CAMİ’Lİ, TWİTTER’Lİ PROVOKASYON!
- 14-03-2018 23:07
- 32
Provokasyon yapmak, uzmanlık işidir.
Önce kutuplar oluşturulur, sonra o kutuplardan birinin harekete geçmesi için en hassas noktasına parmak basılır, yetmezse üzerinden tuz dökülür, o da olmazsa çakmak çakılır…
Yaşadığı acıyla gözleri görmeyen, kulakları duymayan, düşünce meziyeti askıya alınan kişiler, kontrolsüz bir şekilde potansiyel düşmanlara (!) yani karşı kutba doğru saldırıya geçerler.
Karşı taraf masumiyetini savunacak fırsatı bulamadığı için önce savunma sonra da karşı saldırıya geçer.
Karşılıklı saldırı pozisyonuna geçildiğinde, artık asıl mevzu çoktan unutulmuştur!
Kimse kavganın niye başladığını bilmemektedir.
Bu kadar büyük kavganın, bu kadar küçük sebeplerden başladığına, bu kadar bedelin bunun için ödendiğine de kimse inanmak istememektedir.
Artık bu, dava meselesidir ve bunun için…
Allah korusun.
Biz bu senaryoları çok yaşadık.
Onun için de koca koca kitaplar okuyup, bize ders veren hocalardan çok daha iyi biliyoruz bu mevzuyu.
Bunun için de kolay gelmiyoruz bu oyunlara.
Biz gelmiyoruz diye de her gün yeni bir deneme yapılıyor.
En son camii provokasyonu yapıldı.
Atatürk parkında yanan sinemanın yerine yeni bir proje geliştirilecek.
Batmanlıların bir kısmı orası sinema olarak kalsın derken, bir kısmı ise camii olsun diyor.
Her iki tarafın da haklı olduğu yönler var.
Sinema diyenler “Burası Yılmaz Güney ismi ve sinema ile özdeşleşti. Buranın eski haline döndürülmesi gerekir” diyorlar.
Camii yapılsın diyenler de “Burası şehrin en işlek caddesi, herkes burada yürüyüş yapıyor, insanların geçerken durup namaz kılacağı, mimarisiyle Batman’a has butik bir camii olursa güzel olur” diyor.
Herkes bu konuda kulis yaparken, Batman Belediye Başkanı Ertuğ Şevket Aksoy adı ve fotoğrafıyla açılan bir twitter hesabı, bir anket yayınladı.
Belirlenen alana cami mi yapılsın, sinema mı?
Başta camii isteyenler organize oldular.
Herkes anketi birbirine atıp oy kullanılmasını istedi. Bir anda camii şıkkı yüzde yetmişlere çıktı.
Sonrada sinema isteyenler bunları hesaplarında paylaştılar. Bu kez sinema şıkkı yüzde yetmişlere çıktı.
Ama ankette sadece oy kullanılmıyordu. Alta yorumlar yazılıyor. Paylaşılan sayfalarda kavgalar ediliyordu.
Camiye, Belediye başkanına ve sinema taraftarlarına çok büyük hakaretler ediliyordu.
Herkes haklılığını ispat için adeta çarpışıyordu.
Birileri oranın hemen arkasında cami var diyordu.
Diğeri oranın hemen önünde de sinema var diyordu.
Diğeri camiiler boş yenisi niye yapılıyor diyor.
Diğeri sanki Batmanda ki hangi sinema dolu diyordu.
Bu kısır döngü hakaret, küfür ve kavgaya doğru giderken, adına hesap açılan Belediye Başkanı Ertuğ Şevket Aksoy, hesabın kendisine ait olmadığını, bu anketle hiç alakası bulunmadığını açıkladı.
O kadar kavga, gürültü, hakaret, iftira bir anda havada kaldı.
En kısa sürede konuyla ilgili yasal işlem başlatılacağı da söylendi.
Şimdi geriye dönüp bir bakalım. Oy kullanan bu 41640 kişi arasında kimler var.
Kimler gaza geldi.
Kimler gaz verdi?
Kimler hakaret etti?
Kimler araştırıp teyit etmeden, tavır koydu, hüküm verdi kavga etti…
Bunlara bakmak lazım.
Sıradan olmamak lazım.
Sıradan insanların bu tür oyunlara gelmesi normal karşılanabilir.
Ama kitleleri sürükleyecek olaylarda çok daha temkinli olmak lazım.
Ayeti kerimede bunu açıkça ifade ediyor.
“Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse, onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz. Sonra yaptığınıza pişman olursunuz.” (Hucurat, 6)
Tüm taraflara bu gibi konularda çok daha temkinli olmayı ve Yüce Yaradan’ın hükmüne göre karar vermelerini tavsiye ediyorum.
Sayın Başkana da sabrı cemil niyaz ediyorum. Gerçekten işi zor. Onun yerinde olmak istemezdim.
Ama ben olsaydım muhtemelen her ikisini bir arada yapardım.
Butik camii ve butik sinema.
Malum, camii de sinema da bıçak gibidir.
Yeri gelir bir cerrahın elinde hayat kurtarır, yeri gelir bir psikopatın elinde hayatı karartır.
Sanırım mesajı aldınız.
Cami de sinemada aynı yere hizmet edebilir. Önemli olan onu nasıl kullandığınızdır.
Öyle camiler vardır ki Peygamber eli ile yıktırılmıştır.
Öyle sinemalar da olmalıdır ki değerlerimize, bir camiden daha çok hizmet etmelidir.
İnsanların kavga etmek yerine, oturup konuşup, bir noktada buluşabildikleri yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…