İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI VE KUDÜS...

ABD'nin Kudüs ü İsrail’in başkenti olarak tanıması sonucu dönem başkanlığını Türkiye'nin yaptığı İslam İşbirliği Teşkilatı’nın İstanbul’da toplanması doğru bir karardı.

Ancak alınan kararlar doğru mudur?

Tartışmaya açık bir karardır derim.

Ses tonu ve medyanın zafer olarak sunduğu bu kararı biraz sağduyu ile düşünürsek, akıl ile muhakeme edersek ve kar/zarar terazisi ile tartarsak daha sağlıklı karar verebiliriz.

İslam İşbirliği Teşkilatının ekonomik bir güç haline getirilmiş olmaması, İslâm ülkelerinin teknolojik, askeri ve sanayi konusunda yeterli ortaklık veya ortak yatırımlarının olmaması başlı başına sıkıntıdır.

Sembolik bir teşkilattan öteye gidemeyen İİT varlığı yinede önemlidir.

Hele İstanbul da toplanması ayrı bir güzelliktir.

Gelelim kararlara "Doğu Kudüs ün Filistin in başkenti olarak tanıması"  kararın yanlış olduğu noktadır.

Bana göre neden yanlış olduğunu izah edeyim.

1-Kudüs u doğu ve batı diye ayırmak sıkıntının birinci sebebi.

Çünkü Doğu Kudüsu Filistin'in başkenti olarak kabul etmek, Batı Kudüsu da İsrail'in başkenti kabul manasına gelir buda ikinci sebeptir.

2- İslam ülkelerinin bir çoğunun İsrail devletini tanımadığı bir gerçek.

Ancak bu karar bu devletleri zor durumda kalmasına sebep olur.

Çünkü Kudüs u doğu ve batı olarak kabul etmek tanımadığı İsrail devletini tanıma manasına gelebilme tehlikesi vardır.

3-Başkent olarak kabul edilen doğu Kudüs fiilen İsrail devletinin işgalinde buraya elçilik açmak ve diğer işler için nasıl bir yol haritası takıp edilecek.

4-Bu teşkilata üye ülkelerin, iç sorunları, ekonomik durumları ve sıkıntıları neticesi Kudüs ve Filistin’e verilen sözlerin yerine getirmek konusunda sıkıntılar olacağıdır.

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın İstanbul da aldığı karar medyada öyle bir anlatıldı ki zafer kazanılmış Kudüs kurtulmuş zan edildi.

Bazen anlatım biçimi ve algı oluşumu öyle bir durum oluşturur ki hak ve yanlış birbirine karışır.

Padişahın biri bir rüya görür vezirine, rüya tabirleri konusunda uzman birilerini bulmasını ister ve vezir iki uzmanı bulur getirir.

Padişah birinci rüya tabircisini çağırır ve ona;

 — Rüyada bütün dişlerim dökülmüş sadece biri kalmıştı ne dersiniz. Hoca;

 — Eyvah paşam sizin dışınızda tüm akrabalarınız ölecek. Bu tabiri duyan padişah sinirlenir ve

— Böyle tabir mi yapılır hemen kafasını vurun der. Ve ikinci hocayı çağırır ona da aynı soruyu aynı biçimde sorar ikinci hoca;

  —Padişahım müjdemi isterim. Padişah,

  —Niye, hoca;

  —Bu rüyaya göre sizin ömrünüz tüm akrabalarınızın ömründen fazla olacaktır. Padişah,

  —Çok güzel bir haber, hocaya yüklüce mükâfat verin.

Aslında aynı netice ancak farklı anlatım biçimi...

İsrail işgalini azar azar meşru hale getirmek manasına da gelen bu karar doğru değildir.

Olması gereken İİT katılımını en üst sayı ve seviyede olmasını sağlamak.

ABD’nin bu kararını tanımamak...

İsrail ile diplomatik ilişkileri askıya almak.

Filistin’e ekonomik destek vermek...

İİT ülkeleri arasında ekonomik, stratejik ve askeri işbirliği konusunda neler yapılabilir konusunda çalışmalar yapacak komisyonlar kurulmasını sağlamaktı.

Müslümanlar arasındaki bölünmüşlük, irtibat kopukluğu, benlik duygusu giderilmeye çalışılmalıdır.

Yüce Allah;

"Şüphesiz ki müminler kardeştir. O halde iki kardeşinizin arasını bulun.

Allah’tan korkun ki merhamet bulasınız..." (Hûcurat 10)

Birlik olursak ülkemiz, İslam âlemi.

Filistin ve Kudüs kazanır. Dua ve Selamlar.