NE ZAMAN MÜSLÜMAN OLDUM?
- 18-09-2020 17:20
- 20
Her Müslüman kendine sormalı. Ben ne zaman Müslüman oldum? Bu sorunun cevabını açık ve net verebiliyor muyuz? Genel kanaat; kalu beladan beri Müslüman’ız. Yani, ruhların yaratıldığı alemde, Ruhlar Allah’ın huzurunda toplanmış. Allah(C.C.) Ben sizin Rabbiniz mi yim? diye sormuş. Ruhlarda, evet sen bizim RABBİMİZSİN diye cevap vermişler. ‘’Yalnız sana ibadet ederiz, yalnız senden yardım dileriz.’’ Demişler. Allah(C.C.) insanın verdiği sözde durup, durmayacağını sınamak için, insanı bu dünyaya, sınav alemine gönderir. Ruh ve beden dünyada birleşerek sınava tabi tutulur. Bunun Kur’an-i ifadesi: ‘’Doğrusu biz insanı, (erkek ve kadından gelen) birleşik bir tohumdan yarattık ve onu(bu dünya hayatında) sınavdan geçirmek için işitme, görme( ve düşünme) yeteneğine sahip (akıllı, üstün becerikli varlık) kıldık.’’ Ayrıca ,ona doğru ile yanlışı bir birinden ayırt etme yeteneği bahşettik. Bununla birlikte birde hakikati apaçık ortaya koyan ayetler göndererek ona (doğru) yolu gösterdik. Seçimi kendisine bıraktık. Ya şükreden(bir kul olur,). Ya da (vefasız bir) Nankör.’’ (İnsan suresi; 2 ve 3.ayet).
Ruhlar aleminde verdiğimiz sözü, dünya hayatımızda ne zaman yerine getirmeye başladık. Bu sözün özü; fikir, zikir ve şükürdür. Bu niteliklere sahip olana Kur’an-ı Kerim Müslüm adını verir. İnsanın yaratılışı, geçmişi, geleceği hakkında tek ve gerçek mesaj Kur’an-ı Kerim dir. ‘’Siz ey iman edenler! Sadece ALLAH’ın huzurunda eğilin! O’nun sizin için koyduğu yasaya tabi olun ve yalnızca rabbinize kulluk edin! Bir de hayırlı işler yapın ki ebedi kurtuluşa nail olasınız!’’ ‘’ Ve ALLAH(C.C) uğrunda üstün çaba sarf ederek gereği gibi mücadele edin: O (mesajını hayata taşımak için) sizi seçti. Ve O din konusunda sizi zora koşmadı.(Sizden tek istediği) atanız İbrahim’in inancına(tabi olmanız). O sizleri bundan öncede, bu vahyin (gelişinden) sonrada Müslüman olarak isimlendirdi ki, elçi sizin için iyi bir rol model olsun, sizde insanlık için iyi rol model olunuz. Şu halde namazın hakkını vererek kılın ve zekatı içten gelerek verin; bir de ALLAH’a sımsıkı bağlanın: odur sizin tek efendiniz, O ne güzel koruyup kurtarıcı ve O ne güzel yardımcıdır! ‘’(Hac suresi;77-78) ALLAH’ın mesajıyla bildirilen İbrahim(a.s.) kıssalarının mektebinden mezun olmamız, Muvvahhit Müslüman olmamız, ALLAH’a kulluk bilincinin esasıdır. Kulluk bilincinde olduğumuzda Müslüman’ız.
