Haberin takibi ve gazetecilik üzerine

Haberin takibi ve gazetecilik üzerine

Gazeteci deyince vatandaş haberle ilişkisi olan bir kişiyi tanımlar.

Gazeteci ile karşılaşan kişinin yaptığı şey genelde ya kentle ilgili ya bölge ile ilgili ya Türkiye ile ilgili ya genel politikalarla ilgili sorular yönlendirmektir.

Vatandaş gazetecinin her şeyi bildiğini her şeyi yakından takip ettiğini düşünür.

Ve gazeteci de kendini bu rolün içinde bir anda bulur.

Aslında tam da öyle değildi siyaseti takip eden ya da siyaseti içerisinde belli bir zümreyi ve partiyi düşünceyi siyasi fikri çok iyi takip eden ya da ekonomiyi takip eden ya da sporu takip eden ya da kötü sanatı takip eden bir kişidir aslında.

Ama nedense vatandaşın verdiği role kendini kaptıran gazeteci her konuda bir şeyler söylemek zorunda hisseder kendini ve her konuda sanki uzmanmış gibi konuşur ve öyle de algılanır.

Gazetecilik mesleğinin de en büyük hastalığı da budur işte her şeyi ve herkesi bir Mehmet tanıma hastalığı.

Her şeyi bilemezsiniz her konuya vakıf olamazsınız her konuda bir şeyler söyleyemezsiniz ve söylememelisiniz.

İşte Cehalet de orada başlıyor ya da yalan haber dediğimiz vakada orada başlıyor.

Gazeteci araştıran sorgulayan kaynaklara ulaşan ve o kaynakları dahi teyit eden kişidir.

İşleri yaparken kamu adına  ombudsmanlık yapar.

Kaynağın dahi teyite ihtiyacı var dedik. Neden Çünkü kaynaksız yanlış yönlendirmiş olabilir ya da yönlendiriyor olabilir.

Bir de en önemlisi haberin takibi haberi yaptınız işiniz bitti demek değildir. Peki yaptığınız haber kamuoyunda nasıl ses getirdiği o haberin sonunda neler olduğu önemli değil mi?

Çoğu zaman haber orada bir kelime düzinesi olarak kalır ve hiçbir şekilde o haberin takibi yapılmaz yani o haber bir sonuç vermemiştir öylesine yapılmıştır.

Oysa en önemli şey sonuç elde etmiş olmak değil midir vatandaşın bir sonuç alması değil midir?

İşte o sonuç dediğimiz hadise gazetecinin çok umurunda olmuyor bazen ve haber yapılan durum ya da kişiler sonuç alamadan sadece konu mankeni olmuş olurlar.

İşte Tam da bu yüzden haberin takibi önemlidir.

Kamunu namına kurumlara sorular yönlendiren ve çözümler arayan gazetecinin haberi takip etmesi kadar değerli bir şey yoktur ve olamaz.

İnsanların beklentisi de bu.

Hadi burada bir soru bırakalım.

Son zamanlarda Batman'da borçları yüzünden ya da daha açıkçası tefeciler yüzünden intihar edenler oldu hatta kendini öldüren bazı vatandaşların mektup bıraktıkları söylendi bu haberin içinde geçti.

Soru şu: O mektupta neler yazılıyordu ve o mektuplar sonucunda bir soruşturma açıldı mı?

Ki  bana sorarsanız bu bir suç duyurusudur.

Peki o suç duyurusu değerlendirildi mi, Ne oldu?

Ne kadar çok soru çıktı değil mi ama vatandaş işte tam da bu sorularla ilgili ve bu sonuçlarla ilgili İşte bu yüzden mi gazeteci haberinin takibini yapmalı.