Milletvekili Nasıroğlu’ndan beklenti ve talepler…
- 28-01-2024 14:28
- 28-01-2024 14:29
- 4970
Siyasi arenada yeni olan Vekil Ferhat Nasıroğlu, milletvekilli adaylık sürecinde de adından çok söz ettirmişti.
Türkiye’nin sayılı şirketlerden olan Fernas’ın başından siyasete geçiş yapan Nasıroğlu, milletvekili olduktan sonra farklı bir mizaç ile kendine bir rota belirlemiş durumda.
Batmanın 5 milletvekili arasında basında en çok ön plana çıkan Ak Partili iktidar milletvekili Ferhat Nasıroğlu klasik iktidar milletvekili görüntüsünden uzak bir çizgide ilerliyor.
İktidar milletvekillerinin en çok muhatap olduğu kişiye özel işler, tayin, atama ve kadro talepleri ile enerjisini harcamıyor.
Siyaseti dost, akraba ve partili ekseninde yürütmüyor.
Daha çok şehrin genel sorunlarına çözüm bulma yönünde bir çaba içerisinde olduğu imajını veriyor.
Ankara’da bakanlarla, genel müdürlerle Batmanın sorunları ve yeni yatırım ihtiyaçları için sürekli görüşmeler yapıyor.
İl yöneticileri ve kurum müdürlerinin görev ve sorumluluk alanına hiç müdahale etmiyor.
Kendine yakın kişileri kurumlarda konuşlandırmıyor.
Batmanın sorunları için sadece iktidara yakın STK’larla değil, üreten, Batman için çabalayan diğer meslek odaları ve STK’ları da ziyaret edip görüş alışverişinde bulunuyor.
Gazeteleri, esnafı, halkı sık sık ziyaret ediyor.
Daha çok sade bir yaşamı olan ve yoksul âlilerin evlerini ziyaret ediyor.
Ankara’dan daha çok Batman’da zaman geçiriyor.
Farklı bir tarz ve mizaçla siyaset yapıyor.
Etrafını çok kalabalık tutmuyor.
Görüşme için aracı kullanmıyor.
Siyasi iktidar milletvekilleri bu güne kadar genelde güç birliği, fikir birliği ve aşiretsel olarak kader birliği yaptıkları kişilerle yol alıp, onların beklenti ve yönlendirmelerine göre siyasette de bürokraside de tek yetkili ve her şeyi ben yaparım anlayış içerisindeydi.
Nasıroğlu ise ‘siyasette ve bürokraside herkes bulunduğu görevde tam yetkilidir, kimse kimsenin işine müdahale edemez’ diyor.
Tabi bir iktidar milletvekillerinin alışılmış tarzından farklı bir anlayışta olduğu için Nasıroğlu’nu beğenen de var beğenmeyen de.
Çünkü Batmanda siyaset biraz da çıkar ekseninde yürümüş bu güne kadar.
Bir iktidar milletvekilinden beklentiler çok farklı olabiliyor.
Oy verenler milletvekilinin her sorunları ile ilgilenmesini ve beklentilerine cevap olmasını ister.
Gözlemlediğim kadarı ile Vekil Nasıroğlu’nun belirlediği rotada kişisel iletişim kurma, istişare ve beklentileri karşılayacak mekanizma iyi işlemiyor.
Bu durumda Milletvekili Nasıroğlu’nun 8 aylık vekillik sürecinde eleştiri konuları oldu.
Kişisel olarak görülen beklentiler, talepler bazen kurumların hantal işleyişinden kaynaklı aksayan hizmetler olabiliyor.
Tabi kişisel beklentileri her zaman çıkar amaçlı ve bireysel rant olarak görmemek lazım.
Örneğin diyelim ki bir köyün yıllardır suyu, yolu, altyapısı yok.
Kurum müdürleri talepler için ‘tamam tamam’ diyor ve bir şey yapmıyor.
Vatandaş bu durum karşısında mecburen iktidar milletvekiline başvurmak zorunda kalıyor.
Sağlık ve diğer sosyal hizmetlere erişimde de aynı durum söz konusu olabiliyor bazen.
Vatandaş yol, yordam ve işleyiş bilmeden veya çaresiz kaldığından, çözümü iktidar milletvekilinde gördüğü için Nasıroğlu’na bir şekilde ulaşmak istiyor.
Nasıroğlu’nun her fırsatta dile getirdiği, torpil, kayırma, adamcılık olmadan, herkesin eşit ve adil ve ihtiyaç halinde zamanında kamu hizmetlerinden yararlanabilmesi anlayışı elbette doğru bir yöntemdir.
Batman tarihinde ilk kez bir Vali Ekrem Canalp, doğru bir tarzla köy köy dolaşarak sorunlarını tespit edip ilgili kurumlara çözüm için talimatlar veriyor.
Yılların birikmiş sorunlarına çözüm bulunuyor ama yine de gündelik ve son derece insani sorun ve talepler ortaya çıkabiliyor.
Vatandaşın başı ağrıdığında, İhtiyaçlar ve sorunlarda ilk aklına gelen ise her nedense iktidar milletvekili oluyor.
Nasıroğlu’nun, çözüm odaklı ve sıra dışı bir siyasetçi mizacı ile vatandaşa kapıyı aralaması da vatandaşın bu tutumunda önemli bir etkendir elbette.
Sadece Milletvekili Nasıroğlu’na değil, akraba ve seçimde birlikte olduğu çevresine de talepler iletiliyor.
Çünkü seçmendeki mevcut anlayış ‘oy verdiysem o da bana öncelik sağlayacak, ilgi gösterecek, sözümü kulak ardı etmeyecek, sorunumu çözecek, faydası varsa önce bana olacak’ anlayışı var.
Bunu doğru bulursunuz bulmasınız bilmem ama bu anlayışı yıkmak kolay değildir elbette.
Katılsak da katılmasak da siyaset, daha çok çıkar üzerinde yürüyor.