İnternetten düşenler

İnternetten düşenler

Merhabalar sevgili Sonsöz Gazetesi okurları;

Beni takip edenler bilir, güncel konuların yanında sosyal medyada gördüklerim güzel yazıları sizlerle paylaşıyorum.

Tabi bu paylaşımlardan önce yine sizlere birkaç kelam etmek adettirdir diyor ve bugün toplu taşımalarda gördüğüm eksiklikten bahsedeceğim.

Toplu taşıma araçlarında; yaşlı, engelli veya çocuklu/çocuksuz kadınlara yer verilmesi ve yardımcı olma konusunda lütfen daha hassas ve dikkatli olalım.  Çünkü onlar bizim geçmişimiz, geleceğimiz yani değerlerimizdir. Onlara sahip çıkalım.

Bu benim gözlemim, inşallah toplu taşıma araçlarını kullanan arkadaşlarımız bunu göz ardı etmezler.

Şimdi internetten edindiğim güzel bilgileri sizlerle paylaşıyorum.

İnşallah beğenip, yorumlarsınız.

***

BÜYÜK İNSAN

İmam-ı Şafi talebesi Yunus ile ders yaparken bir meselede ihtilafa düşer.

Öyle ki talebesi öfkesinden dersi terk eder ve evine gider.

Akşam olunca Yunus kapısının çalındığını fark eder.

‘Kim o?’ der.

Kapıdaki kişi,

‘İmam-ı Şafi’ der.

Yunus kapıyı açar ve İmam Şafi’nin kapıda beklemekte olduğunu görür ve hocasının ayağına kadar gelmesine şaşırır.

İmam Şafii talebesi Yunus’a şunları söyler:

1) Ey Yunus, bizi birleştiren yüzlerce mesele dururken bir mesele mi bizi ayıracak?

2) Ey Yunus, yaptığın ve üzerinden geçtiğin köprüleri yıkma! Bir gün o köprüden geri dönmen gerekebilir!

3) Ey Yunus, hatadan nefret et ama hataya düşenden nefret etme.

4) Bütün kalbinle günaha öfkelen ama günahkâra acı, ona merhamet göster.

5) Ey Yunus, sözü eleştir ama sözü söyleyene saygı göster.

6) Ey Yunus, görevimiz, hastalığı tedavi etmektir, hastayı yok etmek değil.

Toplum olarak bu nasihatlere ne kadar çok ihtiyacımız var…

Anasını, babasını, eşini, çocuğunu, kardeşini, akrabasını, arkadaşını, komşunu yaptığı bir hata yüzünden terk edip yüz çevirenlere, yıllarca küs duranlara İmam-i Şafii’nin bu davranışını okutmak lazım.

Büyük insanlara, boşuna büyük denmiyor

***

ZAMAN

Her sabah hesabınıza 86.400 TL yatıran bir banka düşünün. Gün boyu istediğiniz kadar parayı harcamakta veya harcamamakta serbestsiniz. Parayı istediğiniz şekilde kullanabilirsiniz. Oyunun sadece tek bir koşulu var: harcamayı başaramadığınız meblağ ertesi güne devretmez, akşam hesabınızdan geri çekilir ve bu paranın hiç bir bölümünü ne sebeple olursa olsun saklayamazsınız. Bir önceki günün tutarının tamamını harcamış veya hiçbir bölümünü harcamamış da olsanız ertesi sabah hesabınızda yine 86.400 TL bulacaksınız. Nasıl keyifli değil mi ?. Farkında olsanız da olmasanız da aslında hepimizin böyle bir bankası var. Adı ''ZAMAN" Her sabah 86.400 SANİYE hesabınıza yatıyor ve o gün daha fazlasını asla harcayamıyorsunuz. Kullanamadığınız kısım ise akıp gidiyor ve hesabınızdan siliniyor, hiç devretmiyor. Her gün size yeni bir hesap açılıyor, her akşam günün bakiyesi siliniyor. Eğer günlük hesabınızı kullanmadıysanız, bu zarar sizindir, geriye dönüş yok, yarından avans çekmek yok. Bugünü, bugünkü hesaptan yaşamalısınız. ZAMAN hiç kimseyi beklemez. Dün artık mazi oldu. Yarın ise muamma. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır.

Mutlu saniyeler…