‘Rüzgarı Dizginleyen Çocuk’

 ‘Rüzgarı Dizginleyen Çocuk’

‘Rüzgârı Dizginleyen Çocuk’ kitabını duymuşsunuzdur. William Kamkwamba’nın kendi hayatını anlatan muhteşem bir eser.

Kıtlığın, yokluğun, kuraklığın hüküm sürdüğü bir zamanda yiyecek bulmakta zorlanan ve açlıktan karnına ağrılar giren bir çocuğun; tüm olumsuzluklara rağmen heyecanını kaybetmemesinin yaşam öyküsünü anlatıyor bu kitap.

Eve ekmek götürmek için okulu bırakıp tarlada çalışmak zorunda kalan ama asla vazgeçmeyen bir çocuğun hikayesi bu.

Kamkwamba; hayatın tüm zorluklarına rağmen, hayatın tüm imkânsızlıklarına rağmen, düşlerine giden yollara koyulan engellere rağmen, inancını kırmak isteyenlere rağmen, seni yolundan alıkoymak isteyenlere rağmen, açlığa ve sefalete rağmen çalışmanın, pes etmemenin, vazgeçmemenin, başarmanın kıymetini öğretiyor bizlere.

Kendi çocuklarımızı cam fanusta büyütüyoruz. İstiyoruz ki hastalanmasın, istiyoruz ki üzülmesin, istiyoruz ki, canı sıkılmasın. Her istediğini her an yapsın. Tüm ihtiyaçları karşılansın. Dışarda herkes onu parmakla göstersin, sınıfta öğretmen hep onu tahtaya kaldırsın. Her etkinlikte sunucu olsun. Şiirse o okusun, tiyatroysa başrolde o olsun, maçın kaptanı kendisi olsun. Sınıfta en yüksek notlar onun olsun. Akrabalar en çok onu sevsin. Herkes onu konuşsun, ondan bahsetsin. Hem piyano çalsın hem gitar kursuna gitsin hem voleybol takımında olsun. Resim kursuna yazılsın, İngilizceden geri kalmasın. Bilsem’e katılsın. Sınav hazırlık kurslarına ilk önce o yazılsın. Robotik kodlama öğrensin. Matematik özel ders alsın. Ama yorulmasın, üzülmesin, canı hiç sıkılmasın.

Varsın yatağını toplamasın. Bir bardak su taşımasın. Yediği yemeğin tabaklarını yerde bırakıp gitsin. Ayakkabı bağcıklarını bağlamasın. Okula kadar çantasını taşımasın. Islanmasın. Üşümesin.

Oysa cevher, baskı altında mücevhere dönüşür.

Çocuklarımıza sorumluluk vermek ve onları zorluklarla yüzleştirmek zorundayız. Çünkü hayat, bedel ödemeyenlere ödül vermez.

Ok ancak geri çekerek atılır. Hayat seni zorluklarla geri çekiyorsa, seni daha büyük bir şeye fırlatacağı içindir. Diyor Paulo Coelho.

Hayat, hiç kimseye sonsuza değin mutluluk ısmarlamıyor ve acı hiç kimseye yasaklı değildir. Hayatın felaketlerine karşı çocukların derin travma yaşamaması için, zorluklara karşı daha dirençli olması için, karşılaştığı güçlüklere karşı kırılgan olmaması için, en ufak bir rekabette pes edip kaybetmemesi için, olumsuzlukları daha az hasarla atlatması için küçükken sorumluluk vermeliyiz. Onlara hata yapma şansı tanımalıyız.  Düşüp dizini kanatan çocuk, acı yaşamamak için yürürken daha dikkatli olması gerektiğini öğrenecektir. Her hata onları biraz daha en doğru olana yaklaştıracaktır.

 Hayat seni her ne kadar derin uçurumlara savrulsa da inancın ve azmin urganını sağlam tutup pes etmeden, vaz geçmeden, çalıştığında, mücadele ettiğinde ve hayallerin peşinden gittiğinde zaman sana güneşli bir sabahı ödül olarak armağan edecektir.  Kamkwamba’nın hayatı, başarı hikayesi tam da bize bunu anlatıyor.