KADIN DÜŞMANLARININ UYKUSUNU KAÇIRMAYA DEVAM…

Kadınlara karşı sapıklıklara, tecavüze, cinsel tacize seyirci kalmak, göz yummak, yataklık yapmak, bu suça ortak olmaktır.
Bu suça ortak olmamak adına, şehrimizde kadına yönelik her türlü haksızlığa ve şiddete karşı çıkmak için var gücümle mücadele halindeyim.
Beni tanıyanlar, yazılarımı ve sosyal medya hesaplarımı takip edenler bunu çok iyi bilirler.
Toplum savunucusu olarak, kadınların hakları için var gücümle mücadele etmekteyim.
Tacize ve tecavüze uğrayıp dile getirmeyen, hakkını arayamayanların gönüllü savunucusu oldum.
Bu köşede kadın haklarına defalarca değindim.
Taciz ve tecavüzcüler cezasız kalmasın diye yazılar yazdım.
Düşmanlarım çoğaldı, hedef oldum .
Hiçbir şey yapamadıysam da tecavüzcü ve tacizcilerin ve buna göz yumanların uykularını kaçırmayı başardım.
Uğradığı  tacizi dile getirmeyen kadınların ve çocukların içinde bulunduğu o çaresizliği düşündünüz mü hiç?
Düşünseydiniz eminim vicdanınızın sesine kulak verir ve siz de seyirci kalmazdınız.
Taciz ve tecavüz vakasında her zaman kadına suçlu muamelesi yapıldığından, kadınlar korkudan ve leke yemekten hep sustu bu güne kadar.
Yaşadığı acıları içinde tutmakta zorlanan bazı kadınlar ise canına bile kıydı.
Ölümlerinin adı da intihar oldu.
Oysa düpedüz cinayetti her biri.
Faalleri ise taciz ve tecavüzcülerdi.
Kadına yönelik yapılan haksızlıkları kim yaptıysa genelde  yanına kâr kaldı.
Bu yüzden kadına yönelik taciz ve tecavüzler bitmiyor.
Şehrimizde kadınların korkudan gizledikleri vakalar, yapanların yanına kâr kalırken, bazıları da yargıya taşınıyor.
Foyası ortaya çıkanlar deşifre oluyor.
Çıkmayanlar da bir gün yaptıklarının üstünü kapatamayacakları korkusunu yaşıyorlar.
Ben bu tür kişilerin de yaptıklarının cezasız kalkamaması için mücadele ediyorum.
Ben bu konularda yazılar yazdıkça birilerinin uykusu kaçıyor.
Uykuları kaçanlar sadece taciz ve tecavüzcüler değil, bu suç karşısında insani sorumluluğunu yapmayanlardır da.
Erkek failleri koruyan topyekun bir anlayış hakim.
Erkeklerin yaptığı çapkınlık ve kaçamak olurken, kadın kurbanların ismi ise namusa leke düşürmek, fahişelik ve o…… oluyor.
Erkekler, taciz veya tecavüz suçunda teşhir olsa bile itibarları tartışılmıyor.
Mağdur durumdaki kadın ise hep ayıplanan ve saldırıyı uğrayan taraf oluyor.
Kadının namusu, haysiyeti, iffeti üzerinde hak sahibi olduğunu iddia eden erkek, kadının dünyasını karatan da erkek.
İşte böyle garip bir anlayış hakim.
Bu yüzden her gün kadınlar, öldürülüyor, ölüyor, hayatları kararıyor.
Kadınların varlığı toplumda değer görmediği gibi, yaşadıkları acılar da görülmüyor.
Toplumun egemenleri erkekler ya, kadınlar her an kapı dışarı edilmekten ve rezil rüsva olmaktan korkuyor.
Bu köhnemiş anlayış kabul etmek gerekir ki halen toplumda hakim.
Kadınların yaşadığı taciz, tecavüzler ve acıların en büyük sebebi de bu anlayıştır.
Her insanım diyen kişi kadınların yaşadığı zülüm, baskı, tecavüz karşısında seyirci olmamalıdır.
Ama en çok da kadın dayanışmasına ihtiyaç var.
Kadınlar yaşamda kendilerine karşı var olan köhnemiş anlayışa ve her türlü adaletsizliğe eşitsizliğe karşı birlik olup mücadele etmelidir.
Biz de onlara omuz verelim ki bu mücadele ile sapıkların, taciz ve tecavüzcülerin  uykusunu kaçıralım.