İÇİMİZDEKİ FANATİZMİN AHLAKSIZ DİLİ

Geçtiğimiz hafta sonu malumunuz iki ezeli rakip Fenerbahçe ile Galatasaray’ın futbol müsabakası vardı. 

Futboldan çok anlamam, takip etmem ama en azından Fener ile Cimbomun iki ezeli rakip olduğunu bilirim.

Hatta kimi arkadaşlarım futbol konusundaki cehaletimi, hasbelkader onlarla izlediğim maça yaptığım bir cümlelik yorumumda 4 yanlış ifade kullandığımı söyleyip gülerler de Florya’ya Glorya dememi de tiye alırlar.

Neyse mevzu başka. 

Müsabaka öncesi malumunuz her ilde olduğu gibi Batman’da da taraftar takımına destek olmak için formasını giyer, atkısını takar, özetle üstünü takımının renkleriyle donatır. Hatta son yıllarda ailecek taraftar coşkusuna katılan aileleri de görmeye başladık. 

Bu iyi bir gelişme diye düşünüp en azından futbola, gerek stadyumlarda gerekse de şehir içi destek turlarında küfürün, ağza alınmayacak edepsiz sloganların azalacağını umarken Cumartesi akşamı Bozooğlu Otelin Diyarbakır Caddesi köşesinde OJO Optik’in önündeki kaldırımda toplanmış Galatasaray taraftarını görünce, durumun hiç de sandığım gibi olmadığına tanık oldum.

Yeni yetme 200’e yakın ergenin toplanıp slogan attığı tezahürat yaptığı bir kalabalıktan bahsediyorum ki içlerinde çoluk çocuğu ve eşiyle yetişkinler de var genç kızlar da.
Benim buraya yazmaya utandığım sözleri nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Anlatamam tarifini bile yapamam o sözlerin. Yüzü kızarmaz mı insanın?

Uyarmak mı? 

Mümkün mü? 

Canınıza susadığınızı söylerler ki yakın zamanda yine aynı noktada rakip takımın formasını giyen bir gencin tartaklandığını duymuşsunuzdur. 
Bunlara ne oluyor ne okuyorlar ne izliyorlar ne yiyip içiyorlar diye sormaya lüzum yok hepimiz biliyoruz zaten. 

Benim şaşırdığım ise asayişin onlara bu rahatlığı niçin sağladığı neden bunu yapmalarına izin verdiği hadi ben uyaramadım onlar neden uyarmıyor? O an oradan gelip geçenin haddi hesabı yok ki hepsi o çirkin tezahüratı duymak zorunda kaldı. 

Şehrin en işlek en kalabalık noktası. Eşiniz çocuğunuzla yanlarından geçip giderken yüzü kızarmaz mı insanın. Çocuğunuz diline pelesenk olmaz mı o edepsiz kelimeler. O fanatizm bulaşmaz mı çocuklarınıza.

Yok mu bunun bir çaresi? 

Elbette var ama kanıksamışız. 

Biz kanıksadıkça kurumlarımız da kanıksamış. 

Bırakın gazlarını alsınlar, enerjilerini döksünler midir nedir.
Yüzlerce, binlerce embesil ergenin çocuğunuzda inşa etmeye çalıştığınız güzel dili ve ahlakı yerle bir etmesine bu kadar göz yumulabilir mi? O fanatizmin sizi ve çocuklarınızı teslim almasına bu kadar duyarsız kalabilmeyi nasıl başarıyorsunuz bilmiyorum.

Hani bir söz vardır “Ahlak toplumun tabii bekçisidir” diye.

Öyle görünüyor ki biz o bekçimizi kaybettik. Madem onu kaybettik görevlendirdiğimiz bekçilerimizden bekliyoruz artık kolluk kuvvetlerimizden bekliyoruz.

Kendini kaybetmiş embesil ergenlerin toplumumuzun tabii bekçilerini kaybettirmelerine izin vermeyin artık.