KAFETERYA VE KANTİNLERE TİCARİ GÖZLE BAKILMASIN

KAFETERYA VE KANTİNLERE TİCARİ GÖZLE BAKILMASIN

Kamusal alanlardaki tüm kafeterya ve kantinler ticarileştirilince tümü ile rantsal amaca dönüşüyor.

Kiralara verilen parklar, kafeteryalar, kantinlerde durum hep aynı.

Kiralar yüksek veya işletmeler yandaşa, akrabaya verilmiştir.

Kirası yüksek olan ve kayırmacılıkla işletmeyi alanlar da tümü ile ticari amaca odaklanıyor.

Yüksek kira veren nasıl olsa ben paramı ödüyorum diyor, sırtı güçlü olanlar ise nasıl olsa bana kimse karışmaz diyor.

Hal böyle olunca kalite ve hizmet, ikinci planda kalıyor.

Batman’da bazı kafeteryalar var, neredeyse kira gelirleri bir fabrikanın gelirinden neredeyse daha fazladır.

Bunlardan biri de Batman Araştırma Hastanesi, yani eski Bölge Hastanesi kafeteryasıdır.

Bu işletmeyi hizmet anlayışından ziyade kira boyutu ile örnek göstereceğim.

Aylık kirası 68 bin liraymış.

Vergisi, elektrik ve su gideri ile birlikte aylık giderler 100 bini buluyor.

Demirbaş giderleri, çay, şeker ve diğer giderler de hariç.

Personel giderlerini ayrı bir tarafa koymak lazım.

15 personelin günlük maliyeti de binbeşyüz lirayı geçiyor.

Yani nereden bakarsan bak, genel giderler ortalama aylık 200 bin lirayı buluyor.

Bir fabrika bile ayda 200 bin lira kazanmazken, bir kafeterya nasıl 200 bin lira kazansın ki.

Hali ile işletme yetkilileri çarkı çevirmek için mecburi olarak daha çok ticari kısmına odaklanmak zorundalar.

Hastane yönetimi her kurum gibi bu işte daha çok işin gelir kısmına odaklanmış.

Oysa bu tür yerlerde kiradan daha önce gelen amaçlar olmalıdır.

Oysa hastane yönetimi kafeteryayı bir sosyal mekanı olarak görüp paradan çok hizmet kalitesine odaklanmalıdır.

Gelip gidenlerin oturanların rahat edebilecekleri, temiz ve hijyene dikkat edilmesine özen gösterecek öncelikler esas alınmalıdır.

Ama ne yazık ki öncelik, daha çok en çok parayı verendir. 

Hastanelerin etrafında ise ne doğru dürüst oturulacak bir bank ne de dinlenme yeri var.

Mecbur hasta ve onları bekleyen yakınları kafeterya ve kafelere mecbur kalmaktadır.

Kafe ve kafeteryaların, müşteri ilişkisinde memnuniyetten önce kazancı esas almalarına da hak vermek gerekir.

Çünkü bu işi kazanç elde etmek için yapan özel işletmelerdir.

Kazanç odaklı davranmaları, kendi açılardan anlaşılır bir durumdur.

Asıl yanlışı yapan, kafeterya ve kantinleri kiraya veren yetkililerdir.

Daha çok gelir elde etme anlayışı ile kamu kurumlarındaki sosyal mekânlar tek tek ticarileşiyor.

Kamu kurumlarının öncelikli amacı ticari kazanç olmalıdır.

Bu nedenle başta Araştırma Hastanesinin kafeteryasının kirası olmak üzere bu tür işletmelerin kiraların makul bir orana indirilmesi gerekir.

Batman Bölge Devlet Hastanesi kafeteryası sadece bir örnektir, bunun şehrimizde daha birçok örneği var.

Kantin ve kafeteryaların kiraya verilmesi yol ve yöntemleri, bence bir kez daha gözden geçirilmelidir.

Mesela bir kantin işletmecisinin ne kadar kira verdiği mi, ne kadar kaliteli ve ucuza ürün sattığına mı bakılmalı?

Bence kalite ve ucuzluk, kiradan daha çok önemlidir.

O nedenle kira gelirinin ikinci planda olduğu bir anlayışla hareket edilmelidir.