GÖRME ENGELLİ BİR KIZIN HİKÂYESİ

Hilal’in komşu kızından mesaj geldi Sonsöz’e,
Belli ki yüreği güzel, gencecik bir kız.
Diyor ki mesajında;
“Hilal, görme engelli,
Ortaokul öğrencisi,
Böyle bir şey nasıl isteniyor bilmiyorum ama
Hem doğum günü
Hem de 3 Aralık Engelliler Günü’nde
Hatice Türkan’ın onu ziyaret etmesini istiyoruz” dedi.
Kabul ettim.
Aldım muhabirimi,
Bağlar Mahallesi’nde
Selçuklu Ortaokulu’na gittim.
Hilal’in sınıfı,
Okulun hemen giriş kapısında.
Özellikle böyle tasarlanmış,
Teneffüse girip çıkması zor olmasın diye.
Okul yönetimi, ince düşünmüş,
Sınıf Öğretmeni ile tanıştım,
Zarif, samimi bir kadın.
Öğretmen masasının hemen yanındaki sırada oturuyor Hilal.
Okulun çantasından,
Kabartmalı kitaplarını çıkarıyor.
İncecik, küçücük parmaklarıyla, 
Kabartmalı harfleri takip ederek, 
Kitabını okuyor.
Sohbet ettim biraz,
Öğretmeninin de dediği gibi epey zeki bir kız.
Gülücük saçıyor etrafına,
Neşeli,
Sevgi dolu.
“Görmüyor olabilirim ama hayallerim var” diyor.
Avukat olmak istiyor Hilal.
Hak aramak,
Adaletin temsilcisi olmak istiyor.
Kabartmalı kitapları da eksikmiş.
Eksiksiz gelsin,
Hatta görme engelliler için daha fazla kitap hazırlansın istiyor.
Annesiyle de tanıştım,
Öyle içli,
Öyle fedakâr bir kadın,
Gözlerinden okunuyor.
Sarıyor kızını, kokluyor.
Anlatıyor, Hilal’in hikâyesini,
Sağlıklı doğmuş Hilal,
7 yaşlarında, boynunda şiddetli ağrılar hissetmiş,
Fıtık sanmış ailesi,
Hastane hastane gezmiş,
Hidrosefali hastalığı saptanmış,
Beyni su toplamış,
Hastalığı ilerlemiş,
Kararmış dünyası.
İlk zamanlar hayata küsmüş Hilal.
Okula gitmek istememiş.
İçine kapanmış,
Dertli, küçük bir kız çocuğu iken,
Okula başlayınca değişmiş dünyası.
Gözleri görmese de mutlu olmayı öğrenmiş.
Şimdi herkesin duası,
Hilal’in mutlu olması.
Bütün engelli bireylerin
Engelsiz bir yaşamda
Mutlu olabilmesi, 
Hepimizin ortak duası…