Enkaz altında kalanlar

Enkaz altında kalanlar

Sevgili Sonsöz gazetesi okurları, uzun zamandır sizinle hasbihal edemedim.

Malumunuz yaşadığımız deprem herkesi etkilediği gibi beni de etkiledi.

Depremin ilk gününden itibaren ne yapabiliriz hep tartıştık ve konuştuk.

Sonsöz gazetesi olarak deprem bölgesine gittik.

Ve gördük ki, kıyametin alemeti gibi.

Neler yazıp neler yazmasak yetersiz kalır.

Onun olayı çok güzel özetleyen bir yazıyı sizinle paylaşacağım.

***

ENKAZ ALTINDA KALANLAR

Bir gencin sevgilisine söylediği; “iyi geceler canım, sabah görüşürüz” sözü kaldı…

Bir annenin sabah kalkıp çocuklarına; “günaydın hadi kahvaltı hazır…”  sözü kaldı…

Sevgilisiyle barışmaya karar vermiş bir genç kızın umudu kaldı…

İlk aşkı yaşayan bir gencin heyecanı kaldı…

“Onu sevdiğimi söylesem mi? Yarın mutlaka söyleyeceğim” planı kaldı…

Evlenmeyi düşünen birinin evlilik teklifi kaldı…

Bir kızın annesi geldiğinde kalır umuduyla aldığı yatak kaldı…

Bir babanın çocuğunun elinden tutup okula götürüşü kaldı…

Bir kadının sabah giyinmek için hazırladığı kıyafetleri kaldı…

Bir kocanın karısına söylediği; “ sen uyu, bu gece çocukla ben ilgilenirim canım “ sözü kaldı…

Uyumak için serilen temiz çarşaflar, üşümemek için ayaklara giyilen çoraplar kaldı…

Küçük bir kız çocuğunun annesinden öğrenecekleri kaldı…

Sınava girecek bir çocuğun emekleri kaldı…

“Yarına ne pişirsem?” diyen bir kadının düşüncesi kaldı…

Oturdukları evin banka kredisinin taksidini bu ay nasıl ödeyeceğini düşünen bir adam kaldı…

Bir kadının kocasına çay koyuşu kaldı…

Bir çocuğun okul servisine binerken, arkasından bakan annesine el sallaması kaldı…

Mahalle arasında oynayan çocuğun bağırışı kaldı…

Top oynayan eller kaldı…

Üşümesin diye, bir annenin gece çocuğunun üstünü örtüşü kaldı…

Sömestr tatilinde memleketinde olan bir kızın, dönüş bileti almak için “İstanbul’a kar yağsın öyle bilet alacağım…” umudu kaldı.

Nice; “hamileyim, baba oluyorsun”, “kızımız hamile dede oluyorsun” müjdesi kaldı…

Bir kadının çamaşır asışı kaldı…

Bir adamın ertesi gün devam etmek için sayfasını kıvırdığı kitap kaldı…

Bir anne ve babanın çocuklarının okul mezuniyetini görme hayalleri kaldı…

Okulunu bitirip mühendis olacak bir gencin gelecek kaygıları kaldı…

İlk doğum günü heyecanları, reşit olma hayalleri kaldı

Mutlu günlerde çekilmiş fotoğraflar kaldı…

Yazın gidilecek tatil planları kaldı…

Bir kadının dünyayı gezme hayali kaldı…

Kedi, köpek, kuş besleyen güzel yürekler kaldı…

Başımın üstünde bir çatı olsun diye mutlulukla taşınılan evlerin altında binlerce masum can kaldı…

Birer sayı olarak değil bu dünyada yaşamış etten kemikten insanlar kaldı…

Binlerce insanla birlikte İnsan olabilenlerin insanlığı ve vicdanı da enkazda kaldı…

Ne çok öldük biz, bu ülkede yaşamak için…

Son çöküş,

Çok ağır oldu!

***

Eklenecek bir şey bulamadım.

Aklınıza ne geliyor ise neyin kaldığını siz ekleyin…