Dün bugün yarın Batman kitabı hakkında
- 06-12-2023 00:00
- 30-04-2024 20:17
- 4638
Geçtiğim ay (Kasım 2023) Batman Üniversitesinin 9. kitabı olarak yayımlanarak okurla buluşan “Dün Bugün Yarın Batman” adlı eser raflardaki yerini aldı.
Editörlüğünü naçizane ben ve Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir ile birlikte üstlendiğimiz çalışma, “Üniversite-Kent Bütünleşmesi” amacına yönelik olarak hazırlandı.
Kitapta yer alan bölüm yazıları ise Batman’ın her alandaki potansiyelinin gelişmesine katkı verme arayışı çerçevesinde öne çıkıyor.
Batman’ın zengin tarihi geçmişi ve kültürünün aydınlatılması ile mevcut potansiyelin tespiti ve geliştirilmesi amacıyla hazırlanan eserde Batman Üniversitesi öğretim elemanlarına ait 15 çalışma bulunurken çalışmalara 21 öğretim elemanı katkı sundu.
“Dün Bugün Yarın Batman” kitabında Batman’ın kadim yemek kültürü, Batman çocuk hikâyeleri, Batman Ezidilerinin müzik kültürü, Batman’ın Cittaslow/Astroturizm potansiyeli, Batman yerel kültürünün milli sinemaya etkileri, yarım yüzyıl öncesine ait öğrenci profilleri, İslâm fethinden Osmanlı tarihine kadar yöre tarihi, Osmanlı dönemi Batman ve çevresinde sosyal ve ekonomik hayat, 18. yüzyılın ikinci yarısında Hasankeyf’te toplumsal hayat, eser ve belgelerde Batman adının izleri, Melik Halil El-Eyyûbî El-Haskifî’nin şiirleri, Batman’da neolitik döneme ait höyüklerde ölü gömme geleneği, Batman yöresinde iz bırakan Şubria Krallığı hakkındaki Assur ve Urartu yazıtları ile Batman ilinin ekonomik görünümü üzerine pek çok çalışmaya yer veriliyor. Kitapta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Batman Valisi Ekrem Canalp ile Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir’in sunuş yazılarının yanı sıra “Geçmiş Bugün Gelecek Batman Sergisi”nde yer alan belge ve görsellerden yapılan derlemeye de yer veriliyor.
Kitap kentte pek çok kimseye ve kuruluşa Prof. Dr. İdris Demir’in çok samimi duygularla kaleme aldığı mektupla birlikte takdim edildi. Şimdilerde eser, Batman’ın zengin potansiyelinin geliştirilmesi için harıl harıl okunuyor, yeni fikirlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor.
Yukarıda bahsettiğim gibi kitapta birbirinden değerli 15 bölüm yer alıyor.
Yazımın devamında kitapta yer alan çalışmaların detaylarına değinmek isterim.
Kitapta yer alan ilk çalışma, Prof. Dr. İdris Demir ve Dr. Öğr. Üyesi Z. Görkem Duran Gültekin’in birlikte hazırladığı “Kadim Lezzetlerin Buluşma Durağı: Batman” başlığını taşıyor. Bu bölümde; Batman yöresinin zengin coğrafyasında geçmişten günümüze sofralarda yer alan Batman usulü Mumbar (dolması), Arife sütlacı, Kaburga Dolması, Mehir Çorbası, Batman usulü çortan, gebol yemeği, içli köfte (kutilk), Batman usulü şambörek, geleneksel tandır ekmeği, danuk, Batman usulü pestil, Sason cevizli sucuğu (beni), şori, kate ve bayram simidi gibi pek çok yöresel yiyecek ve ürüne ait inceleme ve görseller bulunuyor [Demir, İ. ve Duran-Gültekin Z.G. (2023). “Kadim Lezzetlerin Buluşma Durağı: Batman” Dün Bugün Yarın Batman. Ed. Prof. Dr. İdris Demir-Doç. Dr. Ferhat Korkmaz. Batman Üniversitesi Yayınları. ss.1-20].
