Cübbeli çıkar o cübbeyi (1)

Cübbeli çıkar o cübbeyi (1)

Cüppeli çıkar o cübbeni sarığını sakalını gerçek yüzünü görelim.

Cübbeli Mahmut Hoca’yı Nakşibendiliğindentanırız. Mektep medrese görmüş, mürekkep yalamış biri. İyi bir komedyen. İslami ilimleri ve ilmi bilgileri harmanlayarak güzel komedyenlik yapıyor. Meşhurluğunun ve dini sevmez kimselerce sempatik bulunmasının nedenlerinden biri de bu yapısı.

İslam dinini, izzet, şeref ve onurdan uzaklaştırmak isteyen yayın kuruluşlarınca iyi değerlendiriliyor. Çoğu zamanda İslami komedi olarak kullanılıyor.

Son açıklamalarıyla sanırım Ukrayna Lideri Zelenski gibi komedyenlikten Devlet Başkanlığına aday olmayı düşünüyor olmalı ki yaptığı açıklamalarla toplum mühendisliğine soyunmuş görünüyor. Savunduğu ve iddia şeyler yenilir içilir cinsten değil.

Söylediklerinin İslam ile ise hiç mi hiç alakalı yok…

Bunu;islamı en az onun kadar bilen biri olarak söylüyorum. Onun kadar olmasa da bizlerinde mektep medrese görmüşlüğümüz var. Bunları da “Sen kimsin ki Muhterem Cübbeli hakkında konuşasın” diye hesap soracaklar için peşinen söylüyorum.

Cübbeli Hoca lakabıyla bilinen zatı nâmuhterem, ülke siyasetinde etkin hale gelen ismi lazım değil bir parti için "Bunlar nasıl yüzde 12 alır? Kürtler Müslümandır. Bunlara oy verenler arasında da Müslümanlar var. Bunların ne Marksist Leninist, ne dinsiz siyoniste çalıştığı anlatılamıyor mu, Müslümanlar nasıl bunlara rey verebilir?" deyip hem Müslümanları ve hem de Kürt halkını eleştirmeye kalkmış.

 

Bununla da yetinmeyen Cübbeli "PKK militanlarını destekleyen malum partiye bölünme nedeniyle oy verenleri vatandaşlıktan çıkarmazsanız, vatanın bütünlüğünü sağlayamazsınız. Bölünmeyi önleyemezsiniz" ifadelerini kullanarak birilerine akıl verip yol göstermiş.

Peşinen söyleyeyim de kimse beni taraf olmadığım yaftalarla yaftalaması…

Malum parti ve PKK örgütünün Kürtleri temsil etmediğini, düşünce ve fikirlerinin Kürt Halkı ile hiçbir şekilde uyuşmadığını, asıl hedeflerinin Kürt Halkının haklarını savunmak değil, Marksizm adı altında Ateist bir yönetim getirmek olduğunu düşündüğümden bunları hiçbir şekilde sevmem, saymam ve desteklemem söz konusu değildir.

Allah’a, Peygambere karşı ve İslam’ın yozlaşması için gayret içinde olduklarından şahsım olarak canla ve başla bu fikir ve düşüncelere mücadele etmiş ve bu mücadelemi velev tek başına bile kalacak olsam yine de sürdürecek biriyim. Yani kısaca bu fikir ve düşünce sahiplerini desteklemem, benimsemem ve de doğru bulmam mümkün değildir.

Aynı şekilde her kim olursa olsun Allaha, Kuran’a, islama ve Müslümanlara düşmanlık ederse yanında yer almam, gücümün yettiğince karşı dururum. 

Bu açıklamadan sonra şimdi gelelim asıl meselemize. Cübbeli’den kastım bir şahıs değil, şahsın kişiliğinde Cübbeyle örtünen fakat Cübbenin hakkını vermekten uzak gösteriş meraklısı şekilcilerdir.     

İslami bir kişilik olarak gündemi işgal eden bu zat, kafa karıştıran bu söylemleri ile Kürt halkının nefretini kazanmayı başardığı gibi Devleti de kışkırtmaya çalışarak aklınca vatandaşların vatandaşlıktan çıkarılması için yol göstermeye çalışıyor.

Şimdi bu konuda söylenecek çok şey var ama yer darlığından özet geçerek değerlendirelim.

Öncelikle malum partinin aldığı oyların büyük çoğunluğunun İstanbul şehrinde alındığını söyleyelim.

Malum Cübbelinin yaşadığı şehir de İstanbul…

Cübbeli’nin tebliğ ile mebliğ alanı da İstanbul.

Şimdi Hoca lakablı Cübbeli’nin anlayışına göre kendisine soralım “Bunların Marksist Leninist, dinsiz Siyonistlere çalıştığını onlara anlatamadın mı Cübbeli?

İstanbul da bu insanları yanlış gördüğün bu yoldan çevirmek için ne yaptın? Üzerine düşen görevi bihakkın ifa ettin mi?

Kimlere nasıl oy vermeleri gerektiğini anlatıp onları ikna etmek için çalıştın mı?

Daha doğrusu onları yanlış gördüğün yoldan, doğru yola sevk etmek için gayri İslami olan “Vatandaşlıktan çıkarma” teklifinden başka halkı İslamiyetin daha ilk yıllarından beri İslami ve Müslümanlığı benimsemiş ve binbeş yüz yıldan fazladır hiçbir menfaat gözetmeksizin bu dine kanla, canla ve de başla hizmet eden bir milletin evlatlarına sahip çıkıp kardeş olduğunuzu ve islami kardeşlik hukukuna göre yaşamanız gerektiğini savunabildiniz mi?

Kardeşlik hukukunu yerine getirdiniz mi?

Bol keseden sallayarak, haksız, hukuksuz ve islama uygun olmayanVatandaşlıktan çıkarma” gibi abes işlerden başka din kardeşin olan Müslüman Kürt halkı için İslami kardeşliğin gereğini yerine getirdiniz mi?

 Kürtlerin ta 630 tarihlerinden beri Müslüman olduklarını biliyorsunuz. İslam tarihinde Araplar, Farslar ve bilhassa Türklerle birlikte İslam kardeşliği hukuku çerçevesinde Tevhid bayrağı altında hep birlikte, kol kola,,sırt sırta, can cana u ülkenin düşmanları ile hep beraber savaştıklarını, tarihte İslam’ın izzeti ve onuru için şerefle, şanla, mücadele ettiklerini,canları pahasına İslam sancağını, dört bir yana yaydıklarını biliyor olmanız gerekiyor.

Bilhassa mensubu olduğunuz Nakşibendi Tarikatının pirinin Mevlana Halidizülceneheyn (k.s)Süleymaniye Kürtlerinden ve Nakşibendi yolunun öncüsü, İslâm âlimi, mutasavvıf ve şairi olduğunu da çok iyi biliyorsunuz.

Şimdi sizin şahsınızda ve sizin gibi düşünenlere sormam gerekiyor.

Ne oldu da bin yıllardır islamın hamiliğini ve hizmetkarlığını yapan bu milletin evlatları Marksist, Leninnist ve Ataist kesimlere sahip çıkar hale geldiler?

Yazımıza gelecek yazı da devam etmek dileğiyle Allaha emanet olunuz.