Bir çocuğun gözünden gelecek…

Bir çocuğun gözünden gelecek…

Her çocuğa, henüz zihinleri vicdanları kirlenmemmiş olarak bakıyorum.

Bazen keşke ne kadar büyüseler de duyguları, düşünceleri ve hisleri çocuksa kalsın derim.

Çünkü çocuklar  samimidirler.

Korku ve baskı olmazsa kolay kolay yalan konuşmazlar.

Açık sözlü ve dürüsttürler.

Kendilerini öne çıkarmak ve çıkar elde etmek için başkasının hakkına girmezler.

Kalpleri temizdir, duygularını ve sevgilerini açıkça ifade ederler.

Sahte duyguları yoktur.

İkiyüzlü değiller.

Sevgi ve saygıları içtendir.

Bu yüzden her çocuk masumdur gözümden.

Günahsızdır.

Dünyanın bu hale gelmesinde hiçbir suçları ve rolleri yoktur.

Onlara kalsa dünya güllük gülistanlık olur, herkes barış içinde yaşar.

Öyle gizli saklı hesapları yoktur.

Ben de birçok açıdan çocuklara benzetirim kendimi.

Bu nedenle iletişimim genel olarak kendileri ile iyidir.

Çocuk dostluklar da edindim bu yüzden.

Bunlardan biri de henüz 9 yaşındaki Musa.

Musa, henüz 4 yaşındayken annesini kaybetmiş.

Babasının akıl sağlığı iyi olmadığı için kimsesizlikten yatılı yurtta kalıyor.

Bu zorlu yaşamda biraz kolaylaştırıcı rol alıyorum.

Çok uzaklarda Karadeniz’de bir şehirde kalıyor.

Son telefon görüşmemizden utanarak, çekinerek “kışlık ayakkabım yok, yardımcı olur musun ?” dedi.

Kaç numara ayakkabı giydiğini sordum.

“38 numara” dedi.

9 yaşındaki çocuk için 35, bilemedin 36 numaranın yeterli olduğunu söyledim.

“Amca iki üç sene giyeceğim için büyük olsun. İlerde bana küçük gelmesin diye bilerek büyük numara istedim...” dedi.

Bu cevabı yüreğimi dağladı.

Bakış açısına göre iyi bir gelecek göremiyor.

Ayağına 2-3 numara büyük ayakkabı isteyecek bir bakış açısı ile bakıyor geleceğe.

Demek ki mutlu bir gelecek düşleyemiyor.

Bugün var, yarın olmayabilir, gözü ile bakıyor.

Bu yaşta bir çocuğun hayata bu bakış ile bakmaması gerekirdi.

Gelecek kaygısı taşımamalıydı.

‘Bir sene sonra kış, iki sene sonraki kış, ayakkabı bulur muyum’ diye dert edinmemesi gerekirdi.

Çocuğun gözündeki gelecek kaygısı beni bir hayli üzdü.

38 numaranın ona çok büyük olacağını düşünerek 36 numara bir kışlık bot ayakkabı ve biraz kıyafet hazırlayıp kendisine ulaştırmak üzere kargoya verdim.

İhtiyaçlarını kargoya verdiğimi telefonda kendisine söyleyince çocuksu duygularla sevindi.

“Amca çabuk ulaşır mı?” dedi.

 Belli ki minnacık ayakları çok üşüyordu.

O an boğazım düğümlendi.

Zar zor “Üç gün içinde elinde olur” kelimeleri döküldü ağzımdan.

Ne yazık ki çocuklar kendi gelecekleri ve dünyanın geleceğine dair büyük kaygı ve korku içinde.

Dünyada yaşanan ekonomik sıkıntılar,  çevre felaketleri, büyük doğal afetler ve savaşlar, çocukların geleceğini ve hayallerini de yıktı.

Çocuklarda iyi olmayan bir gelecek kaygısına, korkusuna neden oldu, tüm bunlar.

Şimdi anladınız mı 35-36 numara ayakkabı giyen bir çocuk neden 38 numara ayakkabı talebinde bulunur?