EYLEM DEĞERİ İFFETİ KORUMAK
- 27-07-2021 15:26
- 27-07-2021 15:27
- 42
İffeti korumak: Kur’an-ın fesadı önlemeye yönelik somut eylem değerlerindendir. İman eden kadın ve erkekler iffetlerini korumakla mükelleftirler. Kadın: özel bir nimet olan cinselliğini genelleştirip kamuya açmayacak. Erkek: karşı cinsle cinsel odaklı ve istismar edici bir ilişkiye girişmeyecek. Toplum: kadın- erkek ilişkilerini sağlam bir zemine oturtacak. Kur’an-ı Kerimin mesajı, kadının tesettürünün en temel hakikati ; Ey beden benim değil mi, istediğim gibi kullanırım! Diyen insan! Beden senin mülkün değildir! Sana Allah’ın bir emanetidir. Emaneti emanet sahibinin istediği gibi kullan! Aksi ihanet olur. Eylem değeri iffeti korumak Allah’ın emanetine sahip olmaktır.
İffeti korumanın Kur’an-i ifadesi: ‘’Mümin erkeklere söyle, bakışlarını(yasak) olandan çevirsinler ve iffetlerini korusunlar; tertemiz kalabilmeleri için en uygun davranış şekli budur. Unutmasınlar ki Allah, ortaya koydukları her bir şeyden haberdardır.’’( Nur suresi;30.ayet.) Kontrol altındaki bakış nitelikli bakıştır. Erkeğin karşı cinsten muhatabının kişiliğine değil de dişiliğine odaklanan, onu cinsel figür olarak algılayan bakış ayette yasak kapsamına girer. Doğaldır ki bu tür bir bakış, cinsler arasındaki ilişkiyi geliştirmeye değil, karşı cinsin cinselliğini sömürmeye hizmet eder. Bu ayet erkek tesettürünün sınırlarını da ifade eder. Örtünme insanlıkla yaşıttır. Cinselliğini keşfeden ademin yapraklarla üzerini örtmeye başladığını gösterir.
‘’Mümin kadınlara da söyle, bakışlarını (yasak) olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar, cazibe ve güzelliklerini, bunlardan görünen kısımlar dışında,(yüz, eller ve ayaklar) Kamuya açmasınlar. Bunun içinde, baş örtülerini yakalarının üzerine sıkıca tuttursunlar, cazibe ve güzelliklerini yalnızca kocalarına, babalarına, kayın babalarına, oğullarına, kardeşlerine, erkek kardeşlerinin oğullarına, kız kardeşlerinin oğullarına, kendi (evlerindeki) kadınlara, meşru şekilde malik oldukları kimselere, ya da emirleri altındaki cinsel arzulardan yoksun erkek hizmetlilere veya kadınların mahrem yerlerinin henüz farkında olmayan çocuklara açabilirler; birde yürürken, gizli olan ziynetlerini teşhir etmek için ayaklarını yere vurmasınlar. Siz ey iman edenler! Bütün günahları terk edip Allah’a yönelin ki, mutluluk ve kurtuluşa eresiniz.’’(Nur suresi;31.ayet) Kadınlar: cinsel cazibelerini kullanarak karşı cinsi tahrik etmesinler. Burada kadından, iffetini koruyacak erkeklere, onları tahrik etmeyerek yardımcı olması istenmektedir.
Toplum düzenini inşa eden ifade: ‘’Ve sakın zinaya yaklaşmayın! Çünkü o arsızca bir hayasızlık ve çirkin bir yoldur.’’( İsra suresi;32.ayet) Zina iffetsizliğin ifadesidir. Evli veya bekar olun, evlilik dışı cinsel ilişkilerden uzak durun. Değil zina yapmak, zinadan uzak durun. Toplumu eğiterek gerekirse caydırıcı cezalar vererek gayri meşru ilişkileri önleyin! Evliliği kolaylaştırarak gençleri evliliğe özendirin. Böylece zinaya götüren bütün yolları kapayın. Çünkü zina, sağlıklı toplumun temel taşı olan aile kurumunu yıkarak onu içten içe çökerten çok çirkin bir davranıştır. Toplumun çözülüp dağılmasına yol açarak onu uçuruma sürükleyen pek çirkin bir yoldur. İffetini korumanın yolu ve çabasına Yusuf Resulün hayatı örnektir. Yusuf suresi;23-34.ayetler iffetini korumanın ifadesidir.
