HAYATI DÜŞÜNCE OLUŞTURUR

İnsan eylemimin tümü düşüncesinin mahsulüdür. Düşüncenin ana kriteri Allah’ın mesajı şu ayet: ’’İnancınızı ister gizleyin ister açığa vurun; unutmayın ki O gönüllerin en mahrem sırlarını bilendir.’’(Mülk suresi;13.ayet) İnsan Allah’ın gözetimi ve denetiminde  olduğunu unutmamalıdır. Düşünceyi hak veya batıl oluşturur. Düşünce özgürlüğün olduğu yerde oluşur. Düşüncenin olduğu yerde dil açar. İnsan yaşadığına bakmalı. Düşünce yaşantıdan süzülüp geliyor. Hayatı sözün özüne koymak gerekir. Ahlaki davranışında düşünüyorsan öyle varsın. Yüce Rabbimiz düşüncenin kaynağını bize bildiriyor. ‘’ Ve doğrusu Biz bu Kur’an-ı düşünülsün(ders alınsın) diye kolaylaştırdık, öğleyse yok mu dur düşünüp, ders alan?’’(Kamer suresi;17.ayet)
  Kur’an-ı Kerim kolay anlaşılır. Düşünüp okumak için çekiciliği vardır. Kur’an; doğru, sade, insan fıtratına uygun, insanın hayatını harekete geçirir. Harikaları bitmez, tükenmez, eşi ve benzeri yoktur. İnsan Kur’an-ı ne zaman düşünse Onda yepyeni hazine bulur. Ruh O’na ne zaman eşlik etse ilgisi daha artar. Akıl nimetinin kullanma kılavuzu Kur’an düşünüp ibret alanları kendisine çağırır. ‘’And olsun biz Kur’an-ı düşünmek için kolaylaştırdık. Düşünüp ibret alan yok mu?’’  Kur’an-ın her tasvir ve kıssadan sonra tekrarlanan ifadesi. Bu tablonun önünde ayeti kerime beşer kalbini durdurarak düşünmeye ve tefekküre davet ediyor.
  Her hareket ve niyetin başlangıç ve itici gücü düşünce ile başlar. Hayatımızın tüm faaliyetleri tefekkür ile oluşur. Beyin tefekkürle harekete geçerek organlarımızı çalıştırır. İnsanın en önemli özelliği Allah’ın verdiği düşünme ve tefekkürü yerinde ve zamanında kullanarak yaratılış gayesine uygun hareket etmesi veya aksi istikamette kullanmasıdır. Hayatı oluşturan düşünce, insanı ya üstün hale getirir, yada aşağıya iter. Müslümanın örnek kişisi Resul Muhammed şöyle buyurmuştur: Bir saatlik tefekkür bir yıllık ibadetten iyidir.(Gazzali ihyayı ulumiddin) Bu sözün dayanağı  Sad suresi 29cu ayettir. ‘’ Sana  mübarek bir kitap olan( Kur’an-ı) Biz indirdik ki, herkes onun mesajları üzerinde iyice düşünsün de aktif akıl sahipleri ders alsın diye.’’ Vahye göre ancak düşünenler akıl izan sahibidir. Yalnız akıl izan sahipleri ders alır. Rabbimizin tavsiyelerini emir telakki etmeliyiz.
   Müslüman kendini ve dinini iyi tanımalı ki, Düşüncesini doğru yerde ve doğru zamanda doğru çizgide kullanabilsin. Rabbini tanıyan haddini bilir. Rabbimizi bize tanıtan Kur’an-ı kerim, tabiat ayetleri ve kendimizdir. Düşünme ve tefekkürün kaynağı Kur’an-ı kerimdir. Allah’ın insana vahiyle yol göstermesi, gök sofrasını akıleden kalbin önüne sermesidir. Her ikram teşekkür ister. Büyük ikram büyük teşekkür ister. Allah’ın insanlara yol göstermesi demek olan vahye kulların teşekkürü, gösterilen yolda yürümektir. Bunun içinde vahyi anlamak şarttır. Anlamanın olmazsa olmazı düşünerek tefekkür etmektir. Bilinen bir hakikattir: Tefekkür, teşekkürdür. Vahyin amacı muhataplarını inşa etmektir. Bunun içinde bilgiye, insanın öğrenme yeteneğine ve araçlarına dikkat çekerek yapmıştır. İnsanın en temel sorunu, doğru bilgiyi elde etmek, üretmek ve iletmekle ilgili eğitim ve öğretim süreciniAlak suresi bizlere bildirmektedir.
