CAMİLERİN ELEKTRİĞİNİN KESİLMESİNDE SUÇLU KİM?

CAMİLERİN ELEKTRİĞİNİN KESİLMESİNDE SUÇLU KİM?

Batman’da caminin elektriği borcundan dolayı kesildi.

Bu haber, Batman Sonsöz Gazetesinde yayınlandı.

Habere konu olan cami, Seyitler Mahallesinde bulunuyor.

Haberin devamı da geldi iki gün sonra;

“Camide ezan sesi kesildi”

Haberde sadece cami cemaatinin görüş ve tepkesine yer veriliyordu. 

Olayın diğer muhatabı ve caminin elektriğini kesen Dicle Epsaş’ın konu ile ilgili görüşü haberde yok.

Elektriği neden kestikleri ile ilgili gerekçe, biriken borçların ödenmemesi.

10 sene önceye kadar camilerde tıpkı su gibi elektrik de ücretsizdi.

Elektrik özelleşince camilere sayaç takıldı ve elektrik, camilerde de her kurum ve hane gibi paralı oldu.

Müftülük, camilere sadece aydınlatmada kullanılan elektriğin parasını karşılıyor.

Ancak elektrik sarfiyatına yol açan klima ve benzer cihazların elektrik tüketimi karşılanmıyor.

Genelde her camide ısıtma ve soğutma ile ilgili elektrik giderlerini, cemaat karşılıyor.

Ödeme ile ilgili muhataplığı bir kenara bırakırsak, usulde herhangi  bir sorun yok.

Dicle Epsaş devletten toptan aldığı elektriği perakende olarak kurum, kuruluş farkı gözetmeden kendi bünyesindeki şirketler dahi faturalandırıp satıyor.

Okul da olsa, cami de olsa, hiçbir geliri olmayan yoksul da olsa, 2 faturası ödenmeyen abonenin elektriği, borç gerekçesi ile kesiliyor.

Tekrar elektriğin bağlanması için ise borç faizinin ve açma kapama parasının ödenmesi gerekiyor.

Serbest piyasa olduğu için elektrik borcu biriken hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmıyor.

Üstelik kanunen borçtan dolayı elektrik kesme yetkileri de var.

Elbette kesme ile ilgili prosedür çok katı ve acımasız bir şekilde işliyor.

Dicle Epsaş, caminin elektriğinin kesilmesinin caiz olup olmadığı, faturayı ödeyecek paranın olup olmadığı ve faturanın neden kesildiği boyutuyla ilgilenmiyor.

Fatura ödenmediyse günü geldiğinde elektrik anında kesiliyor.

Haberde adı geçen ve elektriği kesilen söz konusu cami de gecikmiş faturaları olduğundan Dicle Epsaş’ın gazabına uğramış.

Şimdi gel gelelim camide kullanılan elektrik ve suyun durumuna;

Elektriksiz ve susuz yaşam, neredeyse imkânsızdır.

Günümüzde de elektrik ve su tüketimi gittikçe artmaktadır.

Bu iki temel ihtiyaç aboneye ulaştırılana kadar ciddi manada bir harcama yapılmaktadır.

Üstelik su kaynakları hızla tükeniyor, elektrik talebini karşılamak için kullanılan yöntemler ise doğaya zarar veriyor.

Bunun için her yerde ve her mekânda elektrik ve su israfından kaçınmak lazım.

Ama gel gör ki elektrik paralı olmasına rağmen ve su sıkıntısı olmasına rağmen camilerde bile ciddi manda israf söz konusu.

İsraf konusunda ilim ve irfan yuvası olan camiler topluma örnek olmalıdır.

Halen su özelleşmediği için camilerde ücretsiz kullanılıyor.

Gün gelecek su da paralı olacak.

Camilerde su ve elektrik israfı bu şekilde devam ederse hiçbir hayırsever ve kurum, kabarık faturaları karşılayamaz ve bu gidişle borçtan dolayı elektriklerinin kesildiği haberlerini daha çok  okuruz.

Bu nedenle camilerde bir an önce israfın önüne geçmek gerekir.

Camilerde su tüketimini azaltacak akıllı musluk sistemi, elektrik tüketimini azaltmak için de aydınlatma lambalarından başlamak üzere kısıtlamaya gitmek, hatta güneş enerjisi dahil farklı çözümler bulmak gerekir.

Sonuç olarak suçu sadece borçtan dolayı kesen kurumda aramamak gerekir.

Başta cami görevlileri olmak üzere cemaatin de elektriklerin kesilmesinde suç ve sorumlulukları vardır.