Kimine kavun, kimine kelek                          

Kimine kavun, kimine kelek                          

Kamuda tasarruf genelgesi yayınlandı. Kamuda harcamalara bu genelgeyle bir kısıt getirildi. Bakalım ne kadar uyulacak?

Kamuda genel anlamda bir birlik yok. Bazı kamu kurumlarında birçok kişinin altında kamu araçları var. Bu araçlar çok hor bir şekilde kullanılmaktadır.

Bazı kamu kurumlarında müteahhit araçları kiralanmış durumda ki çoğunlukla bu sistem uygulanmaktadır.

Ancak kiralanan müteahhit araçları özel işlerde kullanılmaktadır. Bir defa bu kontrolün sağlanması ve özel kullanımların önüne geçilmesi gerekir.

Böylelikle kimine her şey serbest, kimine her şey yasak olmamalı. Her şeyde olduğu gibi tasarrufta herkese adaletli bir uygulama olmalı.

Diğer taraftan işçi, memur için tasarruf uygulaması oluyorsa üst bürokrat, milletvekili ve bakan için de uygulanmalıdır.

Geçen günlerde Diyanet İşleri Başkanı için tahsis edilen A8 aracının geri verilmesi haberini okudum. Aslında hiç alınmaması gerekirdi.

Diyanet İşleri Başkanlığının genel anlamda tasarrufa en çok uyan kurum olması gerekirken kullandıkları arabalardan ve katıldıkları toplantı, seminer ve mevlitlerden lüks ve israfa uğrayanlardan olduklarını görüyoruz.

Diğer taraftan bir Bakan bir yere uğradığında, ya da ziyaret ettiğinde özel uçak kullanımının, havaalanında kalabalık karşılamaların ve Bakan beyle gittiği her yere beraber gidenlerin oluşturdukları konvoylarla harcanan paraların da israf olduğunu biliyoruz.

Üst bürokratların, Orta düzey bürokratların karşılama giderlerinin, protokol giderlerinin, örtülü ve örtüsüz ödeneklerinin de israfı oluşturduğunu biliyoruz.

Bakanların ve milletvekillerinin bulundukları açılışlarda harcanan paraların, zaten açılmış yerlerin gösteriş için tekrar açılmasında verilen ziyafetlerin ve organizasyonların da israfı oluşturduğunu biliyoruz.

Bazı bürokrat ve hatta bürokrat olmayanlara verilen birkaç yönetim kurulu, denetim kurulu üyelikleri ve birkaç maaşın israf olduğunu da gayet biliyoruz.

Uzmanlık, danışmanlık, başuzmanlık vs altında bankamatik memurluğuna dönüştürülen kadroların da israf olduğu bilinmeli artık.

Bazı firmaların ve holdinglerin gider faturası adı altında vergi kaçırmaları ve aynı patronun bir firmasından diğerine kesilen faturaların da israf oluşturduğu bilinmelidir.

Bazı firmalara verilen ayrıcalığın, vergilerinin silinmesinin de israf niteliğinde olunduğunun bilinmesi gerekir.

Muhtarlık gibi artık fonksiyonu kalmamış kadroların devam etmesinin ve milletin cebinden verilen maaşların ve yer tahsisinin de israf olduğu bilinmelidir.