MEZARDA BİLE BİTMİYOR SAVAŞ

Savaş öldükten sonra da bırakmıyor yakamızı. 7 Haziran seçimlerinden sonra bölgede başlayan çatışmalı halin en son geldiği nokta mezarlıklara saldırmaya kadar vardı. Öldürmekle hıncını alamayanlar mezarlıkları tahrip etmeye kadar vardırdı işi.

Silahlı bir örgütün mezarlıklara siyasal sembol ve bayraklar asması nasıl büyük bir ahlaksızlıksa, devletin de kolluk kuvvetleriyle o mezarlıkları yerle bir etmesi o kadar büyük bir ahlaksızlıktır.

Tarafların her ikisi ölülerine “şehit” dese de “şehit”liğin her birinin kafasındaki tanımı farklı olacak ki birbirlerinin “şehit” dediklerine bırakın saygıları birbirlerinin kayıplarına, ölülerine biraz olsun tahammülleri yok.

Birbirinin dirisine tahammülü olmayanların birbirinin ölüsüne neden tahammülü olsun demeyin.

Demeyin çünkü en nihayetinde hepimizi bu hayatın sonunda birleyen ve aynı toprakla örten bir haldir ölüm.

O dini elden bırakmayanlar bilmiyorlar mı ki Peygamberimiz yanından geçen bir cenaze için ayağa kalktığında yanındakiler “Bu bir Yahudi cenazesidir” deyince, Peygamberimiz “İnsan Değil mi?” diye cevap vermiş.

Önceki gün Gercüş’te Mava Dağında bir mezarlığın güvenlik güçlerince yıkıldığı duyumu üzerine HDP’li milletvekilleri ve adayları yola çıktı.

Muhabirler haberi şu şekilde geçti: “Gercüş’ün Mava Dağı’nda bulunan PKK’lılara ati mezarlığın, güvenlik güçleri tarafından yıkıldığı öne sürüldü. Olay yerinde inceleme yapmak üzere Batman’dan yola çıkan ve aralarında Milletvekili Adayları Ayşe Acar Başaran, Saadet Becerikli ve Kadir Tunç ile Avukat Mehdi Öztüzün’ün de bulunduğu ekip, güvenlik güçleri tarafından engellendi. Mava’ya girişleri önlenen Mehdi Öztüzün’le birlikte 20 kişilik ekip, abluka altına alınan köyde mahsur kaldı. Siirt’te bekleyişini sürdüren Milletvekili Adayları, gözaltına alınan kişiler serbest bırakılıncaya kadar bekleyişlerini sürdüreceklerini açıkladı”

Size de tuhaf gelmiyor mu “PKK’lilere ait mezarlık” ifadesi. Devlet bu ifadeden hareketle ölüyü mezarından çıkarıp PKK’lidir diye yargılayabilir o zaman. Belki de bunu yapamıyor diyedir mezarlıklara saldırıp, yakıp, yıkıyor.

İlahiyatçılar daha iyi bilir ama ben mezarlıkların Müslüman, Hıristiyan mezarlığı olarak bile ayrılmasını garip buluyorum.

Ölüm de biz insanları birleyemiyorsa daha ne birleyebilir ki?

Konu hazır mezarlıklardan açılmışken Batman’daki mezarlıkların ne kadar bakımsız ve ilgisiz bırakıldığını bilmeyen yoktur. Mezarlıklar Müdürlüğü dışında. Bilse herhalde o halde bırakmaz mezarlıkları. Bilmemek mazeret mi? Değil elbette çünkü çalışma konusu mezarlıklar.

MEZARLIKLARIMIZ BAKIMSIZ VE İLGİSİZ  

Mezarlıklar Müdürlüğü belediyenin bünyesinde bir birim. Batman’da kaç mezarlık var bilmiyorum ama bildiklerimin ilgisiz ve bakımsız olduğunu biliyorum.

Örneğin Korıke Mezarlığı, mezarların üstünde biten otları sivri zekâlının biri ateşe vermiş. Mezarlığın ortasında bir bölüm komple kararmış, yanık izleriyle mezar taşları insanın içini acıtıyor. En son mezarlık ziyaretimde, insan boyuna yetişen otların çalıların altında kalan iki çocuk mezarının üstünü ve etrafını temizlemek için en az yarım saat uğraştım.

Belediyenin Mezarlıklar Müdürlüğü ne iş yapar acaba mezarların bakım ve temizliğiyle ilgilenmeyecekse neyle ilgilenecek.

Şimdi şunu sorsam haksız sayılmam sanırım, özellikle kendi şehitlerinin(!) kayıplarının mezarlıklarına yönelik saldırıları haklı olarak bu denli eleştiren bir siyasal hareketin yönettiği bir belediyenin mezarlıklar müdürlüğü, şehir içindeki mezarlıklara niye bu kadar ilgisiz? İnsan boyunu aşan otların çalıların temizliği çok mu zor? Çok mu zor temizliği yapılsa yürüme yolu belirlense de insanlar mezarlarına basmadan hareket edebilse.

Hani klişe bir söz var “Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır

Doğrudur yaptıklarınız yapacaklarınızın teminatıdır.

Ne zaman ki siyasette ve siyasetin kapışma arenası olan seçimde bir partiye oy vermek sevap, diğerine oy vermek günah oldu işte o zaman iş cennetten parsel dağıtmaya kadar varır.