Müminlerin iffetlerini korumaları için övülmeleri: ‘’ Doğrusu gereği gibi inananlar gerçek kurtuluşa erecekler.’ ’ ‘’Onlar ki, ibadetlerinde derin bir ürperti ve tevazu içinde olurlar.’’ ‘’Onlar ki, boş ve karalayıcı sözlerden yüz çevirirler.’’ ‘’Onlar ki, arınmak için gerekeni yaparlar.’’ ‘’ Onlar ki, iffetlerini korurlar.’’ ‘’Fakat kendi eşleri, yani meşru olarak sahip oldukları müstesna; zaten onlar (meşru eşleriyle paylaştıkları cinsellikten dolayı) kınanmazlar. ‘’ Ama sınırın ötesine geçen kimseler, haddi aşmış olanlardır.’’ Yine onlar ki, ibadetleri üzerine titizlenirler(Allah’a karşı esas duruşlarını korurlar.)’’ ‘’İşte onlar(mutluluk yurduna)varis olacak kimselerdir.’’ ‘’Onlar ki, görkemli cennetlerin mirasçısı olacaklar, Onlar orada ebedi kalacaklar.’’(Müminun suresi;1-11.ayetler.) Bu ayetler Müslümanların hayat tarzının ifadesidir.
Bu gün Müslüman toplumu: Hıristiyan ve Yahudilerin hayat tarzına kapılarak modern hayat illetine tutsak olmuştur. Gençlerden sorumlu anne ve babalar iman bilincinden uzak, gençliğin hayat tarzını, müminin hayat kılavuzu kur’an-ı kerime göre inşa etme duyarlılığında değillerdir. Kendileri de Allah’ın mesajından uzaktır. Cadde ve sokaklar anadan üryan genç kızların, şahsiyetini yitirmiş erkek gençlerin kendilerini sergileme alanları haline gelmiştir. Moda şirketleri insanımızı etkisi ve yetkisi altına almıştır. İnternette bu gidişin kökleşmesi ve hayat tarzı olmasına gayret göstermektedir. Küfür hayat tarzı olmuştur. Bu gidiş nereye?Fussilet suresi;20.ayeti aklımızdan çıkarmayalım. ‘’ Hatta ateşe vardıklarında, kulakları, gözleri ve derileri yapa geldikleri şeyler sebebiyle aleyhine şahitlik eder.’’ Bu üç organ amaç dışı kullanılmıştır. Müslüman: hayatını imanına şahit edendir.
Ülkemizde cadde ve sokaklar: Kadın ve genç kızların çoğunluğu dişiliğini sergileyen alanlar haline geldi. Erkekler de bu çıplaklığın tutsağı halinde, Erkeklik şahsiyetinden uzak. Zevk ve cinsel duygularının esiri durumunda. Lud kavminin hayat tarzına gidişin göstergesi. Bu gidişe kim dur diyecek. Toplumu idare edenler bu gidişten habersiz ve duyarsız davranarak seyirci olarak, gidişi destekler vaziyetteler. İman tacirleri ise bu gidişi sergilemekle günlerini geçirmekte. Bu gidişin bilincinde olanlarda çevresindekilere sözlerini geçirmekte etkisiz. Doğal olarak her nefis kendi lehine ve aleyhine olanı seçmesi gerekir. Her kes seçiminin karşılığını huzuru mahşerde alacak. Nefis: kazancına ve yaptığı şeylere bağlıdır. Allah bütün nefislere akılla, Kur’an-ı Kerim mesajıyla, basiret yolunu göstermiştir. Cehennemin tasviri apaçık ihtardır. İffet; özünü ve bütün organlarını haramlardan korumaktır. Aklını kullanan, Allah’ın mesajını hayat tarzı eden, nefislerinin esiri olmayan, Allah’a kulluk bilinciyle yaşayan, eylem değeri iffetini koruyanlara! Ne mutlu! Selam ve dua ile.