“HAYRETİMİ ARTTIR RABBİM”

Memleketin bilmem hangi şehrinin bilmem hangi mahallesinde adı ne olduğu mühim olmayan bir okulun bahçesindeki bayrak direği boyanmaya çalışılırken direkteki Türk bayrağının kirlenmesin diye indirilmesi o mahalledeki paranoya derecesinde milliyetçi ve hatta ırkçı yetmedi faşist refleksleri ayaklandırabilir. Ve mahalledeki Kürtleri linç etmeye kadar götürebilir.

Kahramanlığına gücüne toz kondurmayan memleketimin güzide kolluk kuvvetleri vatandaşı korumayı geçtim kendini korumaktan aciz bir halde güvenliğini sağlayamadığı yolları sokakları kapatabilir sokağa çıkma yasağı ilan edebilir.

Cumhurun başı başkanlık sistemine geçebilmek için güdümündeki partinin seçim çalışmalarında meydan meydan gezip hezimete uğrayabilir.

Hevesi kursağında kalsa da halk beni seçti deyip, tek başına Türkiye’de sistemin fiilen değiştiğini ilan edip kendi anayasasını ayaklar altına da alabilir.

Başkanlık sistemine geçemeyince, kendini başkan ilan edip başkanlık sistemini zorla savaşla dayatabilir. Hepsi normal hepsi sıradan.

Hepsi normaldir. Bizim için normaldir, Türkiye için normaldir. Türkiye de anormal olarak tanımlanabilecek tek bir durum ve halin olduğunu düşünen var mı?

Benim anormal diyebileceğim bir şey yok artık yaşadığımız coğrafyada.

Bir hadis olduğu rivayet edilir: “Rabbim hayretimi arttır

Şaşıracak bir şeylerimiz olsun artık. Tükettik hepsini ellerimiz boş kaldı şaşkınlığımız tükendi.

Her şeyin olağan olduğu bir coğrafyanın tahammül edilemez ikliminde tepkisiz ve ünlemsiz yaşıyoruz.

İçinde doğduk savaşın içinde büyüdük ve içinde öldü nicesi…

Savaş nesli ki her türlüsünü yaşadık savaşların. Müslümanlığımızla öldük ve öldürdük, Kürtlüğümüzle öldük ve öldürdük. Türklüğümüzle öldük ve öldürdük.

Geleneklerimizle öldük öldürdük… Havamızla, sıcağımızla, kirimizle, açlığımızla öldük ve öldürdük…

Ve kutsadık ölümü…

Kutsadık ölmeyi kutsadık öldürmeyi…

Bulutsuzluk özlemi yıllar öncesinin şarkısıyla Yaşamaya mecbursun diyor.

Bugün canın çok sıkkın/ Her şey sana zor geliyor/ Olabilir/ Bugün aşkın bitmiş/ O seni terk edip gitmiş/

Olabilir/ Sanki sen hiç bilmediğin/ Bir kaos içindesin/ Kim bilir/ Günlerin getirdiği/ Senin yitirdiklerin/ Sanki hiç umut yok/ Çok yorgunsun/ Ne olursa olsun/ Yaşamaya mecbursun/ Ne olursa olsun/ Yaşamaya mecbursun

Bugün duyduğun haberler/ Sana utanç veriyor/ Olabilir/ Bugün din ve ırk uğruna/ Cinayet işleniyor/

Olabilir/ Mostar köprüsü çökmüş/ Neretva ne kadar üzgün/ Kimbilir/ Günlerin getirdiği/ Açlık gözyaşı/ İnsan hep umut eder/ Biliyorsun bunu/ Ne olursa olsun/ Yaşamaya mecbursun/ Ne olursa olsun

 Yaşamaya mecbursun…