HUKUKU HAKKI ÇİĞNERSE

Uzunca bir süredir ne ulusal ne de yerel basını takip ediyorum, daha doğrusu edemiyorum. Zihnim ve enerjim kendim, ailem ve zaman buldukça görüşebildiğim sınırlı sayıda dostlarımla meşgul. 

Fena mı değil elbette. Bir taraftan habersiz kalmanın dayanılmaz hafifliğini yaşarken diğer taraftan güncel kısır siyasetin ve gündemin uzağında cehaletimin ya da daha doğru ifadesiyle bihaber oluşumun dingin rahatlığında arındığımı hissediyorum.

Tabi böyle devam etmiyor, edemiyor. Gazetenin bir köşesinde size yer yapılmış buyur edilmişseniz, siz de yok dememiş o köşeye kurulmuşsanız. Haberim yok lüksünü fazla uzatamıyorsunuz.

Ne olup bittiğine dair dönüp de geçmiş haftaya baktığımda maalesef yine kirlenmekten alıkoyamadım kendimi.

Gündemin öncelikli başlıklarına gelince

TÜPRAŞ Batman Rafinerisi’ne dronela bir saldırı düzenlendiği iddia edildi. Hala olayın kaza mı yoksa bir saldırı mı olduğuna ilişkin net bir açıklama yapılmazken. Bütün Batmanlıların korkulu rüyası yeniden depreşti. Rafineriye saldırı olursa Batman ne olur? Rafineri kurulduğu günden beri biz Batmanlıların en kötü senaryolarla en çok korktuğu olasılıkları taşır. 

İddia umarım doğru değil ve olay sadece bir drone kazasından ibarettir ama değilse kim neden nasıl böyle bir kötülük yapabilir, bu kime nasıl hizmet eder. 

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı uluslararası Mücadele Günü’ne ilişkin açıklamaların gündemde olduğu bir zamanda Batman Barosuna kayıtlı kadınlar ilginç ve iğrenç bir iddia ile ilgili bir açıklama yaptı. 

Açıklamaya göre Batman Barosuna mensup bir erkek avukat 'mini etek giyen bir kadın meslektaşının fotoğrafını çekerek, iletişim gruplarında paylaşmıştı. Ve kadınlar haklı olarak bu iddianın ve iğrençliğin karşısında basın açıklaması yapmıştı. 

Buna çok da şaşırmamak gerekir ama daha kaç ay önce bir hakim duruşmada avukatın etek boyuyla ilgili bir tartışma yaşamış da ve hatta Adalet Bakanı “bir yargı mensubunun önündeki davayla değil de avukatın kılık kıyafetiyle meşgul olması hiçbir şartla kabul edilemez” dememiş miydi?

Neymiş demek ki hukuk bilmek başka hak bilmek başka..

5-8 Aralık tarihleri arasında İstanbul Yenikapı’da Batman Tanıtım Günleri bütün yerel basına 3 gün boyunca haber oldu. 

Batman Valiliği öncülüğünde bu yıl ilki düzenlenen Batman Tanıtım Günlerine Valisinden esnafına esnafından İstanbul’daki Batmanlılara katılmayan kalmadı.

Kaldı kaldı. Kalmaz olur mu? Batman Belediye Eş Başkanları ve Batman’ın 5 milletvekilinden 4’ü katılmadı. Daha doğrusu çağrılmadı, davet edilmedi, katılamadı. 

2018 yılı genel seçimlerinde Batmanlıların yüzde 64’dünün temsilcileri ya da 2019 yerel seçimlerine göre de yüzde 66’sının Başkan seçtikleri, Batman’ın tanıtım günlerine katılamadı.  

Herkes oradaydı. Bütün atanmışlar oradaydı. Seçilmişler mi? Olmasa da olurmuş.

HDP Batman Milletvekili çıkıp çağrılmadıklarını açıkladı ve bu bir yok sayma siyasetidir deyip tepki gösterdi.

Belediyeler üstündeki Kayyum ve ekonomi baskısı bir yana bu tehdit ile partisinden istifa ettiği iddia edilen Eş Başkan ve Beşiri İlçesine bağlı İkiköprü HDP’li Belediyesine kayyum atanması da diğer gündemlerimizdi.

Ve nihayet tüm gündemimizin tacı niteliğinde basın açıklaması Ak Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir’den 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde geldi:

Özdemir “Türkiye'de AK Parti iktidarıyla birlikte insan hak ve hürriyetleri konusunda önemli adımlar atıldığını belirtti.”