Bitmeyen otobüs kazaları...

Bitmeyen otobüs kazaları...

Batman’da uçak seferlerindeki yetersizlik ve uçak bilet fiyatlarının ikiye hatta üçe katlanması, en çok otobüs firmalarının işine yaradı.

Daha önce uçakla yolculuk yapanların yarısı şimdi otobüsleri tercih etmek zorunda kaldı.

Firma sahiplerinin, bu ilgili avantaja çevirmesi gerekir.

Bunun için de fiyatlar makul seviyede olmalı.

Hizmet kalitesi artırılmalı.

Her şeyden önce, güvenli ulaşım noktasında gerekli tedbirler alınmalıdır.

Yolcu memnuniyeti ve güvenliği en üst düzeye getirilmesi gerekirken ne yazık ki kimi firmalarda otobüslere fazla yolcu bindirildiğinden tutun birçok şikayet gelmeye başladı.

Hele hele son günlerde yaşanan trafik kazaları, akıllarda soru işaretleri oluşturuyor.

Yaşanan kazalar ihmal mi, kaza mı, dikkatsizlik mi?

Sık sık yaşanan otobüs kazalarına Cuma Günü bir yenisi daha eklendi.

Batman'da otobüs ile TIR'ın karıştığı kazada 1 kişi hayatını kaybetti, 21 kişi yaralandı.

Sık sık yaşanan kazaların elbette birçok sebebi var.

Mesela Batman çıkışında yaşanan trafik kazasının en önemli nedeni, yolun tek şerit olması, gece aydınlatmasının olmaması…

B sorunların yanında sürücü dikkatsizliği de önemli sebep.

Yakın zamanda Ankara-Batman arasında otobüsle seyahat ettim.

Ne yazık ki otobüs şoförünün telefonu hiç susmadı.

Kaptan yol boyu ya telefonla konuştu ya da çekirdek yedi.

Dikkatimden kaçmayan diğer bir durum da arada bir kaptanın, cebindeki farklı sürücü belgelerini aracı durdurup tekoraf cihazına takmasıydı.

Yardımcı bir şoför vardı ama bu belge değişikliği neydi anlamadım.

Otobüs kazalarının nedenini konuştuğumuz bir ortamda bir doktorun anlattıkları çok ilginçti.

Bir otobüs seyahati esnasında en ön koltukta otururken arada bir kaptanın gözlerinin kapandığını hisseder.

Kaptan değişene kadar onunla sohbet ederek gözlerinin kapanmasını önler.

Yolculuk sonunda kendisine ait kartviziti kaptana verir ve mutlaka kendisine muayeneye gelmesini tembihler.

Kaptan muayene gider.

Doktorun tahmin ettiği gibi, kaptanın kan şekeri değeri 300 mg/olup çok yüksek çıkar.

Tabi kaptanın bu durumdan haberi yoktu.

Kim bilir, bu durumda iken rahatsızlığını bilmeyen kaç otobüs şoförü vardır.

Yani otobüs şoförleri sadece göz ve el ayak kontrolünde değil, tam teşekkülü sağlık kontrolünden geçmelidir.

Çünkü onlarca can taşıyorlar.

Otobüsteki herkesin canı onlara emanet.

Bu yüzden firmalar, otobüs sürücüleri özenle seçilmeli.

Otobüs kaptanlarının iş koşulları gözden geçilmelidir.

Özellikle sefer esnasında ve sonrasında dinlenip dinlemedikleri, ilgililer tarafından kontrol edilmelidir.

Bu sektör çok önemli bir hizmet veriyor.

Buna gölge düşürecek ihmal ve sorumsuzluklardan kaçınmak gerekir.

Ekonomik şartlar ve uçak seferlerinin azlığı nedeni ile otobüs yolculuğuna ilgi gün geçtikçe artacak gibi görünüyor.

Bu durumu göz önünde bulundurarak, otobüs firmalarının işlerini daha ciddi yapmaları gerekir.

Kazaların önüne geçilmesi gerekir.

Bitmeyen kazalara dur denilmedir.

Yaşanan kazaların sebepleri tümden ortadan kaldırılmalıdır.