KORONA NE DİYOR?

Korona virüsü bize neler diyor? Biz bu virüsün çıkmasından bir süre sonra evde kaldık. Evde kaldığımız süre boyunca düşündük mü?

Şüphesiz insanoğlunun en önemli özelliklerinden biri de düşünmesi yani tefekkür etmesidir. Tefekkür insana kendine çeki düzen vermeyi sağlar.

İnsanın tefekkür edebilmesi biraz da yalnız kalmasına bağlıdır. Korona virüsü nedeniyle sosyal izolasyona tabi tutulduk.

Evde kaldığımız sosyal izolasyon süresince; kendimizi, toplumu ve Dünyayı düşünme ve sorgulama fırsatı bulduk.

Her şeyden önce insanoğlunun ne kadar zayıf olduğunu bir kez daha müşahede ettik. İnsanın acziyeti görünmez bir mahlûk karşısında idi.

Kendini müstağni gören insan gözle görünmeyecek kadar küçük ve ancak mikroskopla görünen bir varlık karşısında çaresizdi.

Gözle görünmeyecek kadar küçük bir mahlûk karşısında; her türlü teknoloji, her türlü silah ve her türlü bilimsel çalışma yetersiz idi.

Düzeni biz koyarız diyen müstekbirler ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Gözle görünmeyen mahlûk karşısında esir olmuşlardı.

Biz özgürüz istediğimizi yaparız diyen kibirli insanoğlu istediğini yapamıyor hatta evinden dahi çıkamayacak acizliğe bürünmüştü.

Kıyamet sahnesinin bir provası mıdır ne? İnsan insandan kaçar hale gelmişti. Öyle ki kişi annesinden anne yavrusundan kaçar hale gelmişti.

Materyalist anlayışlar ve kafalar çaresizdi. Metafizik arayışlar içine giren maddeciler, maddede ve metada aradıklarını bulamıyorlardı.

Tüm sistemler kısa sürede kilitlenmişti. Üstelik görünmeyen ve anlaşılmayan bir mahlûk tüm bunları yapmıştı.

Bilim çaresiz idi. Ne olduğu anlaşılmayan, mahiyeti ve kapsamı tasavvur edilemeyen, nereye kadar götüreceği belli olmayan bir varlık.

Üstelik niteliği ve kapsamı tam olarak belirlenemeyen bu mahlûk zengin ve fakir fark etmez herkese dokunuyordu.

Kolera ve veba gibi sadece fakirlere dokunmakla kalmıyor her türlü insanı etkileyip çaresiz bırakabiliyordu.

Kendine muhkem kaleler ve saraylar yapmışlarsa dahi, büyük villalar içinde olsalar bile bir şekilde bulaşıyordu.

Krallar, Kraliçeler, Prensesler, Ünlü oyuncular, Başkanlar, İmparatorlar, Teknik Direktörler, Futbolcular ve daha kimler…

“Zenginim bana dokunmaz, Ünlü biriyim beni etkilemez, Saraylarda yaşayan Kralım bana ulaşmaz.” sözlerinin tümü boşa çıktı.

Ve insan aldandı. Kibirlendikçe kibirlendi.”Ne yaparsam bana kar kalır” dedi. Düzeni bozdu. Zulüm yaptıkça yaptı.

Ölümü unuttu ve neredeyse ölümsüz sandı kendini. Aniden ölüm önünü keserek ”Ben buradayım” dedi.

Görmediğime inanmam, ancak benim için görünen vardır diyenler görünmeyen bir mahlûk için ağızlarını kapattılar, evlerine kapandılar.

Kazandıkça kazananlar, biriktirdikçe biriktirenler, yığdıkça yığanlar bir yerde yaptıklarının boş olduğunu gördüler.

Her şeyin güçte, kuvvete, parada olduğunu zannedenler; güçsüz, kuvvetsiz parasız bir mahlûkun neler yaptığını gördüler.