DİYANET, EVLİLİK İLE İLGİLİ BİR AÇIKLAMA YAPTI...

Pusuda bekleyen insafsız avcılar gibi Diyanete öyle bir saldırı yapıldı ki, açıklama yapmasına bin pişman etkiler.

Sanırsın ki millet, 9 yaşındaki kızlarını evlendirmek için, diyanetin böyle bir fetva vermesini bekliyorlardı.

Veya Diyanet'in böyle demesiyle 9 yaşındaki çocukları evlendirme seferberliği başlamış olacak.

Ayıp ve yazık...

Diyanet'i beğenmeyebilir, eksik ve hatalarını sayabilir, ancak bu kadar acımasız saldırı yapılmamalıdır.

Dini konularda asil olunan Kur'an ve sünnettir.

Bunun dışına çıkıldığında Diyanet veya herhangi bir kurumun önemi olmaz ve dini bir değer kazanmaz.

Dinde eksiltme ve arttırma yapıldığı zaman, yapan kişi kurum ve kuruluşlar cehennem azabından muaf olmayacağıdır. 

Bunlar güvenip fiili yapanlar da cezadan kurtulamazlar.

Din, Diyanet yokken de vardı, kaldırılsa bile yine var olacaktır.

Hz. Adem (as) ile başlayan ve kıyamete kadar devam edecek hak ve batıl Mücadelesinde din, hakkın adıdır.

İnsan var olduğu müddetçe hep var olacaktır.

Şimdi gelelim din istismarına karşı olduklarını belirten bir kesime.

Dine mi karşılar?

İstismara mı karşılar?

İkili olmaları davalarına faydası olmadığı gibi bundan sonra da yararı olmayacaktır.

Samimi olmak, doğru olandır.

Dine karşı iseler açık, net ve belden aşağı vurmamalıdırlar.

Parti, şahıs, devlet, mekân gibi örnekleme ile dini sorgulayıp eleştiri yapmasınlar.

İslam dini, Allah tarafından sınırları belirlenmiş ve Peygamberimiz Sallallhu Aleyhi ve Sellem tarafından anlatmış ve nettir.

Yüce Allah Aliimran 19. ayet;

Şüphesiz Allah katında din İslâm’dır.

Kitap verilmiş olanlar, kendilerine ilim geldikten sonra sırf, aralarındaki ihtiras ve aşırılık yüzünden ayrılığa düştüler.

Kim Allah’ın ayetlerini inkâr ederse, bilsin ki Allah hesabı çok çabuk görendir. (Diy. Meal)

İslam dininde; ekleme, çıkarma, hak ve yetkisi kimsede değildir.

Maide suresi 3. Ayet;

"...Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim..." (Diy. Meal)

Dini kabul etmeyen Kur'an ve hadisi eleştirsin veya bir ayet, sure veya yeni bir Kur'an yapsın.

Yapamadıkları için kaçak dövüş yapıyorlar.

Din adına dindarlık yapmaya ve insanları kandırmaya çalışıyorlar.

Gelelim ikinci kısım olan din istismarına karşı olanlar.

İstismarına kaynağı kurutulmalıdır.

Bu da dini cehaletin olmaması ile olur.

İnsanların temel hakkı olan, dinini doğru biçimde öğrenme imkânına sahip olmalıdır.

O zaman İnananlar, kimse tarafından kandırılmaz ve din istismarı yapılamaz.

Kişi; kurum ve kuruluş üzerinde eleştiri yaparak din istismarı önlenemeyeceği bir gerçektir.

Diyanetin kapatılması kimseye faydası olmadığı gibi din istismarı yapanlara gün doğar.

İşte ülkemiz, cumhuriyet ve laik sistemi, irtica ile yapılan bunca mücadele ve dini konularda cahil bırakılan kitleler.

Sonuç...

Din istismarı artarak devam etti.

Allah'ın İnsanlara, Peygamberler vasıtasıyla gönderdiği din İslam'dır.

Kabul edip etmemekle kişi serbesttir, ancak sonucuna da katlanmak zorundadır.

Kabul etmeyip veya emir ve yasaklarına uymayan tövbe etmeden ölenlerin gidecekleri yer de cehennem’dir. Dua ve Selamlar.