Kitapta yer alan ikinci çalışma, Prof. Dr. Rohat Cebe’nin hazırladığı “Ezidilikte Dini İnanış, Sosyal Hayat ve Müzik Üzerine Kısa Bir Değerlendirme” başlığını taşıyor. Bu bölümde; farklı coğrafyalarda yaşayan, dünyanın birçok ülkesine göç etmek zorunda kalmış bu sebepten dolayı her ülkenin kendi kültürüyle etkileşim içerisine girmiş Ezidi popüler müziği değerlendirilmiştir. Ezidi popüler müziğinin günümüz popüler müziğinden yoğun bir şekilde izler taşıdığını ifade eden Cebe, farklı ülkelerde yaşayan Ezidilerin yaşadıkları ülkenin popüler müziğinin etkisiyle kendi müziklerini ürettiğini etno-müzik ekseninde tartışmıştır [Cebe, R. (2023). “Ezidilikte Dini İnanış, Sosyal Hayat ve Müzik Üzerine Kısa Bir Değerlendirme” Dün Bugün Yarın Batman. Ed. Prof. Dr. İdris Demir-Doç. Dr. Ferhat Korkmaz. Batman Üniversitesi Yayınları. ss.21-35].
Kitapta yer alan üçüncü çalışma, Doç. Dr. Veysel Eratilla ve Dr. Öğr. Üyesi Ramazan İnci’nin birlikte hazırladığı “Batman Yöresinde Çocuk Hikâyeleri (Çirokları)” başlığını taşıyor. Bu bölümde; Batman’da eski dönemlerden beri anlatılan Mamê Alan, Dicle Nehri'nin Perisi, Xwezayê Xwendekar, Ciyayê Mêrgê, Cesur Delikanlı, Pirê, Şenge Penge, Camız Kıran, Canavar Gölge, Pîrê û Çûk, Şeyh Ahmed-i İranî, Sincap ile Salyangoz, Kurt ile Çoban, Aslan ile Tilki, Ağa ile Derviş, Ayı ile Çiftçi, Padişahın Sarayı, Köy Faresi ile Şehir Faresi adlı “çirok”lar üzerinde değerlendirmelere yer veriliyor [ Eratilla, V. ve İnci, R. (2023). “Batman Yöresinde Çocuk Hikâyeleri (Çirokları)” Dün Bugün Yarın Batman, Ed. Prof. Dr. İdris Demir-Doç. Dr. Ferhat Korkmaz Batman Üniversitesi Yayınları. ss.37-51]
Kitapta yer alan dördüncü çalışma, Doç. Dr. Abdülkadir Çorbacı ve Dr. Öğr. Üyesi Hasan Önal Şeyhanlıoğlu’nun birlikte hazırladığı “Hasankeyf’in “Cittaslow” Potansiyeli” başlığını taşıyor. Bu bölümde; “cittaslow” kavramının İtalyan dilinde citta (şehir) ve İngilizce dilinde slow (yavaş) kelimelerinin bir araya gelmesinden oluştuğu, “yavaş şehir” veya “sakin kent” anlamı taşıdığı, İtalya’da uluslararası bazda ses getiren Greve, Orvieto Bra ve Positano kentleri ve belediye başkanları tarafından temelleri atılan bu kent uygulaması günümüzde 30 ülkede 264 kentte faal olarak uygulandığı, Türkiye de ise 21 yavaş şehir statüsünü almış kent bulunduğunu ve bunlar arasında Seferihisar, Ahlat, Akyaka Foça, Gökçeada, Göynük, Halfeti Kemaliye, Köyceğiz ve Şavşat bulunduğu ifade edilmiştir. Çalışmada, sakin şehir üyesi olan yakın bölgelerle kıyaslandığında Batman ilinin turist kapasitesi en yüksek olan ilçesi olan Hasankeyf’in ön plana çıkan bir destinasyon olduğu, çevre politikaları, alt yapı, tarım ve turizm politikaları ve ağırlama gibi konularda güçlü yanları bulunan bir kent olduğu, kendine has yerel kültürü, flora ve faunası ile öne çıkan tarihi bir yerleşime sahip olduğu, Hasankeyf Kalesi, El-Rızk Camii, Zeynel Bey Türbesi ve Büyük Saray ile turistik durumu öne çıktığı tartışılarak Hasankeyf’in Türkiye’deki 22. cittaslow kenti olması için çalışmaların başladığı duyurulmuştur [Çorbacı, A. ve Şeyhanlıoğlu, H.Ö. (2023). “Hasankeyf’in ‘Cittaslow’ Potansiyeli” Dün Bugün Yarın Batman. Ed. Prof. Dr. İdris Demir-Doç. Dr. Ferhat Korkmaz. Batman Üniversitesi Yayınları. ss.53-64].
