Havadan sudan bir yazı

Havadan sudan bir yazı

Havaların çok sıcak olmasından şikayetçi olan insanlar var.

Aynı insanlar soğuk havadan da şikayetçi.

Bundan neyi çıkarmak gerekir; İnsanlar mutlu olmayı bilemiyor ve

durumdan vazife çıkaramıyor.

Tabi bu sıcak havalar, şimdilik lo lo kısmında, tabi bunun lelesi de var.

Sevgili okurlarım, benim yazılarını takip edenler bilir; öyle gündem dolu yazılar yazmıyorum.

Genel olarak gündem dışı yazılar ve bilgiler paylaşıyorum ki, insanların

yüzü biraz gülsün diye.

Bugünde sizlere Kayserililerin ne kadar uyanık olduğunu anımsatan

bir yazı yayınlayacağım. Umarım bu hikayeden dersler çıkarırsınız.

***

Bir tarihte Kayseri'ye bir Yahudi gelmiş. Adı da Moizmiş. Ticaret yapmak için

çarşı'da bir dükkân tutmuş. Komşularına sormuş; 'Bu çarşıda en çok kimden

çekinmeliyim?'

Birkaç dükkân ötesini gösterip, 'Bak, orada bir İhsan Ağa var, onun yanına desturla yanaş' demişler. Moiz gitmiş

İhsan Ağa'nın yanına. Dükkân bomboş:

- Ne iş yaparsın İhsan Ağa?

- Her şeyi alıp satarım.

- O da ne demek?

- Mesela, kabul edersen senin dişlerini satın alırım.

- Olur mu öyle şey?

- Neden olmasın? Dişlerine 10 altın veririm. Ömrünün sonuna kadar ağzında kalsın, öldükten sonra benim olsun.

Moiz içinden 'Bu saf adama mı kurnaz diyorlar' diye gülmüş iyi ki bu Kayseri'ye gelmişim çok güzel paralar kazanırım diye içinden geçirmiş 'Kabul, ver 10 altını' demiş.

Aradan birkaç gün geçmiş. İhsan Ağa yanında iki-üç kişiyle Moiz'in dükkânına gelmiş:

'Dişlerine müşteri çıktı. Malı görmek istiyorlar! Aç ağzını!'

Moiz, 'Hani dişlerim ölünceye kadar benimdi' diye kızmış.

İhsan Ağa, 'Canım ölümünden sonra teslim etmek üzere satacağım'demiş. Müşteriler Moiz'in dişlerine 12 altın vermişler, İhsan Ağa az bulup reddetmiş.

Ertesi gün İhsan Ağa bir başka müşteri grubuyla yine Moiz'in dükkânına damlamış. Yine dişleri muayene, yine

pazarlık, müşteriler 15 altına çıkmış, İhsan Ağa yine reddetmiş.

Üçüncü gün başka müşteri, dördüncü, beşinci gün...

Sonunda Moiz patlamış: 'Beni hayvan pazarında dişleri kontrol edilen eşek durumuna düşürdün. Al şu 10 altınını!'

İhsan Ağa gülmüş:

'Olur mu? Bu dişler 20 altını gördü.

30'dan aşağısına geri vermem.'

Moiz çaresiz; her gün ağzını kontrol ettirmektense 30 altın vermeyi tercih etmiş.

İhsan Ağa gülmüş: 'Gördün mü? Ben sana her şeyi alıp satarım dediğimde inanmamıştın!