GÖNÜL SADAKASI

Bir hanımefendi anlatıyor :

"Biraz fasulye ve biraz pilav alarak bakır bir tepsiye koydum. Üzerine patlıcan, salatalık ve bir kaç tane kayısı ekledim....Tam dışarı çıkacaktım ki babam sordu:

"- Nereye gidiyorsun kızım? "

"Ninem bunları kimsesiz yaşlı adama götürmemi söyledi" diye cevap verdim.

Bunun üzerine babam:

"- Şöyle yap. Mutfaktan bir kaç tabak daha getir. Her bir şeyi ayrı tabağa koy ve tepsiyi güzelce düzenle. Yanlarına kaşık, bıçak ve bir bardak su da koy, öyle götür" dedi.

Dediklerinin hepsini yaptım ve elimdekileri dedeye götürdüm. Dönünce babama neden böyle yapmamı istediğini sordum. Babam :

"Yemek ikram etmek 'Mal' sadakasıdır. Bir şeyi düzgün vermek ise 'Gönül' sadakasıdır. Birincisi karnı doyurur; ikincisi ise kalbi doldurur.

Birincisi, kimsesiz dedeye, yardım isteyen dilenci hissini verir. İkincisi, yakın bir dost, iyi bir misafir olduğu hissini verir." diye cevap verdi ve devam etti :

"-Maldan vermek ile gönülden vermek arasında büyük bir fark vardır. Gönülden olanın hem Allah katında hem de insanlar yanında değeri daha büyüktür." Dedikten sonra biraz durdu. Sonra gözlerimin içine bakarak sözlerini şöyle tamamladı:

"- Bak yavrucuğum. Yapacağımız ikramlar, sevgi ve iyilikle birlikte olsun. Sakın aşağılayıcı ve küçük düşürücü olmasın"..

İbrahim Çetin Hocamdan Alıntıdır...

 

***

 

"DELİĞİ GENİŞLET!"

Ünlü kolonyacı Eyüp Sabri Tuncer işlerinin kötü olduğu bir dönemde tanıdığı Vehbi Koç'tan yardım ister ve Vehbi Bey'in kapısını çalar. Eyüp Sabri Tuncer, Vehbi Koç'tan kötü giden işlerini rayına sokmak için borç para isteyecektir.

Vehbi Koç, randevuyu vermeden önce de Eyüp Sabri Tuncer'in ekonomik durumunun kötü olduğunu ve kendisinden borç istemeye geleceğini tahmin eder.

Eyüp Sabri Tuncer, Vehbi Koç ile buluştuğunda durumunu anlatır. Vehbi Koç sessiz bir şekilde Eyüp Sabri Tuncer'in durumunu ve hikayesini hiç ses çıkarmadan dinler. Toplantıları bittiğinde ise sadece şu soruyu sorar "6 ay daha dayanabilir misin?"

Eyüp Sabri Tuncer'de heyecanla hemen "Evet, dayanırım" cevabını verir. Sonra Vehbi Koç hepimize ders olacak kısa ama öz cevabını Eyüp Sabri Tuncer'e iletir:

"Deliği Genişlet"

Eyüp Sabri Tuncer tam olarak Vehbi Koç'un dediğini anlayamaz ve Vehbi Bey cevabını açıklamaya başlar:

"Ben sevdiklerime para vermem ama akıl veririm. Bana hediye ettiğin bu kolonya şişesin deliği çok küçük. Hemen imalatında olan tüm kolonya şişelerinin deliğini genişlet ve sürümü arttır der."

Satışları hızla artan Eyüp Sabri Tuncer üç beş aya kalmadan iflastan kurtulur ve bugünlere kadar markasını taşıyarak oğullarına devreder.