Kitapta yer alan beşinci çalışma, Arş. Gör. Emrah Taşarer ve Doç. Dr. Reşat Arıca’nın birlikte hazırladığı “Batman İli Astroturizm Potansiyelinin Değerlendirilmesi” başlığını taşıyor. Bu bölümde; astroturizmin turistlerin gökyüzü gözlemi ve astro-fotoğrafçılık gibi gökyüzü gözlemi ile ilgili olarak, daha çok kırsal karanlık alanlarda gerçekleştirilen faaliyetleri kapsayan bir turizm türü olduğu açıklanmış ve astroturizm faaliyetlerinin temel odak noktası gök cisimlerini gözlemlemeyi içerdiğinden, gözlem için en uygun şartlara gereksinim duyulduğu, astroturizm gözlemi için uygunluk şartları başta ışık kirliliği olmak üzere, hava koşulları (bulutlu gün sayısı ve nem oranı) ile yükseklik gibi değişkenlere bağlı olduğu, mevcut çalışmada Batman ilinin astroturizm potansiyeli incelenirken bahsedilen parametreler ışığında bulgular elde edilerek astroturizm açısından Batman’daki en uygun bölgeler tespit edilmiştir [Taşarer, E. ve Arıca, R. (2023). “Batman İli Astroturizm Potansiyelinin Değerlendirilmesi” Dün Bugün Yarın Batman. Ed. Prof. Dr. İdris Demir-Doç. Dr. Ferhat Korkmaz. Batman Üniversitesi Yayınları. ss.65-85].
Kitapta yer alan altıncı çalışma, Öğr. Gör. Dr. Veysel Karataş’ın hazırladığı “Milli Sinema Hareketinde Batman: Yerel Kültürün Yansımaları” başlığını taşıyor. Bu bölümde; 1966 yapımı olan ve Batman'da petrolün millileştirilmesi tartışmalarını ele alarak dönemin sosyo-ekonomik atmosferine ışık tutan "Toprağın Kanı", 1974 yapımı olan ve self-oryantalizminin inşa ettiği doğulu imajına geniş yer ayıran "Kuma" ve 1979 yapımı olan ve Doğu'daki kadın sorununu işleyen "Hazal" ele alınıp değerlendirilmiştir. Üç film üzerine sosyolojik analizlerin yer aldığı çalışmada, filmlerin ortak noktasının Batman’da çekilmiş olduğu vurgusuyla birlikte sosyal, kültürel ve ekonomik değişimlerin yerele etkileri Batman’ı mekân olarak seçen “Hazal”, “Kuma” ve “Toprağın Kanı” adlı sinema filmleri üzerinden analiz edilmiştir. Karataş, bir dönem milli sinema yaklaşımını benimsemiş yönetmen ve senaristler tarafından çekilen bu filmlerde; toplumsal değişim, kadın ve milli petrol meselesini üzerinde durulduğunu ve self-oryantalist bakış açısının filmlerdeki egemen bakış açısı olduğunu vurgulamıştır [Karataş, V. (2023). “Milli Sinema Hareketinde Batman: Yerel Kültürün Yansımaları” Dün Bugün Yarın Batman. Ed. Prof. Dr. İdris Demir-Doç. Dr. Ferhat Korkmaz. Batman Üniversitesi Yayınları. ss.87-104].
Kitapta yer alan yedinci çalışma, Öğr. Gör. Nuh Aşan’ın hazırladığı “Bir Zamanlar Batman: Yarım Yüzyıl Öncesi Siyah Beyaz Karede Öğrenci Profilleri İncelemesi” başlığını taşıyor. Bu bölümde; siyah beyaz fotoğraflar aracılığıyla farklı zaman dilimlerine ait toplumsal yapıdaki değişim ve dönüşüm süreçleri incelenmiş, günümüz teknolojisi ile karşılaştırıldığında o dönemdeki yaşam koşulları, trendler ve şehirleşme ile ilgili önemli veriler, fotoğraflarla Batman’daki öğrenci profili incelemesinden yola çıkılarak elde edilmiştir. Aşan, 1970'lerde çekilmiş bir derslikteki öğrencilere ait fotoğraf ile günümüzde çekilmişi arasındaki farklılıkları değerlendirerek (kara tahta ve tebeşir yerine akıllı tahta ve wifi ağına bağlanabilen tablet), ülkemizin teknolojideki ilerlemesi ve öğrencilerin daha rahat ve konforlu bir eğitim hayatına ulaşması üzerinde duruyor [Aşan, N. (2023). “Bir Zamanlar Batman: Yarım Yüzyıl Öncesi Siyah Beyaz Karede Öğrenci Profilleri İncelemesi” Dün Bugün Yarın Batman. Ed. Prof. Dr. İdris Demir-Doç. Dr. Ferhat Korkmaz. Batman Üniversitesi Yayınları. ss.105-131].
