Batman için bir proje önerisi

Batman  için bir proje önerisi

Daha önceki yazılarımın birinde özellikle de Batman Vizyon 2030 kitabının başında değindiğimiz gibi Batman’ın büyükşehir hedefine ulaşması ve bir dünya kenti olması hayal değil.

Bugün için Batman’ın nüfusunun 620 bin küsur olarak resmi rakamlara yansıması önemli. Ama kayıt dışı yaşayanları ya da merkezi ikamet sistemi dışında olanları da düşündüğümüzde kent nüfusu 700 bin sınırlarına erişmiş vaziyette.

Bildiğimiz gibi şehrin nüfusunun yüzde sekseni Batman şehir merkezinde yaşıyor. Bu rakam 500 bin civarını rahat bir şekilde bulmaktadır.

Fakat bu kentin öteden beri bir ulaşım sorunun olduğu açıktır.

Dünya kentlerinin hepsinin ortak özelliği şehir merkezinde raylı ulaşım ağının taşımanın en önemli parçası olmasıdır.

İstanbul, Ankara, New York, Paris, Tokyo vs. hangi kentten söz ederseniz edin, kentin asıl taşımacılık yükünü taşıyan raylı sistemlerdir. O kadar büyük kentlere uzanmaya da gerek yok. Gaziantep ve Konya gibi şehirler de bu işi tamamladılar.

Bizde ise hala en eski devirlerde olduğu gibi kent içi toplu ulaşım müstakil araçlar vasıtasıyla sağlanıyor.

Tabi şunu hemen belirtmeliyim ki naçizane kimseye akıl vermek gibi bir amacımız yok.

Elbette göktekini yere, yerdekini göğe kaldıracak cinsten edimler de değil.

Yerel gündeme sık sık yansıyan şu niye böyle, bu niye böyle türünden amaçsız ve absürt öneri/şikayetlerden de değil.

Belki bir gün ulaşılabilmesi mümkün olacak bir ihtiyacı dile getirmek, diyebilirim.

**

Bugün Batman’da Havaalanı başlangıç noktası kabul edilmek suretiyle bütün şehri baştan sona kesintisiz kat edecek bir ulaşım ağı bulunmamaktadır.

Başlangıç noktası için Havaalanı dedik de son noktasını gerçekçi ve ulaşılabilir olması açısından belki Kardelen Mahallesi/Emekli Toki olarak konumlandırabiliriz. Hatta imkân varsa o yolu peyderpey Üniversite’nin Batı Raman kampüsüne kadar uzatabiliriz.

Belki ileride yan ağlarla OSB bölgesi de kentin raylı sistemi T biçiminde bir ulaşım ağına dönüştürülebilir.

Bunu yaparken şehir içinden geçen demir yolu rayları da atıl durumdan kurtarılıp toplu ulaşımı sağlayacak hafif raylı sisteme entegre edilebilir.

 **

Başlıkta kullandığım “Dünya Kenti Olma Yolunda Batman” derken kente bu tip projelerin eklemlenmesi ve bu projelerin hayata geçirilmesini kastediyorum.

Söz ettiğim mesafede Havaalanı’ndan Belediye’ye kadar olan mesafede kurulacak ağ, orta refüj alanları kullanılarak, bununla birlikte TPAO alanına gelindiğinde aynı istikametten yeni stada kadar oradan da tam bir dikme ile Emekli Toki alanına kadar bir ulaşım sisteminden ibarettir.

Havaalanı’ndan TPAO alanına kadar çizilebilecek en dik güzergah tahminen 9 kilometre civarı olur. Oradan da Yeni Stat ve Emekli Toki istikametine 5-6 kilometre civarı bir uzaklık söz konusu olur.

Dolayısıyla bu kenti hafif de olsa bir raylı sisteme kavuşturacak mesafe, sanıldığı gibi çok uzun bir güzergah olmayacak; aksine en fazla 15 kilometre civarı uzaklık olacaktır.

Bu proje, uzun vadede bulvar ve refüjlere yapılan peyzaj vs. çalışmalar kadar bir maliyet oluşturabilir. Ancak kısa bir sürede maliyetini çıkarır.

Belediyemiz için de ayrı, maliyeti daha düşük, kâr marjı daha yüksek verimli bir ulaşım nedeniyle daha iyi bir kaynak oluşturabilir.

Böylelikle hemşerilerimiz için de maliyeti daha düşük ve etkin bir ulaşım sistemi sağlanır.

**

Ayrıca birçok büyükşehir belediyesi son süreçte hafif raylı ulaşım ya da modern dekovilintüm sistem içindeki oranını azaltıp metro yapımına ağırlık verdiğine tanık oluyoruz.

Büyükşehir belediyelerinin artık kullanmadıkları ve atıl durumda bulunan raylı sistem araçları ve diğer unsurları hibe yoluyla Batman Belediyesi’ne kazandırılabilir.

Böylelikle gerçekçi bir maliyetle projenin gerçekleşme ihtimali yüksek olur.

Bu projeye sahip çıkılırsa Batman, uçtan uca kurulacak modern bir ulaşım ağıyla birbirine bağlanacak; bunun başta istihdam olmak üzere kentin sanayisi, ticareti, eğitimi, çevresi ve sosyal yaşamı üzerinde ciddi boyutlarda olumlu etkisi olacaktır.

**

Malum Sonsöz Gazetesi’nin bürosunun önünden demir yolu rayları geçiyor.

Yazıyı okuyan değerli editör, redaktör ve muhabirlerimiz, “Şayet böyle bir proje gerçekleşirse biz de ofisimizin önüne tramvay durağı isteriz” derler.

Bunu da bu projeye sahip çıkacak olanlara önermeden geçmeyeyim.