MÜSLÜMANLARA DİRİLİŞ ÇAĞRISI

MÜSLÜMANLARA DİRİLİŞ ÇAĞRISI

Müslüman: dünya ve ahiret hayatını acil ve hedefin gerçekleşmesini düşünmelidir. Hurafecilik, cehalet ve düşünsel kısırlığı söküp atacak, İslam’ı hayatı ortaya koymalıdır. Bunu yenilik ve cihat ruhuyla gerçekleştirmelidir. Yeni nesle; iman, ümit, hayat dinamizmi, öncülük hareketi ve Allah’a kulluk bilinci verilmelidir. Bunu için okulların ivedilikle ıslahı şarttır. Emperyalizim eğitimi terk edilerek, Kur’an merkezli, şahsiyet oluşturucu, kişiyi  kabiliyet ve kapasitesine göre yönlendirecek eğitim sistemine geçilmelidir.

Yeni oluşturulacak eğitim sisteminin temelini, Allah’a ve Resulüne güven duygusu oluşturulmalı. Kur’an-ı Kerimi kaynak edinen, Allah’a iman heyecanıyla, ölü ruhlar diriltilmeli. Batı emperyalizminin şekillendirdiği, her şeye hayranlık duyan yeni neslin yerini, Allah’a yönelen, İslami inancı özümsemiş, bilim ve beşeri mantık karşısında ilahi parlaklık kazanmış nesil oluşturulmalı. İslam hükümleri insanların sorumluluk duygusunda yer almalı. İslam savunma konumundan yönlendirmeye geçmeli. Müslüman inancını; uyuşukluktan harekete, kölelik ve tutsaklıktan, düşünme, tahlil ve akıl etmeye dönüştürmelidir. İslam’ı, mezarlıklardan şehre, ölümden hayata, ücra köşelerden merkeze taşımalıdır.

Kur’an-ı Kerim aydın vicdanlarda saf ve gerçek yerini almalıdır. Kur’an mübarek, dokunulmaz ve sihirli sır olmaktan çıkarılıp, hayatı idame ettiren mesaj olmalı. Kur’an-ın çağın gidişatına hem itirazı, hem de gidişat ile ilgili iddiası vardır. Kur’an hayat ve şifa nefesi, görme ve akıl, fikir ve şükür etme yeteneği bahşeder. Ölü ruhları canlandırır. Medeniyeti doğruluğa, hakikate, içtihada yönlendirir. Kur’an Müslümanları izzet, adalet ve ilme davet eder.’’ O kullar ki, sözün tamamını dinlerler ve en güzeline uyarlar. İşte Allah’ın kendilerine doğru yolu gösterdiği kimseler bunlardır; işte onlar aktif akıl sahipleridir.’’( Zümer suresi;18.ayet)

Bu gün ki toplum tablosu; cehalet ve hurafe müdavimlerinin, din adına, halkın inancını kullanarak, itibar ve kazanç  sağlamaları , ve bilgisizliklerini, süslü din, ibadet, züht maskesi altında saklayarak ceplerini doldurarak  İnancı sömürmeleridir. Halkın zihnini, duygularını bulandırarak, akılları boşaltmak suretiyle kirli emellerine ulaşmaktalar. İnsani iradeyi zelil ederek, şuuru ve şerefi yok etmek suretiyle insan kitlelerini maymuni taklitle kendilerine çekmeleri, zati üstünlük ve halkın üzerinde ilahi temsilcilik iddiasıyla, halkın tefekkür, tahlil ve teşhis yeteneğini yok etmeleri, kendilerine kulluğa mahkum ederek, Allah’ın halifesi insanı,  adeta nefes dahi aldırmamaları, bunlar yaşanan gerçeklerdir. Kısacası halkı, Alemlerin Rabbine itaat adı altında, yeryüzünde kullara itaate zorlamaları gerçeğidir. Her yerde ve her durumda Allah’ın dinini değiştirenler, Allah’ın yoluna set çekenler, Allah’ın mesajını kendi çıkarlarına alet edenler bunlardır. Kendi efsane ve efsunlarını gökten inen vahiy, mutlak hak, Allah’ın kelamı,  peygamberin hadisi diye kör zihinlere üfürenler bunlardır. Bunlar Allah’ın kelamına göre; kitap yüklü eşeklerdir, havlayan köpeklerdir.