Kitapta yer alan sekizinci çalışma, Dr. Öğr. Üyesi Ercan Gördegir’in hazırladığı “İslâm Fethinden Osmanlı Hâkimiyetine Kadar Batman Yöresi Tarihi” başlığını taşıyor. Bu bölümde; İlk Çağ hükümdarlarının tarihi serüvenlerini uzaktan izleyen Batman yöresinin Orta Çağ devletlerinden olan Roma, Bizans ve Sâsânî devletlerinin güç mücadelelerini bizzat ev sahipliği yaptığını, IV. ve VII. asırlarda şiddetlenen bu üstünlük mücadelesinin getirdiği uzun süreli kaosun sonuçlarını da derinden hissettiğini; yörede VII. asırda başlayan İslâm hâkimiyetinin XI. asırda Türk hâkimiyeti ile devam etmesi yörenin siyasi bir istikrara kavuşmasını sağladığı, önemli yapılar inşa edilerek yörenin refahı yükseldiği, XIII. asrın ikinci yarısında yöreye yapılan Moğol saldırıları sekteye uğratsa da Artuklu ve Eyyûbîlerin yöredeki varlığını sonlandıramadığı, XIV. asırda İlhanlıların yıkılmasından sonra yörede Karakoyunlu ve Akkoyunlu hâkimiyeti hissedildiği ve. XVI. asrın başarından itibaren Batman yöresinin Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetine girerek asırlarca Osmanlı devletine tanıklık ettiği vurgulanmıştır [Gördegir, E. (2023). “İslâm Fethinden Osmanlı Hâkimiyetine Kadar Batman Yöresi Tarihi” Dün Bugün Yarın Batman. Ed. Prof. Dr. İdris Demir-Doç. Dr. Ferhat Korkmaz. Batman Üniversitesi Yayınları. ss.133-141].
...
Kitapta yer alan dokuzuncu çalışma, Doç. Dr. Hanife Alaca’nın hazırladığı “Osmanlı Dönemi Batman ve Çevresinde Sosyal ve Ekonomik Hayata Dair Kısa Bir Bakış (Tereke Kayıtlarına Göre)” başlığını taşıyor. Bu bölümde; Şer’iyye Sicilleri içerisinde yer alan tereke kayıtlarındaki belgelerin tasnifi neticesinde Batman ve çevresinin idarî, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı hakkında önemli bilgilerin bulunduğu, evlerde kullanılan eşyalar, giyim-kuşam, yetiştirilen tarım ürünleri, hayvancılık gibi birçok maddi değere sahip eşyaların tespit edildiği, mutfakta kullanılan araç ve gereçlerin çeşitliliği dolayısıyla Batman’ın zengin bir mutfak kültürüne sahip olduğu, Batman’da tarım ve hayvancılık yapıldığı; tarım ürünlerinden buğday ve arpa; hayvancılıkta ise at ve eşek yetiştiriciliğinin ilk sırada olduğunun görüldüğü, Batman’da sosyal hayata bakıldığında ise Müslüman ve Gayrimüslimlerin bir arada yaşadığı, Batman yöresinde hoşgörü ve barış içinde bir yaşam sürdürüldüğü ve Batman’da vakıf kurumlarının varlığı ile bu bölgede sosyal dayanışmanın var olduğu ortaya konulmuştur [Alaca, H. (2023). “Osmanlı Dönemi Batman ve Çevresinde Sosyal ve Ekonomik Hayata Dair Kısa Bir Bakış (Tereke Kayıtlarına Göre)” Dün Bugün Yarın Batman. Ed. Prof. Dr. İdris Demir-Doç. Dr. Ferhat Korkmaz. Batman Üniversitesi Yayınları. ss.143-150].
...
