İlahi İkkaz ve Deprem
- 03-02-2024 00:00
- 02-02-2024 16:55
- 7184
Deprem gibi umumî musibetlere "İlahi ikaz" denilmesinin yanlış olduğunu söyleyenler var.
Japonya gibi ülkeleri örnek göstererek tedbirden sorumlu olanları değil de işin uhrevi boyutunu anlatan kesime hakaret edenler de var.
Bu tür hakaret ve söylemler yanlıştır.
Her işte olduğu gibi depreminde maddi ve manevi boyutu vardır.
Görev ve sorumluluklar belli olduğundan imarda maddi ciheti ile sorumlu olanlar; depremin neden olduğu, mal ve can kaybında onların payı büyüktür. Çünkü "Deprem değil ihmal öldürür"
6 Şubat 2023 yılında saatler 04.17 de Kahramanmaraş ın Pazarcık ilçesinde 7,7 ardından saat 13.24 te ise 7,6 büyüklüğünde iki büyük deprem oldu.
Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya, Osmaniye, Adana ... Gibi Büyük il ve ilçelerinde büyük yıkıma sebep oldu.
Onbinlerce bina yıkıldı. Bir o kadar da ağır hasarlı oldu.
Elli binden fazla insanın ölümüne, bir o kadarda yaralanma ve sakat olmasına neden oldu.
İki büyük depremin kısa aralıklarla aynı alanda olması eşine nadir rastlanan bir felekettir.
Asrın felaketi diyebileceğimiz deprem; maddi ve manevi büyük yıkımlara sebep oldu.
Allah böyle acıları bir da yaşatmasın.
Bediüzzaman: "Zelzele gibi vâkıalar olan şu hadisât-ı kevniye, tesadüf oyuncağı değildir."
Musibetler aynı zamanda "ilahi birer ihtar ve ikazdir." (İman ve Küfür Muvazenesi)
Nasıl ki bir anne evladını terbiye etmek, büyük yanlışları yapmasını önlemek ve eğitmek için gerektiğinde şefkatli biçimde darp eder.
Yüce Allah da deprem gibi umumî musibetler ile insanları ikkaz etmekte, manevi kusurların yanında maddi tedbirin alınmaması durumunda neler olacağını "şefkat tokadı" ile bizleri uyarmaktadır.
Japonya da aynı büyüklükteki bir deprem ile ülkemizdeki depremi kıyasladığımızda tedbir alınmadığında yıkımın ne kadar büyük olacağını gösteren ilahi bir ikazdır.
"Vazifemizi yapıp vazife-i ilahiye karışmama" düsturu ile hareket etmek yerine "vazifesini yapmayıp vazife-i ilahiye karışma" neticesi nelere mal olduğunu gösteren ilahi bir şefkat tokatidir.
İktidarda olan hükümet, ilgili bakanlık ve belediye olmak üzere imardan sorumlu tüm kesim ile, binanın yapımından ta teslimatını yapana kadar sorunlu olan; mimar, mühendis, yapı denetim ve ilgili birimlerin; iş ihmalkarligi, tedbir eksikliği ve uyulması zorunlu olan kurallara uymama neticesinde oluşan büyük can ve mal kaybı da sorumlulukları büyüktür.
Bu tür umumî musibetler bize ders olmalıdır.
Maddi ve manevi kusurlarımızı gözden geçirmeliyiz.
Maddi tedbirler almalı, manevi temizlik için de tövbe ve istiğfar etmeliyiz.