Müslüman: gücünü, imanını ve ihlasını Allah’tan almalı. Çağın sorumluluk sahibi bilinçli Müslüman aydınlarla birlikte hareket etmeli. Bu gün ki düzen insanı bitiren, kör eden mektepleri sayesinde aciz fertler oluşturmaktadır.  Allah insanı güzel ve iyi ameller işlesin diye yaratmıştır. O ne güzel dost, ne güzel vekildir. Bu günkü tüm ahlaki, fikri, ruhi ve kültürel, dini ve siyasi uyumsuzluklar, emperyalizme müptela olmuşluğun dışa yansıması ve zahiri görüntüsüdür. Bundan kurtuluşun tek çaresi Allah’ın mesajını hayata taşımaktır. Kökünden kopmuş, emperyalizmin uydusu haline gelmiş toplumun uyanışını sağlamak için, her şuurlu Müslüman cihat ruhu ile sıkıntılara katlanarak, kendine hakim olarak sabır göstermeli. Şaşırmadan, korkmadan, ümitsizliğe kapılmadan, vaktini ve gücünü bunlara karşı harcamalıdır. Kargaşa ve lüzumsuz şeylerle meşgul olmamalıdır. İslami inanç ve ahlaka sahip, İslami ölçü ile düşünen, değerlendiren, muttaki Müslüman ancak bu durumla mücadele edebilir. Tüm özellik ve imkanlarını İslam’a adayabilir.

Bugün ki dünyayı  yöneten, İslam’ın sancaktarı Osmanlıyı yıkan, Emperyalis ve terör  İsrail devletini kuran masonun uşaklarıdır. Hak ve batıl mücadelesi kıyamete kadar sürecektir.  Ne mutlu hakka tabi olarak, batılla mücadele edenlere.

Şuurlu Müslüman: sırtında ağır emaneti taşımakla mükelleftir. Elimizde iyiliği emreden, kötülüğü sakındıran Allah’ın mesajı, yüreğimizde tevhidi iman, önümüzde Allah’ın Resulü ve şehitlerin emaneti, yol kılavuzumuz Müslüman mücahitler, İslam’ın aydın ve şuurlu ulaması. Mirasımız; düşüncede özgürlük, adalet talebi, fedakarlık, şehadet ve İslam mücadelesi ile dolu, izzetli ve övünç kaynağı tarih ve kültür. Yol azığımız Kur’an, sünnet. Allah’ın yolu için çalışıyoruz. Yolumuzun üzerindeki tüm zorluklara, tehlikelere, eşkıyalıklara, nifak ve ihanet tuzaklarına, dost ve düşmanların iş birliğine, dertlere, yaralara, tüm olumsuzluklara rağmen iman bilincimizle ilerliyoruz. Başımıza gelene sabrediyor, Allah yolunda yürürken, olabilecek her şeyi düşünerek yolumuza devam edeceğiz.

Bu kutlu ve zorlu mücadelede: yola dikilip tuzak kuranlara yaygara koparanlara karşı yan gözle bakmayacağız. Ölenedek geri adım atmadan yola devam edeceğiz. Bu yolda ne geri durur, nede istirahate çekiliriz. Sade Allah’ın bahşedeceği zaferi düşünürüz. Muzafferiz, çünkü bu yolu seçmekle kazandık. Allah’a çıkan yolun hangi caddesinde ölürsek şehidiz. Niyet yol da olmak menzile ulaşmak.  Kendisi Allah yolunda olan, sonsuz mutluluğa erişir. Sonsuz aşk yolunda sonsuz olur. Allah cümlemizi bu yolun yolcusu etsin. ‘’ Ey iman edenler! Allah’a karşı sorumluluğunuzun gereğini hakkıyla yerine getirin! Allah’a tam teslim olmadan can verecekseniz, sakın ölmeyin! ‘’(Al-i imran suresi;102.ayet)

İnsanın kendini inşa etmedesin de hayır ve şerri bilmesi yetmez. Bilinçle yaşaması gerekir. Ey insanlar; sözlerin en doğrusu Allah’ın kitabıdır. Dileklerin en sağlamı takva, dinlerin en hayırlısı Hz. İbrahim in dini. Sünnetlerin  en hayırlısı Hz. Muhammedin sünnetidir. Kıssaların en güzeli Kur’an kıssaları. Amellerin en iyisi farz olandır. Davetlerin en güzeli Resulün daveti. Hidayetin en makbulü emirlerine uyulan Allah’ın kitabı, kötülüklerin en kötüsü kalp kötülüğüdür. Pişmanlığın en kötüsü kıyamet günü duyulan pişmanlıktır. Veren el alan elden üstündür. Allah’ım! Bilerek şirk koşmaktan sana sığınırım! Bilmeyerek şirk koşmaktan mağfiretini dilerim. Selam ve Dua ile.