Cami Cemaati ve Siyaset

Cami Cemaati ve Siyaset

Halkın büyük çoğunluğu, devlet ricalinin dindar olmasını ister.

Kendisinin değil, jandarmanın, polisin, komutanın, Komiserin, belediye başkanının, kaymakamın, valinin, bakanın... en tepedeki Cumhur Başkanının dindar ve namaz kılmasını ister.

Düğününde halay çeken, cenazesinden gözyaşı döken devlet büyüklerini sevse de Namaz kılan ve dine saygılı olanı daha çok sever.

Çoğu kez şahit olmuşumdur "... Namaz kılan çok iyi birisi" diyerek Namaz kılan devlet memuruna saygısını açıktan ifade eder.

Onun içindir ki seçimlerde milletin birinci tercihi "dinci", "laik" "Atatürk'çu" ... değil hep "dindar siyasetçiyi" olmuştur.

Ülkede siyaset yapmak, iktidara gelmek ve hizmet etmek istiyorsanız; "dini siyasete alet etmek", "din ile milleti kandırmak", "gerici", "çağdaş" ve benzeri edebiyatları bir kenara bırakarak bu halka kulak vermelidir.

Halkın tercihi dikkate alınmalı yani dinine saygı gösterilmelidir. 

Dinci değil dindar olmalıdır.

İşte Menderes. İlk seçimde iktidar olmasının altındaki gerçek; onun dine saygılı olmasıdır.

Ona karşı darbe yapılmış, vatana ihanet ile suçlanmış, idam edilmiş, tüm iletişim araçları ile halkın gönlünde silmek için çokça çaba harcanmıştır. 

Ezan'i aslına göre okunmasına sebep olduğu için milletin gönlünde sevgisi azalmamış, hep minnet ve şükranla anılmıştır.

Sulayman Demir dindara saygı göstermiş, dindar kesimin teveccühünü almış ve iktidar olmuştur.

Sn. Turgut Özal; Darbeler ve sonrası siyaseti dizayn edenler, "irtica ile mücadele" adı altında dine ve dindara karşı yapılan tüm mücadelelere rağmen millet yine Dindar Turgut Özal'ı seçmiştir.

Sn. Recep Tayyip Erdoğan; Yirmi sekiz Şubat post modern darbe girişimi ve sonrası millet Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ı seçmiştir.

Dine saygı konusunda gösterdiği hassasiyet onun Günümüze kadar yapılan tüm seçimlerde başarılı olmasını sağlamıştır.

Bana göre "dindar kesime" saygı göstermek gerektiğini gören Sn. Kemal Kılıçdaroğlu son seçimde bu konuda büyük çaba göstermiştir.

Geçmişte yapılan yanlışlara karşı "helallik" istemesi, dindara saygı gösterme çabaları, kazanmış olmasa da büyük bir başarı elde etmiştir.

Şayet; "çağdaş, laik, bir kısım solcu..." kesim ona ayak bağı olmasaydı belki de seçimi kazanacaktı.

Önümüzdeki seçim de de bu kural (doğru veya yanlış) geçerli olacaktır.

Yani cami ve cemaati yapılacak belediye ve mahalli idareler seçimleri sonucunu belirleyecektir.

Selam ve dua ile.