İMAN VE HAYAT...
- 19-11-2017 21:39
- 30
Galiba İman konusunda tereddütler yaşıyoruz.
Yaptıklarımız günahlara veya yerine getirmediğimiz ibadetlere bakılırsa, cennet ve cehennemin varlığında ve ebedi olduklar konusunda şüphelerimiz var.
Hele melekler, özellikle yaptıklarımız her şeyi kayıt altına alan "kiramen kâtibin" melekleri, var olduklarını unutmuş gibiyiz.
Bir gün ölecek ve yaptıklarımızın "miskali zerresinin" hesabını sorulacağı farkında bile değiliz.
Her şeyimiz dünyamız olmuş, ya ahiret.
Ölüm ve sonrası?
***
Kur'an da isra 97 Ayet: "Biz sapık kimseleri kıyamet günü yüzükoyun, körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Varacakları yer cehennem’dir. Onun ateşi ne zaman sönmeye yüz tutsa hemen alevini artırırız. "
Dünyada ki en ufak bir acı için tedavi olur tedbir alır ya ebedi yurdumuz için?
Çocuklarımız ve geleceğimiz için dünya tamam da, ya ahiret?
Allah af eder Rahmeti boldur, doğrudur ancak tövbe etmeden ölenler için de azabı şiddetli olduğunu unutmuşuz.
Allah in azabından, rahmetine sığınmamız lazım.
İlk insan ve peygamber Hz. Adem ve son Peygamber Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme kadar tüm peygamberler, İman esasları birinci öncelikleri olmuştur.
Yüce Allah Muminun suresi 1 Ayet;
"Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir."
Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: Hz. Peygamber aleyhissalâtu vesselâm:
"Sizden biri içiyle dışıyla Müslüman olursa, yaptığı her bir hayır en az on mislinden, yedi yüz misline kadar sevabıyla yazılır. İşlediği her bir günah da sâdece misliyle yazılır. Bu hâl, Allah'a kavuşuncaya kadar böyle devam eder." (Buhârî, İman: 31; Müslim, İman: 205, (129)
İman; Sözlükte inanmak ve tasdik etmek onaylamak varlığında şüphe etmek manalarına gelir.
Şeriatta ise; Peygamberimizin (Sallallahu aley hi ve sellem) Cebrail vasıtasıyla Allah'tan getirdiği ve tebliğ ettiği her şeyi kalp ile tasdik dil ile ikrar etmektir.
Mümin; Allah'ın varlığı ve birliği başta olmak üzere Peygamberimiz sallallhu aleyhi ve sellem e ve onun getirdiği her şeye inanan ve inandığını ikrar eden kimseye denir.
İmansız amelin Allah katında hiç bir değeri yoktur.
İman; kişi ile Allah arasındadır, nişanesi ise amelidir.
İmanın üç mertebesi; İlmel, Aynel ve Hakkel yekın dır.
Uzaktan bir duman gördüğümüzde "orada ateş var" bilgisi İlmel, ateşin yanına gidip gözümüzle gördüğümüzde Aynel, elimizi ateşe koyup yandığında ise de hakkel yakın deriz.
Hocam "eğer günah işlediğinde cehennem aklına gelmiyor sa, Hayır ve hasenede cennet kokusunu almıyorsan tövbe ve istiğfar et. Çünkü İmanindan bir eksiklik var." derdi.
Ahirette imam, kişiye ölümü, ölüm de bize dünyanın fanı olduğunu hatırlatır.
Bizi yaratan Allah'ı, onun rızasını kazanmak için uyulması gereken Peygamberi, Kitabı ve kaderi bilmemiz gerekli olduğunu gösterir.
İyi veya kötü, ceza veya mükafatı, o da adaletin tecellisi için yaptıklarımızı kayıt altına alan meleklerin var olduğunu bildirir.
İman bir bütündür, ya hep ya da hiç tır. Orta yolu yoktur.
Şimdi kendimize;
Sabah ezanı ve namazı ile tatlı uyku, yalan söylemek veya zarar görmek, helal veya haram kazanç...
Kısaca Allah in emirleri veya nefis ile şeytanın telkinleri arasında ki tercihimiz?
Hayat bir su misali, kıvrım kıvrım gidiyor.
Giden gün ömürden, oda geri gelmiyor.
Ha bugün ha yarın, ecel denilen şey,
Haber vermeden, ansızın kapımızı çalıyor.
Gafil olduğumuz anda, imansız bir halde rumuzu alma Allah'ım.
Dua ve selamlarla...