KUR-AN’I OKUMA BİLİNCİ
- 16-01-2019 18:17
- 14958
Kur-an’ı Kerim; Âlemlerin Rabbı, Allah (C.C) tarafından, kulu Muhammed’e, okunsun, anlaşılsın ve yaşansın diye gönderilen hayat kitabıdır.
Kuranı okumaya başlarken, zihne abdest aldırılarak, euzu besmele çekilir.
‘Kuran okuduğun zaman, recmedilmiş şeytandan A a sığın.’’(Nahl suresi;98.)
Saf ve temiz duygularla okunmaya başlanılır.
Kur’anın ilk mesajı okudur.
İnsanı zihinsel aşamaya, fikri öğretim merhalesine giriş yapar.
Kur’an esasına göre; dünya çapında bir eğitim ve öğretim esasını ortaya koyar.
Kur’an herkesin irade ve sorumluluğundadır.
Herkesin ulaşabileceği bir yerdedir.
Herkesin sürekli okuyup inceleyeceği eşi benzeri olmayan, tek gerçek ve doğru ilahi bir kitaptır.
Kur’an kendi okuyucusunu, içsel zihniyetinden çıkararak, doğanın maddi olgularına, bilinçli biçimde dalıp, doğru buluş kazandırarak, Allah’a varmaya ve görmeye çağırmaktadır.
Bilinçli insan; madde yoluyla manaya ulaşır.
Kur’an itikadi, hidayet kitabıdır.
İnsan yetiştiren kitaptır. İnsanı bilinçlendirmek, uyandırmak, kendine getirmek, ona sorumluluk duygusu vermek için vahyedilmiştir.
Misyonu; Rabbini tanıyan, haddini bilen insan yetiştirmektir.
Tabiatı, geçmişi, geleceği hatırlatır, dikkat çeker, düşünmeye, akletmeye, fikretmeye, şükretmeye yönlendirir.
Öğreti biçimiyle, toplumsal sistem kurarak, hayat biçimi sunar, toplumsal pratik hayatı oluşturur.
Kuranın son misyonu hikmeti öğretmek.
Yani insanlara ilahi bilinç vermek, insana fıtrat çizgisinde hareket bağışlamak, uyanıklık ve gelişme kazandırmak, adaleti sağlamaktır.
İnsanı bu öğreti doğrultusunda eğitip yetiştirmektir.
Bunun için tabii ilimlerden bahseder.
Dünyanın düzen içerisinde gidişatını anlatır.
Toplumlardan bahsederek, geçmişe ve geleceğe vurgu yapar.
Bunların bağlı olduğu yasaları belirtir.
Kur’anın hukuki ve fıkhi yönü oldukça belirgindir.
Her toplum ve devrin ihtiyaçlarına cevap veren ilahi yasadır kuran.
İnsan olan, Allah’a ve kurana gerek duyar.
İslam peygamberi Hz. Muhammedin hayatı, kuranın pratik hayata tatbikinin örneğidir.
Kuran; takva ve adalet üzerine, ilmi, ruhi ve maddi medeniyet inşa eder.
Hurafe, tefrika, bencillik, taassup ve cehaleti yok eder.
Kur’an öğretimi; hayati ve asli unsur olarak, ele alındığında, hakiki uyanışa, dirilişe, direnişe, sorumluluk üslenmeye, bilince, kudrete ve vahdete sevk eder.
Kur’anı okuyan; Kur’an mesajının, varlık felsefesi, bilinç, hareket, toplumun kurtuluşu, adaletin tesisi, manevi eğitim-öğretim, sosyal önderlik ve insan türünün gelişim kaynağı, mucizevî bir kitap, dünya ve ahiret saadetinin tek anahtarı olduğunu bilmesiyle, kuranla gerçekten tanışacağına inanması şarttır”
İşte kendisi hakkında hiçbir kuşkuya yer olmayan, bu ilahi kelam, takva sahipleri için bir hidayet rehberidir.(bakara suresi;2.ayet)”
Bu ayeti kerime kuranı, okuduğumuz kitabı bize tarif etmektedir.
ALLAH(C.C.) cümlemizi; kuranın hakkını vererek ve ona teslim olarak okuyan, yaşayan ve tebliğ eden, kullarından eğlesin. İnşallah. Selam ve dua ile.