Bir an önce
- 07-10-2024 00:00
- 06-10-2024 16:09
- 186
Senelerdir yazıyor ve anlatıyoruz.
Yirmi yıldır ara ara köşemde yer veriyorum ki; Siyonist emeller Fırat ve Dicle arasında Türkiye topraklarını da kapsıyor.
Bunu bilmek için de müneccim olmaya gerek yok.
Zira Arzı mevud (Vaddedilmiş topraklar) arasında; Lübnan’ın bir kısmı, Suriye, İran’ın bir kısmı ve Türkiye’nin Güneydoğusu var.
Eğer İsrail’de Arzı mevud bakanlığı varsa, eğer Condelliza Rice seneler önce Ortadoğu’yu yeniden şekillendireceğiz deyip ardından Ortadoğu parçalara bölünmüşse plan işliyor demektir.
Eğer Filistin’de Gazze bir senedir yok edilmek isteniyorsa, eğer Lübnan’a giriliyorsa ve Suriye darmadağın edilmişse sıra İran’a gelmiştir.
İran’ın ardından sıra Türkiye’ye gelecektir.
Irak’a demokrasi getireceğiz deyip Irak’lıları Ebu Garip zindanlarında çırılçıplak üst üste yığdılarsa, Suriye’de Arap baharı sloganı ile taş üstünde taş bırakmadılarsa İran ve Türkiye’yi de aynı şekle sokmak istiyorlar.
Bugün kaç tane Ortadoğu ülkesi rahat bir şekildedir? Arzı mevud kapsamındaki hangi Ortadoğu ülkesi huzur içinde kalabilir?
Netenyahu İran halkına seslenerek diyor ki;” Yakında sizi özgürleştireceğiz, sizi başınızdakilerden kurtaracağız!”
Onların demokrasi getireceğiz sözünden sonra demokrasi vaat ettikleri ülkelerin çatışmadan, kaostan, ölümden, kandan yakalarını kurtarmadıklarını gördük.
Bu defa özgürlük kelimelerini kullanıyorlar. Özgürlük deniliyorsa demek ki; tutsaklık, perişanlık ve zillet ortaya çıkacak.
Arap baharı sloganı altında karıştırılan Ülkelerin; nasıl kaosa itildiğini, nasıl huzursuzluğa çekildiğini ve nasıl perişanlık yaşandığını görüyoruz.
İran’dan sonra Türkiye’yi karışıklığa ve huzursuzluğa itilecektir. Türkiye’yi bölüp sonra işgal etmek için uğraşacaklar.
Türk ve Kürt karşıtlığını ziyadesiyle kaşıyıp karıştırmak için her türlü imkânlarını kullanacaklardır. ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya İsrail’in emellerini gerçekleştirmesi için seferber olmuşlardır.
Bir an önce; Türkiye, İran ve Suriye işbirliği yapmalıdır. İsrail’e karşı ortak hareket edip Rusya ve Çin’in desteğini de almalılar.
Bir an önce Türkiye halkı kenetlenmeli ve Irak, Suriye, Lübnan, Filistin halklarının başlarına gelenlerin kendi başlarına gelmemesi için bilinçlenmelidir.
Siyasi partiler için de birlik ve beraberlik tesis edilmelidir. Bugün Devlet Bahçeli’nin bir misyon yüklendiğini ve birliğin sağlanması için çaba sarf ettiğini görüyoruz.
Devlet Bahçeli’nin her parti başkanı ile sıcak görüşmeler içine girmesi kendine yeni bir misyon verildiği olarak algılanabilir.
Netice itibari ile Türkiye coğrafyasında yaşayan her insanın önümüzdeki yılları huzur içinde geçirmesi alacağı tavra bağlıdır.