Kitapta yer alan onuncu çalışma, Doç. Dr. Mehtap Nasıroğlu Aydın’ın hazırladığı “3 Numaralı Diyarbekir Ahkâm Defterine Göre 18. Yüzyılın İkinci Yarısında Hasankeyf’te Toplumsal Hayata Dair Şikâyet Konuları” başlığını taşıyor. Adı geçen tarihi Ahkâm Defteri’ne dayanılarak ortaya konulan ve 18. yüzyılın ikinci yarısında Hasankeyf’e ait şikâyet konularının ele alındığı çalışmada; Hasankeyf’te yaşayan halkın daha çok hangi konularla ilgili merkeze şikâyette bulunduğu üzerinde durulmuş, bu konular sınıflandırılarak şehrin toplumsal hayatına dair tespitler yapılmıştır. Buna göre Hasankeyf kalesindeki istihdam ve kalebentlik durumu, şehirdeki idarecilerin kanunsuz vergi talebinde bulunmaları, vakıflara atanan personel ve vakıf gelirlerine el koymaya çalışan gruplar gibi sosyal ve toplumsal yaşamı yakından ilgilendiren konular üzerine yapılan şikâyetler ve devletin bu şikâyetlere ürettiği çözümler değerlendirilmiştir [Nasıroğlu Aydın, M. (2023). “3 Numaralı Diyarbekir Ahkâm Defterine Göre 18. Yüzyılın İkinci Yarısında Hasankeyf’te Toplumsal Hayata Dair Şikâyet Konuları” Dün Bugün Yarın Batman, Ed. Prof. Dr. İdris Demir-Doç. Dr. Ferhat Korkmaz. Batman Üniversitesi Yayınları. ss.151-157].
...
Kitapta yer alan on birinci çalışma, Doç. Dr. Ferhat Korkmaz ve Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Emin Tuğluk’un birlikte hazırladığı “Nymphaeus’tan Satidama’ya Eser ve Belgelerde Batman Adı” başlığını taşıyor. Bu bölümde; Antik Çağ kaynaklarından günümüze uzanan çizgide Batman adı üzerinde belgelerle takip edilebilen dönemler eşliğinde arkeolojik bir gezintiye çıkılıyor. Çalışmada, Batman ili coğrafyasının, özellikle Batman Nehri civarının tarihin bilinen ilk dönemlerinden itibaren önemli bir yerleşim yeri olduğu, buraya Romalılar tarafından Nymphæus, Bizanslılar tarafından Nymphios, Süryaniler tarafından Kallath, Araplar tarafından Satidama adlarının verildiği, Batman adının geçtiği ilk yazılı kaynağın hangisi olduğu bilinmediği, ancak Orta Çağ kaynaklarında bu adlarla anılan nehre “Batman” isminin verildiği görüldüğü, Batman Nehri ve Batman adının kronolojik takibinin yapıldığı akademik çalışmaların yetersizliği “Batman” adı etrafında halk etimolojisine dayalı çeşitli rivayetlerin oluşmasına yol açtığı, Batman adlı bir yerleşim yerinin var olduğunu göstermesinin yanı sıra Batman adının bir yerleşim yerine verilme tarihinin yaygın olarak bilinenden daha eskiye götürüldüğü, Diyarbakır Salnamelerindeki kayıtlara göre 19. yüzyılın sonlarında Batman Köprüsü’nün yanında Batman karyesi ve Beşiri merkezi olan Elmedina keryesi olmak üzere iki ayrı yerleşim yerinin bulunduğu ve Batman ilinin adını Batman Köprüsü’nün yanındaki Batman Nehri ve nehir adını taşıyan Batman köyünden aldığı ortaya konulmuştur [Korkmaz, F. ve Tuğluk, M.E. (2023). “Nymphaeus’tan Satidama’ya Eser ve Belgelerde Batman Adı” Dün Bugün Yarın Batman, Ed. Prof. Dr. İdris Demir-Doç. Dr. Ferhat Korkmaz. Batman Üniversitesi Yayınları. ss.157-174].
