DOKTORLAR VE ŞİDDET

DOKTORLAR VE ŞİDDET

Corona virüsü ile en fazla mücadele eden, fedakarlık gösteren, bu uğurda nice canlar veren doktorları hiç merak ettiniz mi?

Acilde, yoğun bakımda, poliklinikte, klinikte hangi şartlarda hizmet sunmaya çalıştıklarını biliyor muyuz?

"Benim hastam ve yan ben öncelikli hastayım" derken tüm hastalara adilane hizmet vermek isteyen doktorlara hiç anlayış gösterdik mi?

Bir çoğumuz bu sorulara hayır diyeceğimizdir.

Oysa doktorlara en kıymetli varlığımız olan canımızı emanet ederiz. Hastalıkta sıhhat bulmaya onlara gideriz. Tedavi olmaya onları vesile kılarız.

Öğretimleri boyunca başarının en üst basamağında yer alınarak doktor olunur. İş hayatlarında maddi ve manevi değerden çok sözlü ve fiziki şiddete maruz kaldıklarını görmekte veya duymaktayız. Yazık ki ne yazık.

Yüce Allah; dini tebliğde Peygamberleri vesile etmiştir. Meyveleri ağaçlarla, sebzeleri otlarla, et ve sütü hayvanlar vesilesiyle bize gönderdiği gibi sağlığımızın şifasını da doktorları vesile kılmıştır.

Her işin bir ehli olduğu, işi ehline vermenin dini bir vecibe olduğu gibi, sağlık yönünde doktorlar işin ehli olduklarıdır.

Hz. Lokman doktorların piri olarak kabul edilmiş ve Hz. İsa (as) birçok yönüyle doktorluk yapmıştır.

Bir doktorun sağlıklı bir teşhis ve tedavi için uluslararası normlara göre mesai, bakacağı hasta sayısı, maddi ve manevi değerlerinin üst seviyede olmasıyla mümkündür.

Bir arkadaşımın arabası kaza yapmıştı.  Kaskosu onu bir servise yönlendirmişti. Beraber servise gittik. Ustaya gösterdiği saygı, işine müdahale etmemesi, sırasını beklemesi... Maddi bilmem ancak manevi alanda saygıda kusur etmiyordu.

Sonra hastaneler ve doktorlar aklına geldi. Aracımızın servis ve ustasına gösterdiğimiz saygıyı doktora göstermediğimizdir.

Doktorlara uygulanan şiddet aslında hepimize uygulanmış kabul etmeliyiz. Yasalarımız, şiddetti caydırıcı olacak biçimde olmalıdır. Biz vatandaşlarda doktora şiddet uygulayan kimseye karşı mahalle baskısını kurmalı, o kişiyle maddi ve manevi bağlarımızı koparmalıyız.

Bunu yapmadığımızdan, gerekli maddi ve manevi desteği vermediğimizden doktorlar farklı alternatiflere yönlendirilmiştir.

Aldığımız duyumlarda bir çok doktor başka ülkelere gitmek için o ülkenin dilini öğrenmeye çalışmakta, istifa edip oralarda görev yapmaya gitmektedirler.

Bu durum hepimizin aleyhinedir. İleriki yıllarda iyi doktor sıkıntısına yol açacağı kaçınılmazdır.

Devletten talebimiz doktorların, maddi ve fiziki şartlarını iyileştirmelerini; vatandaş olarak bizler de doktorlara gerekli manevi desteği vermemiz gerekir.

Doktor yetiştirmek kolay değildir. İyi bir doktor yetiştirmek hiç kolay değildir. Onları küstürerek ülkeden gitmelerine vesile olur veya maddi ve manevi imkânlarını iyileştiren onları gitmelerine engel olmazsak vebalımız büyük olur.

Bu durumda zararı ülkemiz ve bizler çekeriz.

Selam ve dua ile.