KURBAN, YAKLAŞMAK VE KAZANMAKTIR

Kurban Bayramı bize Hz. İbrahim’i hatırlatır. Hani Cenabı Allah Hz. İbrahim’e O çok sevdiği oğlu Hz. İsmail’i feda etmesini istemişti.

Yıllarca bir oğul hasreti ile yanıp tutuşan Hz. İbrahim’i feda etme, kurban etme zor gelmişti. Nasıl yapacaktı da Hz. İsmail’i kurban edecekti?

Yakınlaşma veya Uzaklaşma mücadelesi başlamıştı. Oğlunu veren Yüce yaratıcı elbette geri isteme hakkına da sahipti. Ancak uzaklaştırmak için bir vesvese kaplamıştı içini.

Elbette Cenabı Allah kullunun kendine ne kadar yakın olduğunu test edecekti.

Yoksa Hz. İsmail’in kesilmesi değildi muradı.

Hz. İbrahim’in sözüne sadakati test edildi. Hz. İsmail’in Allah’ın emrine karşı teslimiyeti ölçüldü. Baba ve Oğul testi başarı ile geçip Allah’a yakın olduklarını, yakın durduklarını gösterdiler.

O Günden bu güne kurban bu şekilde yakınlık sembolü oldu. Kurban Allah’a karşı teslimiyetin bir timsali oldu.

Biz de Kurban keserek diyoruz ki; “Evet, Ya Rabbi emrettiğine karşı teslim oluyoruz.

Ne diyorsan kabul ediyoruz. Hz. İbrahim’in çocukları olarak biz de Onun yolundan gidiyoruz”

Kurban diğer birçok ibadet ve zikir de olduğu gibi farklı yönlerle irdelenmelidir. Kurban Allah’a yakınlık ve teslimiyet göstergesi olması sadece bir yönüdür.

Diğer taraftan Kurban’ın kesilmesi ile zenginler ile fakirler arasında da bir yakınlaşma olmaktadır.

Kurbanın kesilmesi ile etler zenginlerden fakirlere akmaktadır.

Zenginlerin fakirlere Kurban etlerini vermesi ve dağıtması; zenginler ve fakirler arasında bir köprü oluşmasına vesile olur.

Zenginlerin fakirlere kibirle, fakirlerin zenginlere nefretle bakmasını engelleyen bir faktör halini alan Kurban kesme böylelikle sosyal bir vakıa halini alır.

Sadakat ve teslimiyet yolculuğu Hz. İbrahim’den çok öncelere dayanmaktadır.

Esasında Hz. Âdem ile bu yolculuk başlamıştır.

Akabinde Hz. Âdem’in çocukları Habil ile Kabil bir sadakat ve teslimiyet testine tabi tutulmuşlardır. Cenabı Allah’a sunacakları hediyeleri onların teslimiyetini ve sadakatini gösterecekti.

Habil bu testten başarılı geçmiş, oysa Kabil başarısız olmuştu.

O günden bugüne ve Kıyamete değin sürecek sadakat ve teslimiyet testi devam edecektir.