HÜKÜMRANLARIN OKLARI

 “Dünya beşten büyüktür!” desek bile gerçekte Dünya hükümranların egemenliği altına girmiştir.

Burada egemenlerin Dünyayı paylaşma arzu ve çabalarından bahsetmek gerekir.

Emperyalist egemenler kendi aralarında pasta paylaşır gibi Dünyayı paylaşmışlardır.

Bunlar bildiğimiz anlamda ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ise de kimi zaman bunlar arasına girme çabasında olan ülkeleri de görüyoruz.

Emperyalist egemenler birtakım argümanlar ve söylemler ile Dünya insanlarının gözlerini boyama çabası içerisindedirler.

Bir taraftan sözde demokrasi, sözde insan hakları, sözde hürriyet, sözde barış gibi söylemlerle insanları oyalarken diğer taraftan paylaşımlarını gerçekleştiriyorlar.

Dünya bir zamanlar yerel anlamda kölelik sistemi ile yönetilirken, şimdi evrensel kölelik sistemi geliştirilmiştir.

İnsanların emekleri ve kaynakları hükümların okları ile yok edilmektedir.

Hükümranlar bir ülkenin gelişmesini böylece sömürü kapsamı dışına çıkmasını istemezler. İsterler ki kendilerine bağımlı olsunlar.

Hükümranlar üretsinler sömürülenler tüketsinler mantığı ile sürekli bir bağımlılık döngüsü içinde var olan kaynakları kendilerine çekme çabası içerisindedirler.

Bir ülkenin toparlanması karşısında oklarını devreye koyarlar.

Örneğin ekonomik anlamda toparlanan ülkelere karşı IMF okunu kullanırlar.

Bu arada ekonominin önüne çeşitli setler koymak için çeşitli kurum ve kuruluşlar ihdas etmişlerdir.

Örneğin S&P, Fitch gibi not kuruluşları ile ekonomi algı yönetimi yaparlar.

Bu arada bazı güvenlik ve savunma kuruluşlarına üye ettikleri ülkelere ürettikleri silahları satıp kendilerine bağımlı hale getirirler.

Uluslararası kurum ve kuruluşları kurup kendileri organize ederler.

Kendi yönetimlerinde bulunan bu uluslararası kuruluşları kendi menfaatlerine uygun şekilde dizeyn ederler.

Uluslararası birçok kurum ve kuruluş bulunmaktadır.

Ancak Dünya üzerinde birçok aç, yoksul, hasta ve mağdur da aynı zamanda bulunmaktadır.

Bu anlamda BM, NATO, Unicef vs gibi kuruluşların ve organizasyonların ne işe yaradıklarını sormak gerekir.

Bu kuruluş ve Organizasyonlar yukarıda da zikrettiğimiz üzere Hükümların menfaat ve sömürü oklarıdır.

Tam anlamı ile Hükümranlara hizmet etmektedirler.

Yanı başımızda yıllardır savaş ve yokluk içinde olan Suriye halkına bu organizasyonlar yardım etmediği gibi kendileri gibi zalim olan yöneticilerine prim vermektedirler.

Yıl içerisinde tamamen gösteriş amacı ile çeşitli günler belirlemişler ve bu tür günleri sembolik olarak kutlamaktadırlar.

İşte 10 Aralık İnsan Hakları Günü gibi hiç bir anlamı olmayan bir günü sözde açıklamalarla kutlayan emperyalist hükümranlar Dünya insanlarını bu şekilde kandırmaktadırlar.