İnternetten düşenler

İnternetten düşenler

Sevgili Sonsöz Gazetesi okurları,

Sizlere bugün ahkam kesmeyip, direk internetten derlediğim hikayeleri paylaşacağım,

Umarım ilgi ile okursunuz.

 ***

DERS ALINACAK BİR HİKAYE

Adamın biri anlatıyor.

Ben lokantada oturmuşken telefonla konuşan bir adam birden sevinç çığlıkları atmaya başladı. Konuşmasını bitirdikten sonra garsona:

-Burada olanlara hepsine benden pilav üstü kebap ver!

18 yıl aradan sonra baba olacağım!

Bir kaç gün sonra aynı adamı sinemaya giderken elinde 3-4 yaşında bir çocukla bilet kuyruğunda gördüm. Çocuk ona baba diyordu. Adamın yanına gidip o günkü işinin hikmetini sordum.

Adam utana sıkıla olayı anlattı.

-O gün yan masada yaşlı bir çift vardı.

Yaşlı kadın menüye baktıktan sonra eşine: 'keşke bu gün pilav üstü kebap yiyebilsek' dedi.

Kocası da hanımının yanında utanarak ancak çorba alacak paralarının olduğunu söyledi. Bunu duyunca üstüme kaynar su dökülür gibi oldu. Bende o yapmacık telefon konuşmasıyla onlara pilav üstü kebap almak istedim.

Ben adama:

-Peki niye herkese yemek verdin?

Adam ciddileşerek:

-Ben bütün malımın gitmesine razıyım ama bir insanın izzeti nefsinin rencide olmasına razı değilim. Eğer o yaşlı adama açıktan yardım etseydim hanımına karşı çok mahcup olacaktı. Ondan dolayı öyle yaptım!

***

GÜZEL BİR FIKRA

Yaşlı adam ameliyat olacakmış.

Ameliyatı cerrah olan oğlunun yapması için ısrar etmiş.

Çok daha uzman olan doktorlar olduğu halde, bu ısrarının nedenini soranlara ise “Onun bu ameliyatı çok iyi yapmasını sağlayacak formülü biliyorum” diyormuş.

Ameliyat günü gelmiş ve ameliyathaneye giderken oğlunu yanına çağırmış ve söyle demiş:

- Oğlum, zor olduğunu biliyorum. Bana bir şey olursa annen içinde sakın üzülme. Zaten gelmeden annenle de konuştuk. Eğer bana bir şey olursa, eşyalarını alıp sizin yanınıza yerleşmesine karar verdik. Seninle ve geliniyle daha mutlu olur. O nedenle rahat ol.

***

HER ŞEYİN HAYIRLISI...

Lübnan'ın en zengin adamı Eymen Bistani, Beyrut'u en iyi noktadan gören hakim bir tepede kendisine görkemli bir mezar yaptı, oraya gömülmeyi vasiyet etti.

İlahi kader farklı tecelli etti, özel uçağı denize düştü. Milyonlara mal olan aramalar sonunda uçağı bulundu ama cesedine ulaşılamadı.

- Lord Teshlid İngiltere'nin en zengin adamlarındandı, zaman zaman devlete bile borç veriyordu. Malikanesinde oldukça büyük ve korunaklı bir odayı

Servet kasası olarak kullanıyordu.

Bir gün hazinesine girdi ve yanlışlıkla kapıyı üstüne kapattı. Oda çok özel inşa edildiği için, ne kadar bağırıp çağırdıysa, yardım istediyse de sesini kimseye duyuramadı. Zaman zaman eve gelmediği için, evdekiler arama ihtiyacı hissetmedi. Günler sonra cesedi bulunan Lord, bir şekilde parmağını kesmiş ve kanıyla şu cümleyi yazmıştı:

"Dünyanın en zengin insanı, açlıktan ve susuzluktan ölüyor!"...