FİLM OLSA BU KADAR OLUR

Yaklaşık on gün önce gazetemizin en kıdemli yazarlarından Recep Bey (Kavuş) “Batman’ın en iyi okulu neden müdürsüz?” diye bir başlık atarak bunu sorgulayan bir yazı yazdı.

Recep Bey Batman basınında ve sivil toplum örgütlerinde tanınan bilinen bir isim. 

Mümkün mertebe yazılarını takip ederken arada bir de eleştirimi doğrudan kendisine iletmekten çekinmem. Kendi de sağ olsun bunları dikkate alır ve alınganlık göstermez. 

Recep bey benim de bir ay önce dile getirdiğim ve neden hala müdürsüz diye sorguladığım okul ve il milli eğitim kurumları içinde dönen dolapları dile getirdiğim konuyu yeniden gündeme getirmekle dikkatleri Batman’ın eğitim konusundaki başarısızlığına ve bu başarısızlığın altındaki nedenlere dikkat çekti.

Şimdi bir başka örnek üzerinden dönen dolapların nasıl, filmleri aratmayacak denli olduğunu, senaryo, kurgu ve aksiyona sahip olduğunu anlatmak istiyorum.

Yapım Yönetim başlığı altında iki kurumun imzası yer alıyor; biri İl Milli Eğitim Müdürlüğü kadroları diğeri ise bu kuruma çöreklenen sendika. Eğitim sendikası olduğuna bakmayın eğitim dışında her şeyle ve özellikle kadrolaşmayla bütün enerjisini ve kaynaklarını harcayan bir sendika. 

Sendikanın bu hamlelerinden öğrencisinden öğretmenine öğretmeninden müdürüne herkes mustarip. Buna kendi üyeleri de dahil.      

Film, Batman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde geçiyor. Uzunca bir dönem idareci atanmayan ki neden atanmadığı malum sendikanın, kendi üyeleri ve hatta üyeleri arasında sendika yönetiminin kendi yakınlarını önceleme çabaları sebeptir, istediği atamayı gerçekleştirememesi diyorlar.

Hal böyle olunca uzunca bir süre idaresiz kalan okula, başka bir okulda idareci olan bir eğitimcinin tercihi ile ataması bakanlıkça gerçekleştiriliyor. 

Maalesef ki bu atama işlemini dikkate almayan İl Milli Eğitim Müdürlüğü, daha da doğrusu sendika yönetimi Müdürü okulda görevine başlatma işlemini sürüncemede bırakıp Bakanlık nezdinde atamayı iptale çalışıyor.

Müdür Önceki okuluna geri gönderilip, göreve başlatılıyor ama maalesef ki eski okuluna yeni müdür atandığı için öğretmen olarak dönmek zorunda kalıyor.

Daha sonra tekrar Bakanlıkça ataması yapılınca bir süre yine göreve başlatılmayıp iş sürüncemede bırakılıyor. İşlemin gerçekleştirilmesi gereken zamanın son gününde elinde bir yazıyla göreve başlama yazısını imzalatması isteniyor.

İsteniyor ama İl Milli Eğitim Müdürlüğünde Ali Cengiz oyunlarıyla sahneye çıkmış bütün idarecileri tembihlemiş durumda. Göreve başlama yazısını imzalamamak için bütün idareciler makamlarını terk etmiş deniliyor. Bizim Müdür göreve başlama yazısıyla kime başvursa ulaşamıyor yazısını imzalatamıyormuş.

O günün sonunda yazıyı imzalatamasa atamasının geçersiz olacağını o da imzalamamak için köşe bucak saklanan müdürler de biliyorlar. 
İmza yetkisi olan başvurmadık idareci bırakmayan eğitimcimiz son bir idareciye telefonla ulaşarak ondan göreve başlama yazısını imzalamasını rica ediyor. Biraz vicdanlı ve hakkaniyetli olduğunu tavrıyla sergileyen idareci Kozluk’ta olduğunu ve yazıyı kendisine yetiştirirse imzalayabileceğini söyleyince bizim eğitimci düşüyor yollara ve eğitimcimiz Kozluk’a ulaştığında saat 16.30, yani mesainin bitimine yarım saate kala yazısını imzalatıp Ali Cengiz ve tayfasının oyunlarını boşa çıkarıyor.

Tabi senaryoda eksikler yok mu var tabi bunca insanı idareciyi köşe bucak saklayan bir yönetim Kozluk yolunu kapamayı da akıl edebilmeliydi. İş mi yani yarım saatle filmi boşa çıkarmak.