Kitapta yer alan on ikinci çalışma, Dr. Öğr. Üyesi Güneş Ekmekçi Aşan’ın hazırladığı “Bir Emir, Bir Şair Melik Halil El-Eyyûbî El-Haskifî’nin Türkçe Şiirleri ve Dil Özellikleri” başlığını taşıyor. Bu bölümde; 15. yüzyılda Hasankeyf’te yaşamış olan el-Meliku’l-Kâmil Seyfeddîn Halîl’in Türkçe şiirleri üzerine incelemeye ve şiirlerinden örneklere yer veriliyor. Çalışmada, Melik Halil’in Arapça, Farsça ve Türkçe şiirlerin yer aldığı “ed-Dürrü’l-Münedded min Nazmi’l-Halîl bin Ahmed” adlı bir divanının bulunduğu, divanın ilk bölümü olan “Nücûmu’l-Felek min Nazmi’l-Melik” yayınlandığı, yazıldıkları 15. yüzyıla ait temel karakteristik bazı özellikleri barındıran şiirler olduğu, eserde Eski Anadolu Türkçesine ait diğer dönem eserlerinde de varlığını hissettiren Azerî ağzının şiirlere sirayet ettiği, Melik Halil’in Türkçe şiirlerinin 15. yüzyılda Hasankeyf bölgesinde kullanılan Türkçenin metin yansıtılması açısından Türk diline farklı veriler sağladığı ve Melik Halil’in, şiirlerinde kullanılan Türkçe kelime sayısı Arapça ve Farsça kelime sayısından fazla olduğu ortaya konulmuştur. [Ekmekçi Aşan, G. (2023). “Bir Emir, Bir Şair Melik Halil El-Eyyûbî El-Haskifî’nin Türkçe Şiirleri ve Dil Özellikleri” Dün Bugün Yarın Batman, Ed. Prof. Dr. İdris Demir-Doç. Dr. Ferhat Korkmaz. Batman Üniversitesi Yayınları. ss.175-201].
Kitapta yer alan on üçüncü çalışma, Dr. Öğr. Üyesi Hatice Çorbacı’nın hazırladığı “Batman İli Höyükleri Neolitik Dönem Ölü Gömme Geleneği” başlığını taşıyor. Bu bölümde; Batman ve çevresinde ilk kez 1989- 1990 yılları arasında G. Algaze başkanlığında yapılan yüzey araştırmalarında toplam 49 adet arkeolojik yerleşim alanının saptandığı, bu yerleşimlerin çoğu Garzan Suyu ve Batman Suyu vadilerinde yoğunlaştığı. Batman’da yapılan arkeolojik çalışmalarda Neolitik Döneme ait yerleşim yerleri tespit edildiği ve bazılarının kazıları yapıldığı, bunlardan, Batman’ın Beşiri ilçesinde kazısı yapılan Sumaki Höyük’te, M.Ö. 6500-6000 yılları arasına tarihlenen ve ağırlıklı olarak saz ve ince dallardan örülmüş duvarlarla oluşturulan evler, ham petrol sızıntılarına maruz kalmış kilden yapılan Hayvan Figürinleri, ezgi taşları ve ocaklar tespit edildiği ve ayrıca bölgede kazısı yapılmış olan diğer önemli ören yerlerinin Hallan Çemi, Demirköy ve Körtik Tepe yerleşimleri olduğu ve kazılar sonucunda bölgenin Neolitik Dönemi’nin M.Ö. 10.000-6200 yıllarına tarihlendiği, ele geçen buluntuların özelliklerinden ve yapılan C14 analizlerinden anlaşıldığı ortaya konulmuştur. Hallan Çemi’nde yerleşimde herhangi bir mezar ile karşılaşılmadığı, Akeramik Öncesi Neolitik Dönem’in yaygın geleneğinin aksine olasılıkla yerleşim dışı bir mezarlık alanı olduğunun düşünüldüğü, Sumaki Höyük’te de insan kalıntısına rastlanmadığı, Demirköy Höyükte yapı içi gömütlerinde hoker gömü tarzı ve kemiklerin kırmızı boya ile boyanması geleneğinin görüldüğü, aşı boyası kanı ve vücut ısısını geri getirmek, ölü bedeni sıcak tutmak tutması, kırmızının ateşi de sembolize edebileceği değerlendirildiği, Hasankeyf’te 100’den fazla gömü tespit edildiği ve burada yer alan insan iskeletlerinin çoğu, toprağa yarı gömük yapıların tabanları altında ve duvara bitişik şekilde yapıldığı ortaya konulmuştur [Çorbacı, H. (2023). “Batman İli Höyükleri Neolitik Dönem Ölü Gömme Geleneği” Dün Bugün Yarın Batman, Ed. Prof. Dr. İdris Demir-Doç. Dr. Ferhat Korkmaz. Batman Üniversitesi Yayınları. ss.203-222].
