MACERA RUHLU ADAM

05-04-2023 20:47
03-05-2023 17:55
5464

A⁺ A^-

Yazar, belgesel programcısı ve gazeteci Hasan SÖYLEMEZ,22 Ağustos 1983 tarihinde Muş’ ta doğdu. Ortaokul ve liseyi Muş’ta okudu.İstanbul Üniversitesi Grekçe (Eski Yunan Dili ve Edebiyatı) ve sosyoloji bölümlerini okudu.

Yerel gazetelerde muhabir ve fotoğrafçı olarak gazeteciliğe başlayan Söylemez, Star Tv, Kanal D ve Milliyet gazetesinde çalıştı.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, siyasi, ekonomi ve kültürel yayın yapan Türkiye'nin en büyük bölgesel haber gazetesi Şark Haber gazetesini 2006 yılında kurdu.

TRT1'de 30 bölüm yayınlanan belgesel haber programı Yoldaki Haber’i hazırlayıp sundu.

Kürtçe, Türkçe ve İngilizce’yi bilen Söylemez, şu anda Fransızca, Arapça ve bazı Afrika yerel dillerini öğrenmekte. Afrika’ daki çalışmalarını yirmi yerel Afrika dillerinde yapan söylemez, Afrika’da çektiği belgesel ve film çalışmalarını İngilizce ve Türkçe alt yazı ile yayımlamakta.

Fotoğraf ve görüntülerden çok fazla etkilendiğini ifade eden söylemez, kendisini “yolcu” olarak tanımlıyor ve bu şekilde tanınmak istiyor. Yolcu Söylemez, ilk yolculuk deneyimini ilkokul 5.sınıftayken evden kaçarak yaşar.

Yaşadığı hayatın kendisini tatmin etmediğini anlayan Söylemez, 11 Temmuz 2010 yılında yanına tek kuruş para almadan, tüm Türkiye’yi bisikletiyle 8.5 ayda dolaşır.

Söylemez,yol hikâyelerini, çektiği fotoğraflar ile beraber 2015 yılında “Hayata Yolculuk” adlıyla kitap olarak yayımlar.

Ocak 2017’den beri Afrika’ da çektiği ”Journey to Dreams (Hayallere yolculuk)” adlı elli dört bölümlük belgesel serisiyle dünya çapında ses getirmeye başladı.

Yönetmenliğini ve yapımcılığını Söylemez’ in yaptığı TENERE adlı uzun metraj belgesel filmi, 2020 yılında Afrika’ da çekildi.

Söylemez, Afrika’da bisikletiyle yaptığı sıra dışı yolculuğu ve çektiği belgesel filmlerle Türkiye’de lise ders kitaplarına konu olan macera ruhlu biri…

İçinde bulunduğu imkanları sonuna kadar zorlayarak, birçok insana imkansız gibi gelen, bir bisikletle Türkiye’yi ve Afrika kıtasını gezme macerasına atılan ve hala devam ettiren Söylemez, hayallerinin peşinden gitmenin üç adımı olduğunu söyler: ”İstemek, İnanmak ve hemen başlamak.”(insan kaynakları zirvesi konuşması)

Günlük hayattaki uğraşlarımız, hobilerimiz çoğu kez hayatımızın gidişatını belirler. Evleneceğimiz kişiye, kaç çocuk yapacağımıza, nerede yaşayacağımıza, ne okuyacağımıza, yeme- içme alışkanlıklarımızdan arkadaş ilişkimize kadar pek çok alanda büyük bir etkiye sahip. Ondan kurtulamayız. Hele ki onun heyecanı kanımıza işlemişse bu büyüden kurtulmamız neredeyse imkânsız hale gelir. Onunla yatar onunla kalkar hatta rüyalarımızda bile onu görürüz.

Söylemez’ in de ruhuna virüs gibi nüfuz eden kendi hayallerini gerçekleştirme sevdası, onu diyar diyar gezdirip farklı farklı maceralara sürükler. Bu durum Söylemez’ in hayata bakış açısını, eğitime, dine dair pek çok düşüncesinin değişmesine yol açmıştır.

Sürekli yollarda olan Söylemez, kendisini üzen bir durumu şöyle ifade ediyor:”Yaşam biçimimden kaynaklı düzenli bir aşk ilişkim yok.”(Nasıl Olunur Nilay Örnek )

Afrika’daki dini ritüelleri, adetleri, yaşam biçimleri gözlemleyen söylemez, dini şu şekilde tarif ediyor; “ Din, bir Yaradana inanıp, kimseye zarar vermeden istediğin şekilde yaşamandır.”(Nasıl Olunur, Nilay Örnek)

İnsanlarla etkili iletişim kurmaya ve doğa büyük bir önem veren Söylemez, farklı toplumlardaki insanlarla tanışmadan ve doğa ile temas kurmadan anlamlı bir hayatın yaşanamayacağını söyler.

Söylemez söyle diyor:“ Çocukları izole yaşamaya alıştırmamalıyız. Çünkü hayat sokakta.”(Nasıl olunur, Nilay Örnek)diyen Söylemez, hayat felsefesini şöyle ifade ediyor: “Ben siyah bir dairenin içinde beyaz lekeler arıyorum. Bulduğum beyaz lekeleri büyüterek siyah daireyi bembeyaza bürüyebilirim. ”(Nasıl olunur, Nilay Örnek)

Söylemez’ in çalışmalarını severek yakından takip eden biri olarak, sürekli hareket halinde olanSöylemez’i“yeryüzünde mekanı olmayan ama her yerde bir yeri olan biri” olarak tarif ediyorum. Çünkü, mekan kişiye ait mülkiyeti, bir yere çakılı kalmayı,oraya bağımlı olmayı, nereye gitsen de tekrar oraya döneceğini ifade ediyor, bana. Bu tanımlamalar Söylemez’ e uymayan ifadeler. Zaten bu tanımlamaların fiziksel hayattaki karşılıklarından kaçmamış mıydı söylemez.

Yer ise geçici, kısa süreliğine kalınan yerleri ifade ediyor bana. Kaldığınız yerin size ait olması şart değil, zaten size aitse yer olmaz mekan olur. Yere karşı aitlik duygusu hissetmezsiniz, konfor aramazsınız çünkü orada geçici olduğunuzu bilirsiniz. Bugün varsınız yarın yoksunuz orada. Misafir olarak kalırsınız herhangi bir yerde, tanrı misafir olarak. Bu yer bir evin odası, bir otel odası,bir evin damı, bir misafirhane, bir çoban kulübesi,bir çadır, bir kamyonun arkası, birin kalbi…

“Ben kendimi dünya vatandaşı olarak görüyorum. ”(Muş tanıtım platformu programı) diyen söylemez, kendisini belli bir mekanla sınırlandırmadığını gösteriyor bize. İyi okumalar…