Gençleri boşlamayın

Gençleri boşlamayın

Gençler,  geleceğin mimarlarıdır. Gençleri önemsediğiniz müddetçe geleceğe umutla bakarsınız. Gençlere duyarsız kalanlar geleceklerini kaybederler.

Okuyan gençlerin birçok sorunları var. Üniversite sınavını kazanmak için büyük bir çaba içine giren gençlerin sorunları kazanınca başlıyor.

Okumak isteyen ve çabalayan gençler Üniversite sınavını kazanıp bir yere yerleşince barınma ve geçinme sorunları başlıyor.

Yurt için başvuran gençler konusunda bir adaletsizlik mevcut. Babası müteahhit veya işadamı olan gençlere yurt çıkıyor.

Oysa ailesi kıt kanaat geçinen ve sabit gelirli olan babanın çocuğuna yurt çıkmıyor. Müteahhit olan babanın geliri kayıt altında olmadığı için avantajlı oluyor.

Birikimi on trilyonlara varan ve hatta on trilyonu aşan işadamı ve müteahhit kişinin geliri tespit edilemiyor mu?

Binaları, arsaları tapudan tespit edilip; araçları noterden tespit edilip; nakitleri, dövizleri bankadan tespit edilip bu haksızlık giderilemez mi?

Babası işçi veya memur olup geliri ancak kendine yeten baba, çocuğunu okutmak için bin bir türlü sıkıntıya giriyor.

Babası müteahhit veya işadamı olup yurt için başvurusu olumlu olanı gören babası memur veya işçi olan çocuğun başvurusu olumsuz olunca doğal olarak memur ve işçi çocuğu veryansın ediyor.

Üstelik onlarca gelire sahip müteahhit veya işadamının çocuğu Devlet bursuna başvuruyor. Bu başvurusu da olumlu sonuçlanıyor.

Oysaki dar gelirli ve sabit gelirlinin geliri müteahhit ve işadamının gelirinden çok daha düşük olmasına rağmen sabit ve dar gelirlinin çocuğuna burs çıkmıyor.

Bu tür adaletsizlikler gençlerde olumsuz düşünceler oluşturuyor. Aslında sadece gençler değil herkes bu adaletsizlikten vicdanen rahatsız olmalıdır.

Üstelik tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de çocuğunu bursluluk sınavına koyan ve bursu çocuğuna yediren işadamına yuh demek lazım.

Utanması ve arlanması olmayana dur demek, sanırım Devletin işi olması gerekir. Artık bunun için bir adım atılması gerekir.

Çocuğuna geliri kayıt altında olduğu için burs ve yurt çıkmayan baba kıt kanaat geçinerek çocuğunu okutmaya çalışıyor.

Bu arada burs çıkmadığı için krediye başvuran genç yıllarca geri ödemek zorunda olacağı bir borcun altına giriyor.

Giriyor girmesine ama katlanılacak bir borç gibi de durmuyor. Nitekim geçen günlerde gençlerin kredi borç yükünün fahiş fiyatlar mertebesine ulaştığını sosyal medyadan öğrendik.

Son bir sene için alınan kredi miktarı ile ödenmesi gereken borç miktarı arasında korkunç bir fark var gibi gözüküyor.

Bu kadar fahiş fark ne enflasyon ile ne de kredi faizleri ile açıklanabilir. Bunu herhangi bir şeyle izah etmek mümkün değildir.

Doğal olarak gençler bu defa sıkıntı çekme ihtimallerine rağmen krediyi nasıl iptal edebilirim arayışı içine girmektedirler.

Bu arayış içine giren gençleri bir şekilde rahata kavuşturup sorunlarını çözmek gerekir diye düşünüyorum.

Bu düşünce içinde iken Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’nun konu ile ilgili çalışma başlattıklarını haberlerden öğrendim.

Bu çalışmanın kredi faizlerinin silinmesi şeklinde olacağını umuyorum. Yakın zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklama yapması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gençlere bu müjdeyi vermesi gençlerin gönlüne su serpecektir.