“DEMOKRASİ İÇİN CANIMIZI ORTAYA KOYDUK”

Seçime sayılı günler kaldı. 7 Haziran’daki o coşkulu heyecan hiç kimsede olmasa da oyunu vermek için herkes 1 Kasımı bekliyor. Bizde seçime kalan sayılı günler de her adaya elimizden geldiğince yer vermek istiyoruz.

HDP milletvekilli adaylarını konuk aldığımızda HDP 3.milletvekilli adayı Saadet Becerikli programımıza katılamamıştı. Saadet Becerikli Genel Merkez tarafından il dışında görevlendirilmişti. O günlerde başkente barış mitinginde yaşanan patlama sonucu hayatını yitiren ailelerle birlikteydi.

Bize evinin kapılarını açtı. Gördüğümüz kadarıyla uyumaya bile vakti olmayan Saadet Hanım yoğun bir şekilde çalışıyor. Bizde kısa olan vaktimizde seçim çalışmalarını sorduk.

7 haziran öncesi çalışmalarının çok daha heyecanlı ve sinerji yaratığını vurguluyor.

4 yıl aradan sonra Parti olarak barajı aşma umudu ve heyecanıyla yola çıkılmıştı.

HDP’nin seçim beyannamesinin büyük bir etki oluşturduğunu dile getirdi.

Halkın coşkusunu inancını ve umudunu Batman’daki HDP mitingini örnek vererek gösterdi. Tüm Türkiye’de de aynı heyecanın olduğunu vurguladı.

7 Haziran seçimlerinde HDP nin barajı aşmasından rahatsızlık duyan hükümetin yeni bir savaş konsepti hazırladığını dile getirdi.  Önce Suruç’ta yaşanan ardından Ceylanpınar da 2 polisin öldürülmesi ile devam eden olaylar gerçekleşti.

Bu yaşanan süreçte parlamentoya toplanılması için özelikle çağrı yaptıklarını söyleyen Becerikli “Talebimize cevap bile alamadık” diyor.

CHP nin çağrısı üzerine toplanılan parlamentoda meclis içerisinde bir komisyon kurulması ve bu olayların şeffaf bir şekilde yerinde incelenmesi talebinde bulunmuşlar.

Oysaki AKP ve MHP’nin kullandıkları hayır oyuyla komisyonun kurulamadığını açıklayan Becerikli “Ogün Suruç’la başlayan Ceylanpınar’la devam eden olaylar çözülseydi bugün Ankara’daki patlama olmazdı” diyor.

Daha sonra güvenlik bölgesi ilan edilen yerlerde yaşanan sivil ölümlere yer verdi.

Silvan’a incelemeye giden içinde kendisinin de olduğu milletvekillerine güvenlik güçleri tarafından ateş açıldığını belirti.

Cizre Yüksekova, Varto, Nusaybin Diyarbakır yanıyor. Bu yüzden 1 Kasım seçimlerine o heyecanla giremediklerine vurgu yapıyor. 

Halk, 7 Haziran’daki heyecanı yakalayamasa da İnsanlar moral ve motivasyonunu yüksek tutmaya çalışarak 1 Kasım’da oylarını kullanacaklar diyor. Çünkü halk olan bitenin farkında diyor.

Dikta rejimleri kaostan beslenir. “Bizi beyaz Toroslarla korkutmaya çalışıyorlar. Zamanında beyaz Toroslarla götürürken de korkmadık. Şimdi daha modern araçlarla yapılan şiddetten de korkmuyoruz. Biz demokrasi gelsin diye canımızı koyduk bu davaya” diyor.

Mecliste sundukları soru önergesi çalışmalarını soruyoruz.

Mecliste içinde Hasankeyf’in de olduğu 7–8 araştırma önergesi vermiş. Bunların hiç birine cevap alamamışlar.

Beşire’de 2 yıldır açılmayan 15 yatak kapasiteli hastane için önerge verdiğini, bunun için bile ağır eleştiriler aldığını söylüyor.

1 Kasım sonunda oyların nasıl bir sonuç çıkacak diye soruyoruz.

400 milli ve yerli vekil isteyen aslında kendine bir o kadar biat eden insan istiyor. Halk bunun farkında oylarımız birçok merkezde yükseldi.

HDP’nin felsefesinin barış olduğuna vurgu yapıyor. Her türlü farklılığa açığız.  Bizde amaç ayrıştırmak değil birleştirmek diyor.  HDP de Kürt’ü, Türkü,  Arap’ı,  Ermeni’si farklı etnik kimlikteki adayların yer aldığına vurgu yapıyor.

7 Haziran’da koalisyon kurulsaydı CHP ye hata MHP’ye bile destek verecektik diyor. 1 Kasım sonunda da ülkeye barış huzurun gelmesi için ellerinden geleni yapacaklarını dile getiriyor. Türkiye yeniden böyle bir süreci kaldıramaz.

Bende seçimlere son birkaç gün kala bu yoğunluğuna rağmen bize yer verdiği için teşekkür ederek başarılar diliyorum. Seçimlerin huzur içinde geçmesini dileğiyle hoşçakalın…