İSLAMDA ÇOCUK TERBİYESİ
- 16-11-2018 14:44
- 17774
Her toplum, kendisi için ideal çocuğu yetiştirme, en iyi nesli oluşturmak için çalışır. Büyük yatırımlar yapar. Temel akide yanlış olunca başarı elde edilemez. Bu günkü dünya düzeni her şeyi maddede aramakta, mana, yaratılış gayesi göz ardı edilmektedir.
Günümüzde; baş döndürücü bilimsel gelişme, toplumu etkisi ve yetkisi altına almıştır. Tv. internet, sanal oyunlar, sosyal medya, nesli robotlaştırmakta, ruhsuz, idealsiz, bencil, hiçbir şeyden tatmin olmayan, Rabbini tanımayan, haddini bilmeyen nesil oluşmaktadır. Bu ortamda yüce Rabbimizin mesajı bizi uyarmakta “Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz.” (Tahrim suresi 66. Ayet). Müslüman bu ayeti kerimeyi, hayat tarzı edinerek, çocuğunun terbiyesini, Allah’ın emrettiği kuran mesajıyla şekillendirmelidir.
Terbiye; bir şeyi en mükemmel derecesine ulaşıncaya kadar, adım adım inşa etmektir. Kemale erdirmektir. Buda; insanın bedeni, zihni, ve ahlaki niteliklerini oluşturur. Terbiyenin kaynağı ideal olan kuran merkezli eğitimdir. Emanet olan neslin; Kuran merkezli eğitimi, olmazsa olmazdır. Neslimizin bize sınav olduğunu, bize kuranı kerim bildirmektedir. “Biliniz ki; mallarınız, çocuklarınız, birer sınav sebebidir.” (Enfal suresi;27. Ayet) Yine kuranı kerimde; evrenin insanın oluşumu ve gelişiminin aşamalı olduğu bildiriliyor. Mikro seviden, makro seviyeye kadar oluşum aşamalıdır. Olgunlaşma neticedir. İnsan belirli yaşlarda belirli nitelikler alıyor. Ahkaf suresi 15. Ayette bu aşamalar belirtiliyor. Mümin olmanın gereği olgunlaşmadır. Yatırım yapılan duygu düşünceler eğleme dönüşsün ki, neticeye ulaşılsın. İşte çocuk geliştirme eğitimi de, hakkı, gerçeği kabul etme arzusundan doğar. Bunu İslam’la geliştirmek ebebeyne düşer. İslam da çocuk terbiyesinin özünü; Allah’ın Basir ismini çocukların beyinlerine nakşetmektir. 4-7 yaştaki çocuklara gece yatarken, Allah görüyor diye yatırmaktır. Allah görüyor bilinci çocukta gelişir ve yerleşirse, o çocuktan korkma. Kuran ahlakı eylem ahlakıdır. Allah yaptıklarını görmektedir. İyiliği artırmak, kötülüğü önlemek.(mümin;19 ayet) Basirin mümindeki tecellisi, basiretle, ferasetle görmektir. Bunun için kuran nuruyla aydınlanmaktır.
Ortam ve şartlar ne olursa olsun, çocuğun İslam fıtratı üzerine gelişimi engellenmemelidir. Aile ve eğitim kurumları birlikte, Rabbini tanıyan, haddini bilen neslin yetiştirilmesini gerçekleştirmelidir. Her fikir düşünce, saf ve berrak haliyle neticeye ulaşır. Müslüman olarak düşünmek, batının kültür emperyalizmiyle yaşamak, ideal nesli oluşturmaz. Ben Müslüman’ım diyeceğiz, küfür hayatı yaşayacağız. Neslimizi İslam’a göre eğittiğimizi zannedeceğiz, bu çelişkiyle kendimizi kandırırız. Maalesef bugünkü ortam ve anlayış budur. Neticede ne olduğu belirsiz nesil yetişiyor.
İnsanı yaratan, insanın fıtratına göre yaşama kaynağını da bize bildirmiş, bu kuranı kerimdir. Biz önce kendimiz kuran mesajıyla tanışacağız. Yaşayacağız. Neslimizi de vahiyle şekillendireceğiz. Toplum bütün kurumlarıyla birlik ve beraberlik içerinde hedefe odaklanacak. Vahiy nuru ile günümüze geleceğimize ışık saçacağız.
Azda olsa İslam da çocuk terbiyesini dile getiren eserler piyasaya çıkmaktadır. Bunlardan biride Dr. Mehmet Reşat Şavlı’nın, doçentlik tezi olarak hazırladığı, bütün yönleriyle İsalamda Çocuk Terbiyesi kitabı, ensar yayınlarıyla okuyucuya sunulmuştur. Çocuk terbiyesinin önemini kavrama açısından yararlı kaynak olabilir.
“Deki; Gerçekten hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü, hem kendilerini, hem de aile lerini ziyana sokanlardır. Bilesiniz ki bu apaçık hüsrandır.’’ (zümer suresi-15-16. Ayet) Bu ayetin muhatabı olmamak, hüsrana uğramamak için, yol yakınken, iş işten geçmeden, ahiretimizin teminatı çocuklarımızı, neslimizi Allah’ın rızasıyla yetiştirmek ve yaşamalarını temin etmek endişesiyle hareket edelim. İmanımızı hayatımıza şahit kılalım. İnşallah.