KORONA VİRÜSÜ BİR AYETTİR

Dünya gündemini işgal eden, Hayat algımızı bir anda değiştiren, mikroskopla görülebilen, adına Korona virüs denen canlıda Allah’ın ayetidir. Korona virüs musibet ayeti, Tarihte ilk defa Kabe’yi, Mescidi nebeviyi ve camileri kapattı. Küresel salgın oluştu. İnsanlık Teknolojinin en ileri olduğu bu gün çaresiz. Gözle görülmeyen bir virüs insanların hayatını teslim alıyor. Bu virüs salgının insani boyutu. Bunun dışında insanın Ruhi, manevi ve metafizik yönü ihmal ediliyor. Bu musibetin Dini boyutu nedir. Kur’an-i bakış açısıyla değerlendirelim. 
İslam dini; bütün meseleleri açıklar, anlamlandırır. Görünen ve görünmeyen kısmını anlatır. Korkuları yenmek, gerçeğe ulaşmak dinin verdiği mana ile mümkündür. Bilim ve aklı İslam’ın emrinde çalıştırarak, gerçek çözüme ulaşılır. Kainat, İnsan ve vahiy birlikte müşahede edildiğinde, bu virüs ilahi ayettir. Ayet; işarettir. Bu işaretten ibret alınacaktır. İbret alın ey akıl sahipleri. Bu musubeti ayet olarak okuduğumuzda Dünya insanı taşıyamaz. İnsanlık trejedilerine bağlayacak, bu trejedi mazlum halk üzerinden senaryolar üretimine neden olacaktır. Suriye de masumların katledilmesi. Açlıktan ölen binlerce insan, sabi yavrunun cesedinin karaya vurması gibi. Kimi de insanın Rabbini, kendini unuttuğuna bağlayacaktır. Allah’ın verdiği temiz gıdaların yerini, genetiği bozulan, insanları hasta eden gıdaların revaçta olması da diğer nedendir. Musibetleri ayet olarak okumak, insanın kendisini test etmesidir. Ayet olarak okumamak, azap olarak okumak, ibret almamaktır, sorunları çoğaltır.
İlahi vahyin buyruğu; “Eğer Allah, işledikleri günahlardan dolayı insanları (derhal) cezalandıracak olsaydı (helak edilmedik) bir tek canlı bırakmazdı. Fakat belirlenmiş vakte kadar onlara mühlet verir. Belirlenen bu süre gelince de (hepsinin cezasını tam olarak verir!) Allah kullarının her hal ve hareketini görmektedir” (Fatır suresi;45.ayet) “İnsan iyi ve güzel şeyleri istemekten (asla) bıkıp usanmaz. Fakat başına bir kötülük gelince de (bunun imtehan olduğunu göz ardı ederek) hemen endişeye kapılır. (yaşama ümidini tamamen kaybeder.’’(Fussilet suresi; 49.ayet) Kur’an-a göre bu korona virüsü ayettir. İbret almayı gerektirir. İnsan kendi bilgi, kabiliyetine bakışına göre ibret alacaktır. Hız ve haz çağında bu virüsü kendi imkanlarıyla değerlendirecektir. İnsanın kendiyle yüzleşmesine vesile olacaktır.
Bu musibet ayetini doğru anlamanın engelleri; 
1-İnsanın sorumluluğunu ortadan kaldıracak şekilde yorumlaması. “Allah’ın istediği ve Resulünün bizzat yaşayarak örnek olduğu İslam dininden yüz çevirenler; insanlığın kendi elleriyle yaptı kötülük yüzünden, hem toplumsal, hem de doğal denge bozularak yeryüzünde, haksızlık, adaletsizlik, göz yaşı , dünya savaşları, Nükleer felaketler ,aşırı silahlanma, çevre kirliliği, uyuşturucu, sapıklık, terör ve anarşi, her türlü fesat ve bozgunculuk ortaya çıktı. İşte Allah yaptıklarının bir kısmını onlara bu dünyada gösteriyor ki, bu gidişin yanlış olduğunu anlayıp, yeniden İslam’a dönsünler.’’(Rum suresi;41.) 
2-Allah’ı yok sayarak, bilimcilik adı altında yeryüzü kanunlarını görmezden gelerek, göz ardı etmek. 
3- İnsan kendisini Allah’ın yerine koyarak, Allah adına konuşmak. Şu olaydan dolayı şu topluma verilen cezadır demek. 
4- Allah’ın halk ettiği  nedenleri yok saymak. Tedbir almamak. Allah Resulünün buyruğu; hasta insanı sağlam insanlardan uzaklaştırın. İnsanın can emniyetini sağlamak büyük erdemliliktir. 
Bu musibet ayeti karşısında alınacak önlemlere gelince: 
1- Bu şerri hayra dönüştürelim. Bulaşmayı önleyecek tedbirler alarak, hastalığı yok edecek çareler üretelim. İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır. 
2-Konuyla direk alakalı, konunun uzmanı bilim insanımızın azami gayret göstererek, birlik ve beraberlik içerisinde çalışmaları, üstün gayretleri, bu musibetin hayatı tehdit etmesini kısa zamanda önleyecektir. 
3-İnsanımızı bu musibet ayet karşında, Allah’a ram olarak, yaratılış gayelerine uygun olarak yaşamalarına vesile olmak. Yüce Rabbimiz Kur’an mesajında şöyle buyuruyor “Doğrusu biz (Ey Muhammed) senden önceki  toplumlara da (mesajımızı ileten Resuller) gönderdik. Ve onları (acizliklerini anlayıp) Allah’ın emrine boyun eğmeleri için( zaman zaman çeşitli) bela ve sıkıntılarla sınava tabi tuttuk.’’(Enam suresi;42.ayet). ‘’Onlara takdir ettiğimiz sıkıntı kendilerine eriştiği zaman aciziyetlerini itiraf  etmeliydiler. Fakat yürekleri katılaştı. Çünkü şeytan yaptıkları her şeyi onlara güzel gösterdi.’’(Enam suresi;43.ayet). Bu musibet korona virüsine karşı, Aklı başında, imanını hayatına şahid tutan Müslümanlar fiili duada bulunmak zorundadır. Bunun için, iyilikte yarışmak, zorda olanın yanında olmak, Eyüp Rasülün duasıyla Allah’tan yardım istemek gerekir. Unutmayalım her musibet bir ayettir. İbret almak şart. İnsan beyni trajediye odaklı daha çok çalışmaktadır. Bundan kurtulmak için, Allah’a kayıtsız şartsız teslim olmak, stresten uzaklaşmak, umutsuzluk ve karamsarlığa düşmemek gerekir. Musubeti avantaja dönüştürmek içinde, dünyanın tek gerçek ve doğru mesajı Kur’an-la hem hal olarak, Allah’ın kendisinden hayatı, alemi, gidişatı öğrenerek mutmain olmak. Pozatif yaklaşımla bu imtihandan başarılı olarak çıkmak gayemiz olur. İnşallah. Selam ve dua ile.