Bu gün demokratik- laik sistemde, toplum gelenek Müslümanlığını benimsemiştir. Kur’an-ı Kerim; belirli zamanlarda ve mekanlarda, mana ve maksadı anlaşılmadan terennüm edilmektedir. Kendine dokunulmaz kitap olarak ilan edilmiştir. Müslüman’ın bu günkü durumunu , hayat tarzını, Kur’an-ı Kerim oyun ve eğlence olarak nitelendirmektedir. Dünya ahiretin tarlasıdır. Dünyada ne ekip biçersek, ahirette, ebedi alemde onu elde ederiz. ‘’O, ölümü ve hayatı hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için yaratmıştır. (sınav daha iyi olmanın aracıdır.) O mutlak üstün ve yüce olandır, eşsiz ve benzersiz bağışlayandır.’’( Mülk suresi;2.ayet) İnsanın dünya hayatı sınavının gayesi, ebedi alem ahiretteki konumunu, mevkiini ve yerini tespittir. İnsan ya cenneti, yada cehennemi tercih edecektir. Bu tercih bilincini elde etmenin tek yolu, kişinin Kur’an-la tanışması, hem hal olmasıyla mümkündür. ‘’ Ey insanlar! İşte size RABBİNİZDEN bir öğüt, gönüllerdeki (tüm hastalık ve dertlere) bir şifa ve müminler için bir yol gösterici ve rahmet kaynağı olan Kur’an gelmiş bulunuyor! ‘’(Yunus suresi;57.ayet).
Doğru inanca ve imana sahip olan sınavdan geçer. ’’İnsanlar yalnızca iman ettik demekle, sınanıp denenmeden bırakılacaklarını mı sanıyorlar? ‘’ Doğrusu, onlardan öncekileri de (bir takım bela ve musibetlerle) sınamıştık. ALLAH(C.C.),( böyle imtihan ederek söz ve davranışlarında) doğruluktan ayrılmayan (dürüst ve samimi insanları) mutlaka belirleyecek, (iman iddiasında bulunan iki yüzlü) yalancıları da kesinlikle ortaya çıkaracaktır.’’ Ankebut suresi;2-3.ayet) İman iddiamızı, Müslümanlığımızı ispat için ALLAH’ın şu buyruğunu yerine getirmeliyiz. ‘’ Gerçek müminler şu kimselerdir ki, ALLAH’ın adı anıldığı zaman kalpleri ürperir kendilerine ALLAH’ın ayetleri okunduğu zaman, bu onların imanını güçlendirir ve daima RABLERİNE güvenirler.’’ ‘’ Onlar ki, (Müslümanlığın vaz geçilmez şartı olan) Namazı (ona gereken dikkat ve özeni göstererek, doğru ve aksatmadan) kılarlar ve kendilerine verdiğimiz nimetlerden( bir kısmını, toplum yararına,Müslümanlarla fedakarca paylaşarak, ALLAH(C.C.) için yoksullara) harcarlar.’’ ‘’ İşte gerçek anlamda inanmış olanlar, bunlardır. RABLERİ katında (en yüksek) derecelere erişecek,(ufak tefek kusurları affedilerek, günahları) bağışlanacak ve en kıymetli nimetlere kavuşacaklardır.’’(Enfal suresi;2-3-4.ayetler)
Müminin tarifi; imanında ve güveninde şüpheye kapılmayanlardır. Kur’an-a tabi olanlardır. ‘’ Müminler, ancak ALLAH’A ve Resulüne (yürekten) inanan, sonra( en ağır sınavlar karşısında bile sarsılmadan ayakta kalabilen, inançlarında en ufak bir) kuşkuya kapılmayan ve ALLAH(C.C) yolunda mallarıyla canlarıyla( fedakarca) mücadele eden kimselerdir. İşte (iman iddiasında) doğru olanlar bunlardır.’’(Hucurat suresi;15.ayet). ALLAH’ın mesajı Kur’an-ı kerim den başka iman edeceğimiz ve uyacağımız yoktur. Kur’an-la tanışıp, hayatımızı Kur’an-la yaşadığımız zaman Müslüman oluruz ; Ey Müslüman kardeşim. Bu mükemmel tevhit inancını pratik hayatımıza yansıttığımızda ve şu ayeti hücrelerimize geçirdiğimiz zaman Müslüman oluruz ;’’ De ki: Benim tüm istek ve arzum, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi ALLAH(C.C.) İçindir.’’(En’am suresi;162.ayet). ALLAH(C.C.) Cümlemizi bu ayeti yaşayan Müslüman olanlardan etsin. Selam ve Dua ile.