Batman’da kimler aday olmalı?

Batman’da kimler aday olmalı?

Kötü bir sürpriz olmazsa, 14 Mayıs’ta sandık başına gedeceğiz.

Türkiye, 13. cumhurbaşkanını seçecek.

Öngörüm Meclis büyük ölçüde değişecek.

Mevcut milletvekillerinin çoğu gidecek, yenileri göreve gelecek.

Siyaset arenasında su ısınıyor.

Ortalık kaynamaya başlıyor.

Kuliste dedikodular var.

Gözünü karartan bazı isimlerin Ankara’da karargâh kurduğunu duyuyoruz.

Kafalarında Batman’a dair projeleri var mı, pek emin değilim.

Tek amaçları milletvekilliği koltuğuna oturmak.

Batman’a ciddi manada katkı sunmak isteyen ve adaylık sürecini gayet kibar yürüten isimler de var tabi, haklarını yememek lazım.

Bıçak sırtı bir seçim olacak.

Tüm partilerin kaybetmeye de kazanmaya da en yakın ve en uzak olduğu seçim bu.

Bu yüzden adaylar, hayati önem taşıyor.

Tepeden dayatılmış, halkın gönlünü kazanamamış adaylarla seçime girmek, partilere kaybettirecek.

Bu kentin sokaklarını adım adım yürümüş, halkta karşılığı olan isimler üzerinden sandığa gitmek zorundalar.

Aksi halde seçmen, partilere de adaylara da bay bay diyecek.

Peki, halkta karşılığı olan isimler kimler?

Bi kere Batman siyasetini aşiretçiliğe mahkûm etmekten vazgeçmek gerek.

5 kişilik bir ailede bile 5 farklı oy çıkabiliyorken, aşiretler üzerinden oy devşirmeye çalışmak, 21.yüzyıl siyasetinde geride kaldı.

Adayın nüfusuna bakmak, aile yapısına bakmak, çoktan modasını kaybetti, kabul edin.

Parası var diye liyakatsiz isimlerin aday gösterilmesi de koca bir hata.

Çünkü parası var diye meclise gönderilen vekiller, görev yaptığı kente katkı sunmamaları durumunda uzun vadede partisine oy kaybettirebiliyor, bunu da yaşadık gördük.

Batman’da partiler, şapkasını önüne koymalı.

Kendilerini dev aynasında görmekten vazgeçip, artı ve eksilerini cesurca konuşmaları gerek.

Sağcı partiler de solcu partiler de kan kaybediyor.

Halka verdikleri güven azalıyor.

Aldıkları oy oranında her geçen gün bir azalma var.

Bunu görmeleri gerekiyor.

Yani, ezber siyasetin dönemi de bitti artık.

Yenidünya düzenine uygun politika geliştirmek gerekiyor.

Türkiye gelişiyor.

Türkiye halkı dönüşüyor.

Hiç hesaba katmadığınız bir gençlik var karşınızda.

Aileden gelen siyasi düşünceyi ödev gibi kabul gören gençliğin dönemi çoktan bitti.

Sorgulayan, itiraz eden, eleştiren bir gençlik var karşınızda.

Bu seçimi onlar belirleyecek.

Peki, gençle ne istiyor?

Aşiretçilikten gelme bir aday mı?

Parası olan toprak ağalarını mı?

Hiç sanmıyorum.

Siyasette yıpranmamış, adı kirli oyunlara hiç karışmamış, çoğu yeni yüzler ve yeni isimlerin meclise girmesini istiyorlar, bunu iyi okumak gerekiyor.

Biz ve önceki nesil, haklarımızı çok da iyi bilmiyorduk belki.

Geçmişi kıyas yaparak bugünün daha iyi olduğunu düşünüyorduk ya, bu koca bir yalan.

Çünkü her zaman daha iyisi mümkün.

Önüne gelen her şeye teşekkür eden, bir lütufmuş gibi gören bir nesil olduk.

Ama yeni nesil öyle değil.

Sandık başına gidecek olan yeni nesil, haklarını çok iyi biliyor.

“Bu onların görevi ve yapmak zorundalar” diyebiliyor mesela…

Bizler yapılanları hizmetmiş gibi görmeye çalışırken, onlar ise nelerin eksik yapıldığını çok daha iyi görebiliyorlar.

Bu yüzden partiler, çıtayı yükseltmek zorundalar.

Eğitimde, ticarette, bürokraside, sivil toplumda iyi işlere imza atmış,

Üslubunda, hitabında, oturup kalkmasında bile vekil edası olan liyakat sahibi isimler var, kulislerde adı geçen.

Seçmenini mecliste de sokakta da en iyi şekilde temsil edecek vekillerle sandığa gideler kazanacak.

Kazanmak isteyen partiler, bu isimlere bu kez şans vermek zorunda.

Şunu çok iyi görmek gerek,

Seçmen yeni şeyler duymak istiyor artık.

Ezberlenmiş şarkılardan bıktık, usandık…