HDP BÖLÜNÜR MÜ, KÜRT PARTİSİ KURULUR MU?

Kuruluşundan bu yana her siyasi parti gibi Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nde de yol ayrımları, yeni açılımlar ve katılımlar oluyor.
Siyasette yaşanan tıkanıklık, Türkiye’de başkanlık sistemi, kazandıkları belediyelere kayyum atanması, Ortadoğu Coğrafyasındaki gelişmeler, çatışma ve sorunlar, HDP’ye de siyaset üretme noktasında kısır bir dönem yaşatıyor.
Parlamentoda grubu bulunan 3. büyük siyasi parti konumundaki HDP, rakiplerinin kendisine yönelik saldırılarına karşı hamle ve tutum geliştirememesi, yaşanan krizleri lehine dönüştürmemesinin sancı ve çıkmazlarını yaşıyor.
Bu durum ister istemez parti içi sıkıntı ve çekişmelere de neden olabiliyor.
Hayatın bir gerçeğidir; ilerleyemediğin ve üretemediğin zaman gerileme ve düşüş yaşıyorsun.
HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın, partisinden istifa etmesi de yaşanan sıkıntıların bir sonucudur.
Ahmet Şık’ın istifa mesajında “Eş Başkanlarımızı tenzih ederek, parti yönetiminde bulunan hakim bir anlayışın HDP'nin gücü, anlamı ve değerleri hilafına demokratik teamüllerden uzak tutumlarında ısrarları nedeniyle HDP'den istifa ettim” ifadelerine aslında bir çok anlam yüklemek mümkündür.
Ahmet Şık’ın rahatsızlığının, dile getirdiği sebeplerin aksine, Kürt muhafazakâr kesimden kaynaklı olduğu biliniyor.
Bunların öngördüğü çizgi ise HDP’nin radikal bir Kürt siyasi parti olmasıdır.
Tutuklu Eski Genel Başkan Selahattin Demirtaş ve mevcut HDP Eş Genel Başkanları ise partinin kuruluş amacından ödün vermeden yoluna devam etmesidir.
Tabi HDP içerisinde barındırdığı çeşitlilik nedeni ile bütünlüğünü koruması elbette kolay değildir.
Aslında bugüne kadar çok kopuş da yaşadı.
HDP içerisinde yer alıp muhafazakâr demokrat bir Kürt partisi kurma çalışmaları da yeni değil.
HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ve Mardin Milletvekili Adayı Prof. Dr. Kadri Yıldırım'ın HDP’de siyaset yaparken parti kurma çalışmaları çerçevesinde bölgedeki cemaat, STK, kanaat önderleri ile görüşme ve toplantılar sonuçsuz kaldı.
Batman Eski Milletvekili Mehmet Ali Aslan’ın da milletvekilliğinin bitmesi ile yollarını ayırması örneğinde olduğu gibi bu güne kadar HDP'den zaman zaman kopuşlar yaşanıyor.
Tüm bunlar geçmişte yaşandı ve yaşanmaya da devam edecektir.
Tüm bunlardan bağımsız olarak bu aralar gündemde olan konu ise HDP’nin yaşadığı iç sıkıntılardan dolayı bir bölünme yaşayacağı ve kopuşlarla ile birlikte yeni bir Kürt partisi kuracakları yönündedir.
Bu konuda ilk iddiayı ortaya atan ise Ağrı Ak Parti Milletvekili Savcı Sayan oldu.
Sayan, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda “Kendisini kurulacak olan Kürt Muhafazakar partinin dışında tutarak HDP içerisinde şiddeti benimsemeyen mütedeyyin, muhafazakar, Vatanın birlik ve beraberliğine tam destek veren Kürt siyasetçiler yeni bir parti kurup Cumhur ittifakına destek verecekler... Taze ve kesin bilgidir... Haydi, hayırlısı...” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Gerçekten, HDP bölünür mü, yeni bir Kürt partisi kurulur mu?
Bu soru tartışma konusudur.
Ancak Savcı Sayan ve bu tartışmayı alevlendiren kesimin unuttuğu bir şey var, Kürtlerin oy vereceği birçok parti var zaten.
Kürtler için bağımsızlığı vaat eden partilerden tutun, sosyalizmi ya da şeriatı vaat eden, milliyetçi, muhafazakâr, komünist partilere kadar yeteri kadar seçenek var.
Birçok partinin geçmişi HDP’den bile daha eskiye dayanıyor.
Ancak seçimlerde aldıkları oy hiçbir zaman % 1’i bile bulmamış.
Dolayısı ile HDP’nin bölünmesi veya bölünmemesi sonucunda kurulacak olan alternatif bir Kürt siyasi partinin, hedefi ve argümanları ne olursa olsun, mevcut siyasi konjonktür içerisinde HDP’ye çok da oy kaybettireceğine inanmıyorum.
HDP’ye karşı Mehmet Metiner ve Savcı Sayan gibileri, iktidar partisi, milliyetçi partiler, basın tarafından toplum nazarında kriminalize ve izole edilmeye çalışıldıkça seçmenler HDP’yi mağdur olarak görüp desteğini daha da artırıyor.
 Dolayısı ile her ne kadar Savcı Sayan, “HDP bölünecek, Kürt partisi kurulacak kesin bilgidir’ diyorsa da başta AK Parti’liler ve Cumhur İttifakının diğer ortağı partilerin bu sözlere inanmamalıdır bence.