Batman Basını’nın zor dönemi
- 09-01-2024 17:28
- 09-01-2024 17:29
- 146
Gazetecilerin hak mücadelesinin önemli bir dönüm noktası olarak ülkemizde 1961’den bu yana 10 Ocak günü, Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanmaktadır
Doğrudan yana, tarafsız ve güvenilir habercilik yapmak için var gücüyle çalışan tüm gazetecilerin bu günü kutlu olsun.
Bu gün Gazeteciler Bayramı olarak da kabul edilmektedir.
Tarafsız, hak temelli ve namuslu gazetecilikte ısrar eden biri olarak meslek açısından bu günün anlam ve önemi benim açımdan da önemlidir.
Kamuoyunu yaşanan gelişmeler ve olaylar ile ilgili doğru ve zamanında bilgilendirmek, kamunun hak ve hukukunu savunmak için mücadele eden gazeteciler, demokrasinin güvencesidir.
Basının özgür olmadığı bir yerde demokrasi ve insan haklarından söz etmek mümkün değildir.
Bu yüzden gazetecilik, kutsal ve onurlu bir meslektir.
Bu kutsal mesleği zor şartlarda sürdürmekte olan gazetecilerin çalışma koşulları ve ekonomik durumları kimsenin umurunda değil.
Günümüzde gazetecilik mesleğini sürdürenler, çeşitli engellerle karşılaşmaktadır.
Uygun çalışma koşullarının olmaması ve iyi bir ekonomik bir güce sahip olmamalarından dolayı basın ve medya alanında yaşanan hızlı değişime ayak uyduramadıklarından bir çok gazeteci, melseği bırakmak zorunda kalmaktadır.
Batmanda da yeni yılda bir çok gazete sahibi aldıkları kararla ya yayına ara verdi ya da günlükten haftalığa dönmek zorunda kaldı.
Yaşanan sıkıntılar ve değişimden dolayı Batman Basını, çok sesliliğini ve dinamik gücünü günden güne kaybediyor.
Tüm olumsuzluklara rağmen ayakta kalabilen ve zor şartlarda yayın akışını sürdüren gazetelerden her biri 10, 20, 30, 40, 50 yılık gazetelerdir.
Bu gazeteler büyük zorluklarla karşı karşıyadır.
Özelikle maddiyat konusunda Batman Basını ciddi manada sorunlarla boğuşuyor.
Batman Basınında çalışan ve gazete sahibi olanların ay sonunda kazandığı ücret, bir asgari ücret kadar bile olmuyor.
Hatta gazete ofisinin kirasını ve baskı parasını cebinden ödeyen gazete sahipleri bile var.
Gazetecilerin gelir kaynakları olan abonelik, reklam ve fatura basımları, teknolojik gelişim yüzünden bitme noktasına geldi.
Resmi ilan alan 5-6 gazete de dayatılan ağır prosedürler nedeni ile neredeyse gider ve gelir birbirini zor karşılamaktadır.
Bu nedenlerden dolayı gazeteler ya kapanıyor ya da kağıt baskıdan dijitale doğru yol alıyor.
Gazeteciliğin gittikçe dijitalleşmesinin temel nedeni, elbette ekonomik zorluklardır.
Teknoloji çağında olmamızın ve gazetelerin telefon ekranına girmesinin de bunda ciddi etkisi vardır.
Basın mesleğinde kağıt yöntemi ile yayıncılıkta daha büyük bir emek, ciddiyet ve tat vardır.
Gazetelerin her sayısı, büyük bir sorumluluk, içerik, tasarım ve baskı açısından büyük emek ile hazırlanmaktadır.
Gazetecilik mesleğini sürdürürken en iyi eseri oluşturma ve içerik bakımından zengin bir gazete çıkarmak için bir rekabet ve yarışı vardı.
Şimdi ise en büyük rekabet, dijital yayıncılıkta karşı yapılıyor.
Tabi internet haberciliğinin yanında sosyal medya haberciliğinde de bir rekabet söz konusu.
Haberi araştırmadan, doğruluğunu teyit etmeden gazeteci edası ile takipçileri ile paylaşan yüzlerce sosyal medya kullanıcısı bulunmaktadır.
Bunun yanı sıra kamu kurumları yöneticileri, siyasetçiler ve STK temsilcileri de sosyal medyaya daha çok ilgi duyup aktif kullanıyor.
Gazeteden daha çok, sosyal medyayı takip ediyorlar.
Kendini güncellemeyen geleneksel medya organları ise günden güne güçlerini ve motivasyonlarını kaybediyor.
Gazetecilik günümüzde açık bir şekilde sosyal medyanın tehdidi altındadır.
Gazetecilik bir çok zorlukla boğuşurken, şimdi de sosyal medya haberciliğinin işi farklı bir boyuta taşıması nedeni ile zor bir dönemden geçiyor.
Sosyal medyadaki haber ve yorum niteliğindeki anlık paylaşımların yanı sıra internet haberciliği de gittikçe yaygınlaşıyor.
Hiçbir kural ve mevzuat dinlemeyen sosyal medya ve internet haberciliği gerçek gazeteciliği bir çok açıdan etkilemektedir.
İşin ekonomik boyutu bir tarafta, medyaya olan güvenin azalmasına da neden olmaktadır.
Gazetecilik ve internet üzerinden yayın yapmanın çalışma koşullarının riskleri de çoktur.
Sosyal medya kullanıcıları sadece güncel konuları kendi çıkarlarını gözeterek yayınlıyor.
Sansür ve siyasi güç, sadece geleneksel medya üzerinde etkili olabiliyor.
Özelikle sosyal medya haberciliği kural tanımıyor ve genelde hazıra konma yöntemi ile haberler yapılıyor.
Sınır yok.
Risk yok.
Her duyduklarını anında doğruymuş gibi yayma hakkına da sahipler.
Paylaşımları okunsun diye de herkesi etiketliyorlar.
Sosyal medyadaki yalan yanlış paylaşımlar, dezenformasyon, ifade özgürlüğü ve bağımsız medyanın kısıtlamasına yol açıyor.
Bu sebeplerden dolayı gazetecilik ciddi bir çıkmaz içerisindedir.
Gazeteciler, karşılaştıkları zorluklar ve baskılarla mücadele yöntemleri bulmak zorundadır.
Gazeteciler hak mücadelesini önce kendileri için vermelidir.
Kendi haklarını savunamayan, avantaj sahibi olmayan bir gazeteci, başkasının hakkını da savunamaz.
Gazetecinin önce kendisi ayakta durmasını başarmalıdır.
Bu gerçeklik ile mesleğini sürdürenler ancak özgür ve tarafsız gazetecilik yapabilir.
Zor bir dönemden geçtiğimizin farkındayız.
Bu nedenle bir çok meslektaşımız, gazetesini kapatıyor.
Aynayı biraz kendimize tutmalı ve içinde bulunduğumuz zor durumun farkına varmalıyız.
Bunu yapmazsak teker teker gazetelerimizi ve işimizi kaybederiz.
Batman Basını ancak içinde bulunduğu durumla yüzleşirse bu zor dönemi atlatabilir.