  İnsan düşünerek geçmişten ders almalı, geleceğe tedbir üretmeli, geçmişle gelecek arasında bağ kurarak şimdi ve burada ya taşımalıdır. Bunu içinde tefekkür gereklidir. ‘’ Uyun Rabbinizin katında size indirilene! O’nun dışında bir takım otoritelere de asla uymayın! Ne kadarda az ders alıyorsunuz! ‘’(Araf suresi;3.ayet) ‘’Allah kimin rehberi olursa, hidayete ermiş olan odur. Ama kimi de sapıklığa terk ederse, işte onlar kaybedenlerin ta kendileridir.’’(Araf suresi;178.ayet)’’ Doğrusu Biz, görünen görünmeyen iradeli varlıklar içinde akıl eden kalpleri olup ta kavramayan, gözleri olup ta görmeyen, kulakları olup da işitmeyen bir çoklarını cehennem için ortaya çıkarmışızdır. Hayvan gibidir onlar, belki daha da şaşkın! Onlar gaflete gömülmüş olan zavallılardır.’’(Araf suresi;179.ayet) Kur’an tefekküründe kalp aklın arşıdır. Vahiy kalbe iner, akıl kalpten neşet eder.
  Bu gün insanlık Kur’an-i düşünce ve tefekkürden uzaktır. Davranışlarında ahlak ve değer kaygısı taşımamaktadır. Hayvan gibi yaşayarak mükerrem varlık olan insan organizmaya indirgenmiştir. Peki hayvandan şaşkın olan ne demek? Bu da canlı bir organizmayı   fıtratını bozarak yapaylaştırmaktır. Modern zamanın gen teknolojisi insan, hayvan ve bitkilere yaptığı olumsuz genetik müdahaleler dehşet verici bir örnektir. İnsanlık gaflete gömülmüş, kendine yabancılaşmış . Dünyayı idare edenler insanlığın özgür iradesini, düşünce ve tefekkürünü yok ederek, kendilerine kul, köle etme gayretindeler. Ne olduğu belli olmayan Covid/19plandemisiyle, nöropsikolojik  deneyle insanlığı etki ve yetkilerine almışlar.Covid/19  kitle imha silahıdır. Kodlayarak, jipleyerek, dijitalizimle Resetleyerek, HES koduyla  insanları istedikleri şekle sokacaklar. Dünya nüfusunu azaltacaklar. İnsanlığın bu gidişe dur demesinin yolu; özgür düşünce ile akıl nimetini kullanarak oyuna gelmemektir.
  İnsanhayatını oluşturan düşünce akıl etmektir.  Aklın kaynağı Kur’an-ı kerim ‘’Hem Allah’ın (akıl ve irade vermek suretiyle gerçekleşen) izni olmasaydı, hiçbir insan imana eremezdi! Ve O aklını kullanmayanları pisliğe mahkum eder.’’(Yunus suresi:100.ayet) Aklını kullanmamak tüm sapmaların çıkış noktasıdır. Vahyin amacı insana aklını doğru kullanmayı öğretmektir. Yani, insanın kendisini pisliğe mahkum etmesine mani olmaktır. İç dünyasını vahye inşa ettirmeyenler, duygu ve güdülerine teslim olurlar. Kendini kaybederler. Korktukça tutsak, umdukça özgürsün.  Allah cümlemizi Kur’an-i düşünceye sahip, tefekkürle aklımızı kullananlardan etsin! İnşallah! Selam ve Dua ile.