HAYIRLI BİR EĞİTİM YILI DİLEĞİYLE

HAYIRLI BİR EĞİTİM YILI DİLEĞİYLE

Yeni bir eğitim yılına başlıyoruz.

Öncelikle bu eğitim yılının başata Öğretmen Öğrenci ve velilerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Eğitim demek hareket demek. Ekonomi çarkının dönmesi demek…

İlimizde 640 okul ve kurum, 6898 derslik, 8797 öğretmen 170617 öğrenci bulunuyor. Öğrencilerin Sınıf ortalamaları ise şöyle: İlköğretimler 25, lise 24 ve Meslek liseleri 15 kişiden oluşuyor.

Eğitim insan hayatının vaz geçilmez bir gerçeği ve yaşamın olmazsa olmazı.

Bu günden sonra yollarımız, caddelerimiz, sokaklarımız, taşıtlarımız cıvıl cıvılöğrencilerimizle dolup taşacak. Her harekette bir bereketin olduğu bir gerçek. Hele mesele eğitim ise. Ailelerimiz bir ay önceden hazırlığa başladı.

Ekonomi bu tarihte hiç olmadığı kadar canlanıyor. Berekete dönüşüyor.

Eğitim demek sadece okul demek değil.

Medeniyetin temel taşları eğitimle başlıyor.

Eğitim,aile de başlıyor. Aile;çocuk için en büyük eğitim yuvası. Ardından çocuğun çevresi geliyor. Şimdiler de bu çevre daha çok okullarda oluşturulmaya çalışılıyor. Milli Eğitimin Anaokullarına ağırlık verilmesi bu nedenden…

Eğitim; insan hayatının en önemli gerçeği. Geleceğe hazırlık bununla kolaylaştırılıp geliştiriliyor. Geleceğimizi okullarda düzenliyoruz. Hayata en güzel şekilde atılmanın basamağı okullar.

Ülkemizde 19 milyon 155 bin 571 öğrenci yüzyüze eğitim görüyor.

Üniversitelerimizde 8 milyon 296 bin 959' öğrenci eğitim görüyor.

Her yıl Üniversitelere gidecek öğrenci standardı değişmiyor. Üniversitelerin kapasitesi ne ise alınacak öğrenci sayısı da o kadar. Geriye öğrencilerin istedikleri bölümü kazanabilmeleri yapacakları yarış kalıyor.

Kısacası başarı düzeyi ne olursa olsun Üniversitelere alınacak öğrenci sayısı aynı.

Üniversitelere girişler için ilkokuldan başlayan bir yarış var. Tabi ki bu şartlarda öğrenciler arasında yarışlar kaçınılmaz. Kim yarışı bırakır, geride kalırsa maalesef başaramayanlardan sayılıyor.

Yapacak bir  şey yok…

Çünkü refah içinde yaşamanın yollarından biri iyi bir üniversitede okumak. Mücadele, öğrencilerin kendileri arasında gerçekleşiyor.

Başka alanlarda bir gelecek yok mu? Tabi ki var.

Belki de daha güzel ve daha müreffeh bir gelecek. Ama herkes bu alanda başarılı olamıyor. En kolay seçenek üniversite yolu ile hayata atılmak…

Ülkemizde ortaöğretim tamamen üniversite kazanma üzerine kurulmuş. Başka bir hedefi neredeyse yok gibi. Bu yüzden liselerde öğretimin hepsi Matematik, Edebiyat eksenli kültürel dersler üzerine kurulmuş. Bu derslerin haricinde öğrenciler üzerinde etkili olacak hiçbir şey yok.

Okullarda test çözmenin haricinde hiçbir şeyin kıymeti harbiyesibulunmuyor.

Maalesef karşılığı maddi olarak görülmeyen değerlerdehiçbir şekilde benimsenip önemsenmiyor. Bu durum Anaokullarından başlayıp üniversitelere kadar aynı şekilde devam ediyor.

Aslında ülkemizde Eğitim yok. Sadece öğretim var. Öğretiyoruz. Habire öğretiyoruz. Ama öğrettiklerimiz çocukları eğitmiyor.

Şu anda eğitim ve öğretimimizin en büyük sorunu çocuklarımızı eğitememek. Çünkü hemen hemen okullarımızda eğitime yönelik ne bir ders ve ne de bir faaliyet var…

Din kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi demode olmuş.

Ahlak, edep, saygı, sevgi, hak, hukuk, adalet, doğru sözlü olmak, iyilik yapmak, dürüst olmak, yalan, atmamak, iftira etmemek, yardımlaşma ve dayanışma da bulunmak, hakaret etmemek, küfür etmemek, büyüklerine saygılı, küçüklerine sevgili olmak ve benzeri toplumsal kavram ve karakterlerin hiçbiri istenilen şekilde öğretilemiyor.

Günümüzde bunların karşılığı yok… İnsan olmak” maalesef okullarımızda öğretilen bir eğitim değil. Yeni nesillerimiz o kadar soru çözme ve test çözme girdabına kapılmışlar ki ahlak ve edep neredeyse tamamen yoksun hale gelmiş durumda.

Maalesef şu anda okullarımızda edep, ahlak, haya, namus, ar, izzet, şeref, saygı, sevgi, doğruluk ve dürüstlük gibi toplumsal yaşamı oluşturan karakterler tamamen atıl hale gelmiş.

Arsız, hayasız, edepsiz ve ahlaksız bir neslin oluşturulmasının önü açılmış. Bu gidişata dur diyen de yok. Bunu nasıl durduracağını bilen de yok.Şairin dediği gibi “Binmişiz bir alamete gidiyoruz kıyamete.” Sanırım başlarımızı gömdüğümüz kumdan çıkarıp ne yaptığımızı görme zamanı geldi geçiyor bile...

Artık zaman; Ahlaklı, erdemli, edepli, hayalı, izzetli, namuslu, imanlı, doğru, dürüst, saygılı ve her şeyden çokta kendisine ve toplumuna faydalı nesillerin yetiştirilme zamanıolmalı.  Bu konuda başta aileler olmak üzere eğitim ve öğretim camiamıza çok büyük görevlerdüşüyor.

Hepimizin elimizi taşın altına koymamız gerekiyor.

Çocuklarımızın istemediğimiz hallerden çıkışı ve bu doyumsuzluk batağından kurtuluşu ancak elbirliği ile hep birlikte gerçekleştireceğimiz çalışmalara bağlı.

Yeni bir Eğitim ve Öğretim yılının hayırlara vesile olması arzu ve dileğiyle Allaha emanet olunuz.