Kitapta yer alan on dördüncü çalışma, Doç. Dr. Esra Kaçmaz Levent’in hazırladığı “Assur ve Urartu Yazıtlarında Geçen Şubria Krallığı Üzerine Bir Değerlendirme” başlığını taşıyor. Bu bölümde; Šubria Krallığının MÖ I. binyılda Bereketli Hilal’in merkezinde bulunan Yukarı Dicle Bölgesinde etkin olduğu, Batman yöresinde de hüküm sürdüğü, Šubria ile veya bu krallık-kültür ile ilişkilendire bileceğimiz ilgili arkeolojik referanslara henüz sahip olunmadığı, Šubria dili ile ilgili yazılı verilerin yokluğu bu eksikliğin başında geldiği, kral adları, kehanet ve günah keçisi ritüelleri Šubria halkının büyük olasılıkla Hurri menşeili olduğuna işaret ettiği, büyük ölçüde çevre krallıkların yazıtlarından tanınan yerel Šubria Krallığının kuzeydeki yayılımı ve periferisine ait bilgilerimiz ileride yapılacak araştırma ve keşiflerle artacağı üzerinde değerlendirmelere yer verilmiştir [Kaçmaz Levent, A. (2023). “Assur ve Urartu Yazıtlarında Geçen Şubria Krallığı Üzerine Bir Değerlendirme” Dün Bugün Yarın Batman, Ed. Prof. Dr. İdris Demir-Doç. Dr. Ferhat Korkmaz. Batman Üniversitesi Yayınları. ss.223-231].
Kitapta yer alan on beşinci çalışma, Doç. Dr. Onur Oğuz ve Prof. Dr. Halil İbrahim Aydın’ın birlikte hazırladığı “Batman İli Ekonomik Görünümü” başlığını taşıyor. Bu bölümde; Batman’ın ekonomisi tarım, hayvancılık, petrol endüstrisine dayandığı; buradan hareketle Batman ilinin tarım ve hayvancılık, sanayi ve ticaret, enerji, turizm gibi alanlarda potansiyele sahip olup yatırım için önemli cazibe merkezleri arasında yer aldığı, bacasız sanayi olarak nitelendirilen turizm sektöründe görünürlüğünün artırılması ve enerji sektöründe yeni faaliyetlerin gerçekleştirilmesinin büyük önem arz ettiği, tekstil sektöründeki ağırlığı ve bu alanlarda yapılacak yeni yatırımlar kentin ekonomik büyümesine katkı sunacağı ifade edilerek bahse konu sektörel potansiyelin var olduğu ve ilgili sektörlerin paydaşlarının bir araya gelerek yol haritalarını belirlemeleri gelişim açısından önem arz ettiği değerlendirmesi yapılmıştır [Oğuz, O. ve Aydın, İ.H. (2023). “Batman İli Ekonomik Görünümü” Dün Bugün Yarın Batman, Ed. Prof. Dr. İdris Demir-Doç. Dr. Ferhat Korkmaz. Batman Üniversitesi Yayınları. ss.233-244].
“Dün Bugün Yarın Batman” kitabının “Görsel Belgeler Notlar” başlığını taşıyan son bölümünde “Geçmiş Bugün Gelecek Batman Sergisi”nde sergilenen 19. ve 20. yüzyıllara ait belge ve görsellerden yapılan derlemeye yer veriliyor. Batman’la ilgili Osmanlı arşiv belgeleri arasında çeşitli bölge haritalarının yanı sıra Batman yöresinde yaşanan kimi olay ve konulara yer veriliyor. Bunlar arasında; kolera salgınına ilişkin olaylar, Raman, Reşkotan, Alikan ve Pençnar aşiretleriyle ilgili konular, Batman yöresine yeni bir merkez kurma düşüncesi, bölgeye merkezle daha hızlı irtibat amacıyla telgraf hattı kurulması için halktan yardım toplanması, kaza ve vilayet sınırlarının belirlenmesi, Veysel Karani türbesinin alan ve eklentilerinin ziyaretçiler için imarı, Beşiri’de yeni mektep inşası, Samsun ve Sason kelimelerinin karıştırılmasından ötürü yeni imlâ önerisi ve çeşitli sebeplerle ortaya çıkan iskân meseleleri gibi hususlar yer alıyor.
Her bir satırı büyük emek ve akademik yetkinlikle hazırlanan “Dün Bugün Yarın Batman” kitabının belirttiğimiz gibi Batman’ın potansiyelini geliştirmesi ve yeni çalışmalara ilham vermesi temennisiyle yazımı noktalamak isterim.