KEDİCİKLER TIRNAK ÇIKARIYOR
- 02-05-2017 21:16
- 118
20 Temmuz 1969’da Neil Armstrong ve BuzzAldrin, Ay’ın yüzeyine indiler. Apollo 11 astronotları bu seyahatten önceki aylarda ABD’nin batısında Ay’a benzeyen ıssız bir çölde eğitim gördüler. Bu alan pek çok Kızılderili topluluğuna ev sahipliği yapıyordu; bir yerliyle astronotlar arasında geçen bir diyaloğa dair şöyle bir hikâye vardır:
Bir gün eğitim esnasında astronotlar yaşlı bir Kızılderiliyle karşılaşır. Adam orada ne yaptıklarını sorar. Astronotlar kısa süre içinde Ay’a yapılacak bir araştırma seyahatinin parçası olduklarını söylerler. Yaşlı adam bunu duyunca bir an sessiz kalır, sonra astronotlardan kendisine bir iyilik yapmalarını ister.
Astronotlar “Ne istiyorsunuz?” diye sorar.
Yaşlı adam, “ Kabilemdeki insanlar Ay’da kutsal ruhların yaşadığına inanır. Onlara halkımdan önemli bir mesaj iletmenizi isteyecektim.”
Astronotlar “Mesaj nedir?” diye sorar.
Adam kendi dilinde bir şeyler mırıldanır, sonra da astronotlara bunu ezberleyene kadar tekrar etmelerini söyler.
Astronotlar “ Bu ne demek?” diye sorar.
“Bunu size söyleyemem. Sadece bizim kabilemizle Ay ruhlarının bilebileceği bir sır,” der.
Üsse geri döndüklerinde astronotlar uzun uğraşlardan sonra yerel dili konuşabilen birini bulurlar ve ondan mesajı tercüme etmelerini isterler.
Ezberledikleri şeyi söyleyince çevirmen kahkahalarla gülmeye başlar. Nihayet sakinleşince, astronotların o kadar dikkatle ezberlediği sözlerin,
“Bu adamların size söylediği hiçbir şeye inanmayın. Topraklarınızı çalmaya geldiler,” olduğunu söyler.
YuvalNoahHarari’nin Hayvanlardan Tanrılara Sapiens adlı bir kitabında geçen bir hikaye, kitabı henüz okumadım ama hikaye o kadar hoşuma gitti ki okumayı düşünüyorum.
…
Kimi çakallar, kitaptan ve okumaktan korktuğumu sanmış. Hayatta hiçbir kitabın yasaklanacak denli tehlikeli olduğunu düşünmedim ve kitapla birlikte düşüncelerin yasaklanmasından, düşünce sahiplerinin cezalandırılmasından yana olmadım.
Ama Darvinizmi de evrim teorisini de İslamı da bir şaklabanın, bir medya maymununun, örtük Siyonist amaçlar içeren aptal ve çirkin yaklaşımlarıyla da anlamaya çalışmadım, çalışmam.
Ama o şaklabanın bile kitaplarının yasaklanmasından yana değilken, kimi çakalların çıkıp kitaptan neden korkuyorsunuz demesi onların akıl fukarası ama fikir budalası olduklarının en bariz kanıtıdır.
Nereden, kimden beslendiği malum insanlıktan nasibini almamış sapık fikirli bir sahtekârın kendine özel açtığı bir kanalda erotizmi, dini bir ayin kılıfında plastikten kedicikleriyle sunması ve birilerini bunu İslam’a hizmet olarak algılaması ne kadar acı.
Mesele hangi kitabı ya da neyi okuduğunuz değil. Mesele her önüne gelenin elini kolunu sallaya sallaya kapılarımıza kadar gelip izinli ya da izinsiz kapılarımıza dilediklerini bırakabilmesi. Mesele bunu yapanların o çok sevdikleri kitapları, resmi makamların belirtileceği yerlerde izinli ve aleni olarak yapmaya cesaret edememesi.
Çakallar gibi kapınızın eşiğine kokuşmuş fikirlerinin leşlerini bırakıp kaçmaları.