Ekonomik mağduriyetler
- 30-12-2024 00:00
- 29-12-2024 15:46
- 1332
Ekonomide piyasanın düzelmemesi alt gelir sınıfını mağdur etmektedir. Eskiden “Orta Direk” denilen bir ara sınıf vardı.
Şimdi maalesef ara sınıf kayboldu. Ara sınıf alt sınıf düzeyine indi. Enflasyonun hala çok yüksek olması ve enflasyon oranında çalışanlara zam yapılmaması serbest piyasada; işçi, memur ve asgari ücretliyi yıpratmıştır.
Emekliler ise açlık sınırının altına inerek temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma gelmişlerdir. Bugün emekli maaşı ile geçinmek mümkün değildir.
Asgari ücret ile çalışan bir birey evli ve evde tek çalışan ise o evdekilerin sadece asgari ücretle yaşaması mucize kabilindendir.
Devletin her yönü ile adaleti tesis etmesi gerekir. Ekonomide ve vergide de adaletin göz önüne alınması vatandaşın aidiyet hissini baki kılması için elzemdir.
Mali disiplini korumak adına sabit gelir sınıfını mağdur etmek ve üst gelir sınıfına ilişmemek toplumsal adaleti yok etmektedir.
Diğer taraftan korunması gereken engeliler için araç ÖTV muafiyetini de sınırlamak hep güçsüzlere mi dokunuluyor sorusunu gündeme getirmiştir.
Doğru veya yanlış hep tartışıla gelen TÜİK enflasyon verilerine göre dahi bazı ekonomik hakların verilmesi gerekirken maalesef bu haklar göz ardı edilmektedir.
İşçi ve memurların organizasyon teşkilatları olan sendikalar ise bu hakların alımında inisiyatif alıp başarı göstermemişlerdir.
Bu haklardan biri Eşel-Mobil sistemidir. Her ay TÜİK tarafından her ne kadar gerçekçi olmazsa dahi bir enflasyon verisi açıklanıyorsa, açıklanan ay bu veri işçi ve memura anında yansıtılmalıdır.
Eşel-Mobil sisteminin olmaması çalışanların altı ay boyunca enflasyonu geriden takip etmelerine ve mağdur olmalarına sebep olmaktadır.
Altı ay sonra enflasyon verisi yansıtılması ve vergi limitlerinin enflasyon verilerine göre yükseltilmemesi mağduriyet üstüne mağduriyeti getirmektedir.
Başka bir mağduriyet ise banka promosyonlarının güncellenen maaşlara göre artırılmaması ve promosyon farkının çalışanlara verilmemesidir.
Bunun için çalışanların kuruluşlarının anlaşma yaptıkları bankalarla görüşme yapması gereklidir. Çalışanları savunması gereken sendikalar ise tam bir sessizlik içindedir.
Çalışanların bu şekilde mağdur edilmesi, serbest piyasanın dilediği şekilde zam yapması karşısında alım güçlerini iyice düşürmüştür.
Kamu kurumunda çalışan işçi ve memur, bordro mahkûmları olarak her türlü kısıta maruz kalmaktadır.
Emekli için ise artık söylenecek söz kalmamıştır. Özel sektörde çalışan asgari ücretli ise patronunun insafına terk edilmiştir.